CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen günlerde yaptığı “başörtüsü” açıklaması üzerine, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
Erdoğan konuşmasında, Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı ve “Biz bu sorunu çözdük” dedi. Erdoğan devamında, “İttifak ortağımızla türban sorununu çözdük” diye konuştu. Erdoğan’ın, Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin genel başkanı Devlet Bahçeli türban meselesini yıllar önce çözdüğünü söylemesi akıllara geçmişte yaşananları getirdi.
BAHÇELİ “BAŞÖRTÜSÜ” ISRARI ÜZERİNE “KENDİNİZE ÇEKİ-DÜZEN VERİN” DEMİŞTİ
1999 yılında, TBMM'de başörtüsünü çıkararak yemin eden MHP Antalya Milletvekili Nesrin Ünal’ın Anıtkabir'e türbanıyla gelmişti. O dönem, Bahçeli’nin Ünal’a, “Başörtünüzü çıkarmazsanız listeye almam” dediği haberlere yansımıştı.
Bahçeli burada yaptığı açıklamada, Fazilet Partisi Merve Kavakçı ve türban krizi üzerine ‘‘TBMM'nin krizle başlamasını istemiyorduk. Çok büyük üzüntü duyduk. Meclis çalışmalarına bundan sonra da devam edecektir. Başlangıça gölge düştü. FP kendisine çeki-düzen vermeli” demişti.
“AÇMAM DİYORSANIZ LİSTEYE KOYMAYACAĞIM”
Bahçeli yıllar sonra 2011’de, MHP’den milletvekili seçilen Nesrin Ünal’ın başörtüsünü çıkarması gerektiğini anlatmıştı.
Bahçeli, “Eğer Genel Kurul'da açamam diyorsanız sizi listeye koymayacağım” dediğini ifade etmişti.
Bahçeli şunları söylemişti:
"1999 seçimlerinde çok genişletilmiş bir teşkilat yoklaması yaptık. Baktım Antalya'da bir doktor ilk sırayı almış. 'Kimdir' diye sordum. Tesettürlü bir hanım. 'Hanımefendiyi bulun, en kısa zamanda genel merkezimize gelsinler' dedim. Geldiler. TBMM'de tesettürlü milletvekilinin girişi biraz yasak konumdaydı. 'Siz seçilebilir bir konumdasınız. Böyle bir durumda tesettürünüzü açacak mısınız, ısrar eder misiniz? Meclis'e yeni giriş sürecinde partiyi tartışma zeminine sokamam. Onun için evliyseniz beyinize, ailenize, neyiniz varsa ona sorun, öyle karar verin. Eğer Genel Kurul'da açamam diyorsanız sizi listeye koymayacağım. Ama Genel Kurul'a tesettürü çıkartarak gelirim diyorsanız bizim için sakınca yok' dedim."