BIST 100 9.109 DOLAR 34,25 EURO 37,60 ALTIN 2.917,98
23° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Mourinho abandone oldu

Uzun zamandır Türkiye’de kendisinden beklenen Türk futboluna ve Fenerbahçe’ye katkılarından çok, her maç sonrası Galatasaray ve Okan Buruk üzerinden algılar yaparak, kendi takımının haksız kartlar gördüğünü öne sürerken rakip takımın da kollandığını ima eden Mourinho, burayı İngiltere veya Portekiz zannetti.

Maç öncesi yapmış olduğu algı çalışmaları ile rakibini psikolojik olarak ablukaya aldığını zannediyor ve taraftarlar da Jose Mourinho’ya bir dahi gözüyle bakıyor; fakat gerçek asla böyle değil, çünkü algıları değiştirdiğiniz zaman ve böylesine açıklamalarda bulunduğunuz vakit, kendi takımınıza çağdaş futbolu oynatamazsanız, maç öncesi algılarınızın veya rakip takıma uyguladığınız psikolojik baskının bir önemi kalmıyor.

Bunu Kadıköy’deki derbide dakika dakika yaşamış oldu. Mourinho eğer Avrupa’dan teklifler alsaydı Türkiye’yi tercih etmezdi ki bu yıla kadar da etmemişti.

Bayern Leverkusen’in hocası Xabi Alonso, Dortmund’un hocası Nuri Şahin, Galatasaray’ın hocası Okan Buruk gibi isimler, 40-50 yaş bandının çağdaş futbola ayak uydurabilen yeni nesil hocaları; fakat Mourinho biraz çağ dışında kalmış gibi, bu da Fenerbahçe’ye zarar veriyor.

Dikkat ederseniz Kadıköy derbisinde Fenerbahçe, Galatasaray’ın ön alan baskısı karşısında çaresiz kaldı ve bir B planı yoktu. Bu sayede Galatasaray, ön alan baskısı sayesinde 2. bölgede üst üste top kaparak bu fırsatları değerlendirmeye çalıştı ve adeta Mourinho’ya taktik dersi verdi.

Okan Hoca ve yönetimi de tebrik etmek isterim; yapılan algılara, atılan iftiralara ve gündeme kulak asmadan sadece maça yoğunlaştılar, derbinin ciddiyetinin farkında oldular ve camia olarak hem sahada hem saha dışında Galatasaray’ı galibiyete taşıdılar.

Maçın hakemi Atilla Karaoğlan’a gelince; Mourinho’nun Atilla’ya bir teşekkür borcu var. Galatasaray o akşam Mourinho’nun Fenerbahçe kariyerini bitirip kendisini ilk uçakta ülkesine gönderebilecek kadar farklı bir skor elde edebilirdi ama Atilla Karaoğlan, verdiği “ucuz” penaltı ile Galatasaray’ın hızını kesmiş oldu.

Her maç sonu konuşan Mourinho’nun açıklama yapmadan gitmesi de bu işin cabasıydı çünkü çıkıp da “Biz bu penaltıyı hak etmedik.” diyemezdi.

Her şeye rağmen Galatasaray, Mayıs ayında ipi göğüsleyebileceğinin sinyallerini en kritik derbisinde çok basit kazanarak vermiş oldu. Ligde 6’da 6 ile devam eden ve maçtan maça atak ve defans istatistiklerinin üzerine koyan Galatasaray’ın bize her maç daha iyi bir futbol izleteceğini düşünüyorum.