BIST 100 9.783 DOLAR 32,52 EURO 34,97 ALTIN 2.435,27
23° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

"Batı bizi kıskanıyo"

Bu toprakların tarihindeki en komik ve en ezik önermelerden biridir şu söz...
Her duyduğumda aynı tepkiyi vermekten yorulmam. Yorulmayalım da:

"Batı senin neyini kıskanacak ki, kardeşim?.."

Meselâ, üniversitelerini mi?
Hani şu öğretim üyeleri arasında "Buraları Nişantaşı'na (ne demekse?) çevirdiler.. Neredeyse fuhuş yuvası hepsi" diyecek kadar adeta "Kerhanoloji" uzmanlığına soyunan zıpçıktıların bulunduğu üniversitelerini mi?

Hani şu, "Google, Sultan Abdülhamid zamanında bulundu" salaklıklarına imza atan çapsızların Profesör unvanı ile soy gösterdiği "bilim" yuvalarını mı kıskanacak?

Meselâ kamu kurumlarını mı kıskanacak?
Ortaokul diploması ile iş bulamama sıkıntısı çekerken, birinin gelip "Abicim ayıp ediyosun. Ayarlarız sana bi çakma lise diploması" teklifini kabul edip, onunla üniversiteye kayıt yaptırıp sonra da o (çakmanın çakması) diploma ile devlet katında bakan yardımcılığı görevlerine, hatta kamu bankası yönetim kurullarına yükselen eski güreşçilerin utanmadan ortalıkta dolandığı kurumlarını mı?

Yargı mekanizmanı mı meselâ?
Hani şu, 3 günde Savcılıktan Yargıtay üyeliğine, oradan "hoop" Anayasa Mahkemesi başkanlığına, 3'er 5'er basamak zıplayarak siyasi tercihlerle atanan yargı kurumlarını mı?

Hani şu, şaibeli tartışmalı davaların sonuçlarını "bağlamak" için avukatların hakimlerle karanlık odalarda kirli-yılışık-akçeli pazarlıklara giriştiği yargını mı kıskanacak?

Hani şu, Anayasa Mahkemesi kararlarının, birinci derece mahkemelerde "tanımıyorum" diye el tersi ile itildiği yargı alemini mi?

Hani şu, Ana Muhalefet partisi liderine racon kesen, küfür eden ve ölümle tehdit eden bir mafya çetesi liderine, hiçbir savcının dokunamadığı, ifadeye bile çağıramadığı, çünkü iktidar ortağının "Dava arkadaşımdır. Dokunan yanar" gibilerden arka çıktığı ortamda itibarı 5 paralık edilmiş yargı erkini mi?

Neyini kıskanıyormuş "Batı"?

Ekonomini mi? Sporunu mu? Siyasi otoritenin yalan mekanizmasına esir olmuş koca koca tıp profesörlerini mi? Yalan bilgi, yalan veri açıklayarak kamuoyunu rehavete sürükleyen ve binlerce, belki de onbinlerce insanın yok yere ölmesine neden olan 3, 5, 10 diplomalı bilim insanlarını mı?

Neyini kıskanacak?

Keşke kıskanılacak bir duruma gelsek bir gün.
Ve ben bu yazdıklarımdan pişman olsam.
Bu yazdıklarımdan utanç duysam.

Neyini kıskanacak (misal) Finlandiya senin? Eğitim sistemini mi?
Neyini kıskanacak Almanya senin? Endüstrini mi?
Neyini kıskanacak Hollanda senin? Tarımını mı?
Neyini kıskanacak İtalya senin? Sanat eserlerine nasıl özen gösterdiğini mi?
Neyini kıskanacak İngiltere senin? Yargını mı?

Hadi canım sen de!..

- - - - -