2024 Yerel seçimlerini büyük bir zaferle bitiren hiç tartışmasız Cumhuriyet Halk Partisi oldu. Bu zaferde elbette başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel olmak üzere, seçimin tüm rüzgârını sırtında taşıyan Ekrem İmamoğlu’nun, Mansur Yavaş’ın ve 2019’dan bugüne 11 büyükşehir belediyesini yöneten tüm belediye başkanlarının, kazanan ve kazanamayan adaylarının, CHP örgütünün büyük emeği var. Çok uzun zaman sonra, hemen hemen her siyasi görüşten muhalif seçmenin yüzünü güldüren ve hatta sevinçten ağlatan bu sonuçlar aynı zamanda muhalefet için yeni umut kapılarının açılmasına da neden oldu.
Bugüne kadar altı oka eli gitmemiş seçmenin Cumhuriyet Halk Partisi’ni tercih etmesinde, geçtiğimiz beş yıl içersindeki sosyal belediyecilik uygulamalarının, halkla kurulan sıcak temasın, samimiyetin, halkın gerçek gündemine vakıf olmanın çok etkili olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal demokrat belediye başkanlarının açtığı yurtlar, sunduğu imkanlar, kreşler, yaşamı kolaylaştıran kartlar, gençlere, yaşlılara, dezavantajlı kesimlere sundukları ayrıcalıklar halkın bir kez daha ve hatta çok açık arayla görev onayı vermesine sebep oldu. Cumhuriyet Halk Partisi ulaşamadığı yerlere ulaştı, tüm engelleri, bariyerleri yıktı.
Kaybedenler…
CHP için hal böyleyken, hiç tartışmasız bu seçimin en büyük kaybedeni Ak Parti oldu. Yarattıkları algı dünyasında, korunmalı medyada, basında kendi kendilerini aldatmayı başardılar. Yıllar içersinde kaybedilen seçimlerden çok şey öğrenen Cumhuriyet Halk Partisi’nin ne derecede geliştiğini, değiştiğini ve halkla kurduğu sıcak teması fark edemediler. Ezberlerle, şablonlarla, kalıplarla kendilerini kandırdıkları gibi seçmeni de buna inandırabileceklerini zannettiler. Ama olmadı. Başta emekliler olmak üzere halkın çoğunluğundan Genel Başkan Özgür Özel’in tabiriyle “sarı kart” gördüler. İç Ege’den, Karadeniz’e garanti olarak gördükleri illeri birer birer kaybettiler.
Burada İstanbul için özel bir parantez açmak gerekiyor. İçişleri ve dışişleri gibi özgül ağırlığını koruması gereken bakanlar dahil olmak üzere, bütün kabine ve hatta Cumhurbaşkanının da sahaya inmesi ile varını yoğunu ortaya koyup büyük farkla yenilmek, seçim süresince İmamoğlu aleyhine yürüttükleri kara kampanyaya halk tarafından verilen en ağır yanıt oldu. Açık ara farkla kazanan İmamoğlu’nun ise hiç tartışmasız siyasetteki liderliği, kapsayıcılığı tescillenmiş oldu.
2023 Genel Seçim yenilgisinin ardından, zerre özeleştiri yapmadan seçimin tüm sorumluluğunu Cumhuriyet Halk Partisi’nin üstüne atıp kenara çekilen; İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi bu seçimin diğer kaybedenleri olarak tarihe geçti. Özellikle İYİ Parti ve Genel Başkan Akşener, çok yakın zamana kadar cumhurbaşkanlığı makamına layık gördüğü Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu‘na karşı açtığı savaştan büyük bir yenilgiyle ayrıldı. Son on günde Mansur Yavaş’a söylediği sözler Türk siyasi tarihine ibret vesikası olarak geçti. Tüm Anadolu’da çok sevilen Yavaş ve İmamoğlu’na karşı yürütülen sistematik yıpratma ve kaybettirme kampanyası, Ankara’da en yakın adayın iki katı oy alınmasıyla, İstanbul’da ise on iki puan farkla tokat gibi bir cevap olarak döndü.
Tam da bu noktada bir not düşmek lazım. Katılımın nispeten düşük olduğu yerel seçim sonuçlarına bakıp yanılgıya düşmemek gerekir. Yeni kurulacak merkez bir partinin varlığı hala önemini koruyor. Cumhuriyet Halk Partisi genel seçimlerde tek başına iktidara gelecek gücü yakalamaya yakın olsa da, Yeniden Refah Partisi’nin kilit konumuna benzer bir merkez sağ parti, bir dahaki genel seçimin dengelerini değiştirebilir. İYİ Parti bu şansını harcadı. Ama gelecek günlerde farklı gelişmeler olabilir. Bekleyip görelim.
DEVA, Gelecek ve Saadet Partileri ise ittifak içinde ayrı logoyla girmeye cesaret edemedikleri ve CHP listelerinden vekil almak suretiyle fırsata çevirdikleri 2023 seçiminin bedelini, Yeniden Refah Partisi’nin %6.6 oy almasının karşısında sandıktan silinerek ödediler. Sonuç olarak 2024 seçimi aracılığıyla seçmen epey ağır mesajlar vermiş olmasına rağmen, henüz kaybeden partilerden bir istifa haberi gelmedi. Yani mesajı alan olmadı.
Tarihi fırsat…
Kaybeden partilerde hal böyleyken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi bir fırsat yakaladığını söyleyebiliriz. Bir dahaki genel seçime kadar özellikle çıkmazda bulunan ekonomi politikaları üzerine, dış politika, güvenlik ve sosyal politikalar üzerine halka gerçekçi, samimi çözümler sunmak ve “biz yaparız” kanaatini oluşturmak, tıpkı belediye başkanlıklarında olduğu gibi vatandaşa dokunan, halkta karşılığı olan siyasi kadrolarla iktidara yürümek artık hiç de zor değil. Bu bağlamda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçim sonrası yaptığı konuşma çok önemli mesajlar verdiği gibi aslında yeni döneme dair bir işaret fişeği niteliği taşıyor. 2019’dan beri görevde olan başkanlara hakkını teslim eden, örgütü kucaklayan, kibirli duruştan uzak, mütevazı, duygulu ve en önemlisi zoru başarmış bir lider konuşmasıydı.
Sonuçta “başarı” her şeyin ilacı. Siyasette hayat kurtaran bu ilaç yıllar sonra ilk defa CHP’nin ecza dolabına girdi. Şifa getirmesi dileğiyle. Hepimize, en çok da ülkemize…
