CHP son olağanüstü kurultayını 2014 yılında toplamış. Aradan 10 yıl geçmiş. Bu CHP’nin olağanüstü kurultay toplaması için hayli uzun bir süre. 12 yıllık arayı ve o dönem CHP’yi temsil eden SHP’nin kurultaylarını saymazsak CHP’de 18 kez olağanüstü kurultay toplandı. 88 yıllık sürede 18 kurultay demek ortalama 5 yılda bir olağanüstü kurultay demektir.
1 Nisan’dan sonra çok fazla konuşacağımız için ben ön almak adına bugünden kayıt altına alıyorum olağanüstü kurultay mevzusunu. Belediye başkan adaylarının belirlenmesi olağanüstü kurultayın toplanma ihtimalini hayli yükseltti. Bugünkü genel merkez yönetimi de bunu görmüş olmalı ki başkan adaylarını belirtilerken önceliği sadakatte aramış. Adayların hemen hemen hepsinde bir belediyecilik özelliğinden daha çok yakınlık etkili olmuş. Tekrar aday gösterilmeyenlerin ortak noktası ise son kurultay sürecinde aldıkları pozisyon.
Belki de CHP tarihinde en kötü yönetilen bir yerel seçim sürecine tanıklık yapıyoruz. Değişim iddiasıyla ve katılımcı karar alma süreci vaadiyle yönetime gelenlerin en temel ve iddialı vaatlerinin hemen 3 ay sonra boşa çıkması gerçekten dramatik. Oysa tüm eksikliklerine karşın ön seçim ile aday belirleme yoluna gidilseydi bugün CHP gereksiz tartışmaların, gerginliklerin veya streslerin ev sahipliğini yapmazdı.
Tipik bir Deniz Baykal döngüsüne giriyor CHP. Bu döngünün sadece partiyi değil memleketi ne noktaya getirdiğine sadece CHP’liler değil ülke olarak tanıklık yaptık. Belediye başkanları üzerinden delegeleri kontrol ederek kurultayda herhangi bir kazaya uğramama hesabı bu partide daha önce de yapıldı ve maliyeti hayli büyük oldu. Parti baraj altı kaldı ve rejim, CHP’nin bizzat anayasaya madde olarak kaydettiği nitelikleri ortadan kaldırtılarak çok rahat muhalefetsiz bir ortamda değiştirildi.
2023 yılında yani tam bir yıl önce dolar 18 liraydı. Şimdi 30 lira. Mazotun litresi 20 liraydı şimdi 45 lira. Alım gücünü doğrudan etkileyen 2 temel maliyet kalemini aktardım. Bu artış oranları katlanarak ürünlere ve hizmetlere yansıtılıyor. Ülkenin üzerine koca bir karabasan çökmüş vaziyette. Anayasası yok memleketin. Buna direnç gösterilmesi gereken yerel seçimlerde, özellikle bu dirence öncülük edecek CHP’de tartışılanlara bakın. Kamucu bir belediyecilik iddiası yok. Belediyeler üzerine, tüm demokratik güçlerle inşa edilecek ve iktidarı geriletmeyi önüne hedef olarak koyan bir niyet, amaç yok. Parti içi iktidarı tahkim etmek ve elde tutmak için atanan belediye başkanları var. Bu nedenle olağanüstü kurultayın toplanması çok kolay olacak. CHP’nin çıtası son seçimlere göre yüzde 25’de ve görünen tabloya göre bugün parti o orandan hayli uzak. Pek çok belediye başkalığının da İstanbul da buna dahil riskli olduğu, öfkeli CHP seçmeni için oy verebilecekleri seçeneklerin çoğalmasıyla ortaya çıkıyor.
Toplanma ihtimali yüksek olağanüstü kurultayda ne olur? Mesele bu. Önceki kurultay deneyimleri bu konuda yardımcı oluyor. CHP’nin mevcut, belediye başkan adaylarını belirleyen parti meclisinin üyelerinin çoğunun aldığı oy 400’lerde. Yani delege sayısının 3’de biri kadar. En başta bu Parti Meclisi üyeleri olağanüstü kurultayın toplanması halinde tekrar üye seçilme ihtimalinden hayli uzaklar. Genel başkan değişimi yaşanabilir mi? Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ikilisinin son kurultaydaki kadar uyumlu olmadığı, aday belirlemede stres yaşadıkları biliniyor. Mevcut delegelerin pek çoğunun da o kurultayda ortaya koydukları iradeden memnun olmadığı da ifade ediliyor.
Olağanüstü kurultayı CHP yerel seçimlerden daha fazla konuşacak gibi…
