Üstün Asutay, Tarık Akan, Ayşen Gruda, Cem Karaca, Cihat Tamer, Ergun Köknar ve Erdoğan Sıcak’ın 1993’te kurduğu Bakırköylü Sanatçılar Derneği (BASAD) tarihi binasından çıkarılıyor.
1908’den bu yana eğitim (Fransız Koleji - Bezezyan Okulu), 1936 sonrasındaki Bakırköy Halkevi’nden itibaren, kültür ve sanat merkezi olarak kullanılan, Bakırköy Kültür-Sanat Konağı 1993 yılından beri Bakırköylü Sanatçılar Derneği olarak kullanılıyor.
Ancak 24 Ocak günü aldıkları tebligatla 4 gün içerisinde tarihi binanın boşaltılması isteniyor.
Turizm Bakanlığı’na bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü talep ediyor tahliye edilmesini.
Bina, mülkiyetinin Hazineye ait olduğu dönemde “Kültür ve Sanat Evi” olarak kullanılmak üzere Bakırköy Belediye Başkanlığına tahsis edilen kurumda daha sonra belediye tarafından derneğe kiralanıyor.
Binanın mülkiyetinin Vakıflar İdaresine geçmesinden sonra, 22.12.2020 tarihli dilekçe ile İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğüne müracaat eden BASAD yönetim kurulu, 17 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7256 sayılı Bazı Alacakların Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 4. maddesinin 10 fıkrası kapsamında kira sözleşmesi yapmak için talepte bulunuluyor. 01.09.2021 başvurusunu yineliyor ancak hiçbir yanıt alamıyor. 24 Ocak Günü kaymakamlık bir tebligat göndererek 4 gün içinde boşaltılmasını istiyor.
Oysaki kimler geçmemişti ki bu kültür evinin koridorlarından: Toto Karaca’dan, Necdet Mahfi Ayral’a, Münir Özkul’dan Adile Naşit’e, Göksel Arsoy’dan Belgin Doruk’a, Kenan Pars’tan Suna Pekuysal’a, Ahmet Mekin’den İskender Doğan’a, Ahmet Sezgin’den Arif Şentürk’e, Halit Akçatepe’den Neşe Karaböcek’e, Sadık Şendil’den Suavi Tedü’ye hepsi bu kurum çatısı altında eğitim gördü. Bazıları yeni sanatçılar yetiştirdi.
Ülkemizin kültür sanat hafızası niteliği taşıyan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurum eğitim vermeye devam ediyor. Ancak tahliye gerçekleşirse, kurumda eğitim gören 500 öğrenci okulsuz, aralarında eğitmenlerin de bulunduğu 20 çalışansa işsiz kalacak.
Başka bir deyişle, “Artist Fabrikası” olan kurum, sadece Bakırköy’ün değil, ülkemizin ortak değeri ve korunması gerekiyor.
Son 20 yılda sayısız kültür mekanı kapandı, bu kararların kentin tarihi ve demografik yapısını nasıl değiştirdiği, kültür ve sanattan uzaklaşıldığında nasıl sorunlar yaşadığı her gün tartışılırken neden BASAD tahliye ediliyor.
Kültür Bakanlığı neden bu binanın boşaltılmasını istiyor? Tarihi ve kültürüyle yaşanan bir kurumun, tahliye edilmesinin kime ne faydası olabilir?
“Bakırköy’den yükselen çığlık” adıyla bir basın bülteni yayınlayan BASAD yönetim kurulu, “Biz siyasi olmasak da yöneticilerin bize yaklaşımının siyasi olduğunu biliyoruz. Devletin Anayasamızın 64. maddesine uymasını bekliyor ve bu büyük hatadan dönülmesini istiyoruz.” diyerek sesleniyor yetkililere…
Anayasamızın 64. maddesinin "Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır." hükmünü hatırlatan BASAD üyeleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na seslenerek “Sanata, sanatçıya, kültürel geçmişimize, tarihimize, hafızamıza dokunmayın! Yıkmayın, yapın! Yok etmeyin, koruyun, destek olun, geliştirin!” diyor.
Cumartesi saat 14.00’de yapacağı basın açıklamasıyla Tarık Akan, Ayşen Guruda, Cem Karaca’nın kurucuları arasında olduğu derneğe sahip çıkmaya çağırıyor.
