BIST 100 9.080 DOLAR 32,46 EURO 35,09 ALTIN 2.324,05
12° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Eski Galatasaray Başkanı Aysal ve 560 milyon dolar borçlu santralının çarpıcı öyküsü

Türkiye, cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik krizle boğuşuyor. Dolar ve euro, her gün rekor tazeliyor. Türk Lirası (TL), değer kaybetmeye devam ediyor. Vatandaş, TL’ye güvenmediği için tasarruflarını dolar ya da euroda değerlendirmeye çalışıyor. Böylece, küçük ya da büyük parasının değerini korumaya çalışıyor.

Dolar ve euro artışı, başta elektrik, doğalgaz ve akaryakıt olmak üzere tüm ürün ve hizmetlere zam olarak yansıyor. Giderleri devasa boyutlarda artarken, gelirleri yerinde sayan ve ardı arkası kesilmeyen zamlardan bunalan vatandaş, burnundan soluyor; sesini duyurmaya çalışıyor. Ancak, nafile… Sesi, boşlukta kayboluyor. Tepkiler, bir türlü adresine ulaşmıyor.

Peki, bu hale nasıl geldik? Somut bir olay üzerinden bu soruya yanıt vermeye çalışacağız. Türkiye’ye, dünyadaki likidite bolluğunun etkisiyle 2002 ve izleyen yılarda (son birkaç yıla kadar) milyarlarca dolar kaynak girdi. Bu kaynaklar, sonsuzmuşçasına değişik sektörlere kredi olarak aktarıldı. Bunların başında da enerji yatırımları geldi. Elektrik üretim ve dağıtım şirketleri, kredilerde “aslan payı”nı aldı. Bankalar, derinliğine sorgulamadan, geri dönüşünü hesaplamadan deyim yerindeyse “bol kepçe” kredi dağıttı.
Saadet zinciri, dış finansman olanaklarının daralması üzerine adeta koptu. Taneler, etrafa dağıldı. Birçok borçlu şirket, finansmanı çeviremediği ve borçlarını ödeyemediği için konkordato ilan etti.

Bu şirketlerden biri de eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın sahibi olduğu Unit ile İtalyan Ansaldo ortaklığı Yeni Elektrik Üretim AŞ… Şirket, Gebze’de bulunan 850 megavatlık gaz santralı için kamu ve özel sektör bankalarından yüz milyonlarca dolar kredi kullandı.
Unit'in yüzde 60 payla ortak olduğu Yeni Elektrik Üretim AŞ, işletmeye geçtikten bir süre sonra elektrik sektöründe yaşanan dalgalanma nedeniyle finansal krize girdi. Şirket, bankalara olan borcunu ödeyemedi ve 2019 yılının son çeyreğinde konkordato ilan etti.
Alacaklı ya da kreditör bankalar, Yeni Elektrik’in 560 milyon dolar tutarında kredi borcunu yeniden yapılandırmasını reddetti. Anlaşmazlık büyüdü ve konu yargıya taşındı. Mahkeme, 850 megavatlık doğal gaz santralını işleten Yeni Elektrik AŞ’nin faaliyetlerinin durdurulmasına karar verdi. Şirketin, iflası kararlaştırıldı. Yeni Elektrik, kararı bir üst mahkemeye taşıdı. Üst mahkeme, iflas kararını onadı.
Ünal Aysal’ın, bazı otellerinin de söz konusu santral için açılan kredilerde teminat olarak gösterildiği için satıldığı belirtiliyor.

YARGITAY'DAN “YENİ” BİR KARAR

Yeni Elektrik, konuyu Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay’ın, kısa süre önce bu konuda “emsal” niteliği de oluşturan önemli bir karar verdiği ortaya çıktı. Yüksek mahkemenin, eski Galatasaray Başkanı Aysal’ın sahibi olduğu Unit ile İtalyan Ansaldo ortaklığı Yeni Elektrik Üretim AŞ’nin Gebze’de bulunan 850 megavatlık gaz santralının “iflas onay kararı”nı iptal ettiği öğrenildi.

Peki, bu karar ne anlama geliyor? Enerji sektörünü nasıl etkiler? Yeni Elektrik AŞ’ye yakın kaynaklar, Gebze’de bulunan doğal gaz santralını, 1 yıl daha Unit-Ansaldo ortaklığının işleteceğini ve elektrik üretiminin aralıksız devam edeceğini belirtti. Bu süre içinde santral, “finansal” durumunu iyileştirirse, iflas sürecinden çıkacak ve bankalar eliyle satılmaktan kurtulacak.

Enerji uzmanları, Türkiye’nin elektrik ve doğal gaz talebinin tahminleri aşan oranlarda, çok yüksek bir düzeyde seyrettiğini belirterek, talebe bağlı olarak piyasada birim elektrik fiyatlarının arttığını vurguladı. Uzmanlar, piyasada bir ay kadar önce ortalama birim elektrik fiyatının 50 kuruş düzeyinde olduğunu, son günlerde bu tutarın 1 TL’ye dayandığını anımsattı. Fiyatın, daha da artması bekleniyor.

Uzmanlar, Gebze’de bulunan santralın elektrik üretmeye devam ettiğini kaydederek, “Yargıtay kararı sonrasında Yeni Elektrik, önemli bir olanak yakaladı. Şirket, ürettiği elektriği satmaya devam edecek. Piyasada, elektrik fiyatları hızla artıyor. Bu durum, diğer üreticilerle birlikte Yeni Elektrik için de önemli bir avantaj anlamına geliyor. Şirket, bu süre içinde finansal durumunu düzeltirse, iflas sürecinden çıkabilir. Böylece de alacaklı bankalar eliyle satılmaktan kurtulabilir” dedi.

Uzmanlar, Yargıtay’ın kararının borçlu ve konkordato ilan diğer elektrik şirketleri için de “emsal” niteliği taşıyabileceğine işaret etti.

Sonuç… Bankalar, önünü arkasını düşünmeden verdiği krediler nedeniyle ağır bir faturayla karşı karşıya bulunuyor. Sözün özü, ne ekersen onu biçersin…