BIST 100 9.139 DOLAR 32,36 EURO 35,04 ALTIN 2.324,67
21° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Patates - Soğan Tweeti ve Belediyelere Çağrı

Sosyal medya hesabımdan paylaştığım 'patates - soğan' tweeti üzerine siyaset ve medya dünyasından bir çok dostumun gerek telefonla, gerekse yüzyüze olumlu tepkisiyle karşılaştım.
280 vuruşluk karakter sınırıyla da anlaşılır bulunan tweetimin içeriğini biraz daha açabilmek ve çağrıyı yenilemek için oturdum klavyenin başına.

Önce o tweeti hatırlatayım, sonra da buyrun, hep birlikte çağrımı duyması gerekenlere ulaştıralım.

Patates - Soğan Tweeti ve Belediyelere Çağrı - Resim : 1

Derin ekonomik kriz dönemlerinde belediyecilik ve belediye başkanlığı farklı anlamlar da içermeye başlar.

Toplumun yoksullukla kıyasıya mücadele ettiği anlarda, belediyelerin hem üreticiden, hem de halktan yana irade göstermeleri, proje üretmeleri elzem hale gelir.

İçinden geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin kötü ekonomik ve siyasal yönetimine pandemi de eklenince tarımda derin bir kriz, toplumda derin bir yoksulluk başgösterdi.

Restoran ve kafelerin tam kapasite çalışamamalarından dolayı soğan, patates vb. temel gıda üreticilerinin ürünleri ellerinde kaldı. Halk ise yüksek gıda enflasyonu ile cebelleşmekte.

KRT'de de sıkça ekrana getirdiğimiz çoğu haberde ve görüntülü içerikte görüyoruz ki, çiftçi ve derin yoksulluğun pençesindeki yurttaşlar durumlarına isyan etseler de, şu anki iktidar dışında bir seçenek göremiyorlar.

Tam da bu noktada Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın 2000 yılındaki eylemi geldi aklıma. Yine bir ekonomik buhranda ürünü elinde kalan Niğdeli patates üreticilerinin stoklarının erimesi için kampanya başlatan Çapan, 150 ton patatesi almış, Esenyurtlu yoksullara dağıtmıştı. Türkiye'nin dikkatini üzerine çeken bir belde Belediye Başkanı, bu eylemde 'Banka faizlerini ödeyemeyen ve patatesi elinde kalan üreticiye destek olmak istiyorum' demiş, adeta yurttaşlık dersi vermişti.

Özetle tarihin bu anında belediyelere düşen görev ürünü elinde kalan çiftçinin de, açlıkla cebelleşen yoksulun da başka bir seçeneği olduğunu onlara göstermektir.

Hem üreticinin emeğini korumak, hem de vatandaşın kaynamayan tenceresini gözetmek tam da şu anda elzemdir. Bu aynı zamanda bütün sosyal belediyecilik iddiasındaki başkanlara bir çağrı olarak da okunabilir.

Bir çok sosyal projenin yanında bu hamle hem siyasi hem de manevi açıdan ülke yararına olacaktır.

Unutmayın, dayanışma yoksulların zerafetidir.

- - - -