Arapların faiz aşkı... Yüksek faiz yatırım hesaplarını alt üst ediyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yıl yaz aylarında Türkiye’ye yabancı yatırımcı çekmek için başta “dost” olarak nitelendirilen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan olmak üzere ABD, İngiltere ve Avrupa’da temaslarda bir dizi bulundu.

BAE ile 51 milyar dolarlık bir anlaşma imzalandığı açıklandı. Bunun 11 milyar dolarlık bölümünü tahvil ihracı oluşturuyordu. Tahvil ihracının, 2023 yılının sonuna kadar tamamlanması bekleniyordu.

BAE’nin, paket kapsamında güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerjiye de yaklaşık 27 milyar dolarlık bir yatırım yapacağı duyuruldu.

Ne tahvil ihracı gerçekleşti ne de yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik milyarlarca dolarlık yatırımda somut bir karar alındı.

Belirsizlik sürüyor...

4 milyar dolarlık proje

BAE ile stratejik başka bir alanda, demiryolu yatırımı konusunda da görüşmeler yapılıyor.

Türkiye, 120 kilometre uzunluğundaki Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Çatalca arasına hızlı tren hattı inşa etmek istiyor. Bir geliş-bir gidiş iki hat olacak. Hem yolcu hem de yük taşınacak. Yolcu trenleri 160 kilometre, yük trenleri 80 kilometre hız yapacak.

Avrupa ve Anadolu yakasını Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden raylarla birbirine bağlayacak demiryolu hattının tahmini yatırım tutarı, 4 milyar dolar düzeyinde hesaplanıyor.

BAE heyetine, Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Çatalca hızlı tren projesi ayrıntılı olarak anlatıldı. BAE’nin, projede finansör ve yatırımcı (yatırım ve işletmede ortak) olarak yer alması gündeme geldi.

Dostluk ve yüksek

Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Çatalca hızlı tren projesi için BAE’den sağlanacak kredilerde görece yüksek faizler konuşulmaya başlandı. Bu durum, BAE’den sağlanacak kredinin maliyetinin sorgulanmasına yol açtı. Türkiye tarafının söz konusu projede, BAE kredisine mesafeli bir yaklaşım geliştirmesine neden oldu. Projede, belirsizliği artırdı.

Bakan Şimşek, BAE’yi “dost” ülke olarak nitelendirmişti. Görünen o ki para ya da kredi ilişkisinde “dost”luk sökmüyor. Kapitalizmin kuralları sonuna kadar egemen oluyor.