BIST 100 10.277 DOLAR 32,29 EURO 34,80 ALTIN 2.394,43
9° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Aile Hekimliği Yönetmeliği'nin iptali için Danıştay'a dava

Aile Hekimliği Yönetmeliği'nin iptali için Danıştay'a dava

Genel Sağlık İş Sendikası, 29 Temmuz’da Resmî Gazetede yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in iptali için Danıştay’a dava açtı.

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle aile hekimliği çalışanlarının iş güvencesinin yok edildiğini ifade eden Uğur, “Bu yönüyle değişiklikle, hukuk devletinde aranan hukuki öngörülebilirlik ilkesi ihlal edilmiştir" dedi.

Uğur, yönetmelikle ayrıca, "Aile hekimliği çalışanlarının görevden uzaklaştırılma şartlarının açık ve kesin şekilde belirlenmemiş olmasının keyfi uygulamalara yol açacağı şüphesiz” diye konuştu.

Yönetmelikte iptalin istendiği ifadelere ilişkin bilgi veren Uğur, şunları söyledi:

“'Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi’ sebeplerinden birisi olarak düzenlenen yönetmelikte yer alan ‘Gözaltına alınma, tutuklanma, hükümlülük veya 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında uzaklaştırma kararı verilmesi nedeniyle görevi başında bulunamama süresinin sekiz haftayı aşması’ şeklindeki düzenlemeye, yine ‘Sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi’ sebeplerinden birisi olarak düzenlenen yönetmelikte yer alan ‘Görevi başında bulunduğu halde entegre sağlık hizmetlerinde mazeretli olup olmadığına bakılmaksızın beş defa nöbet görevini yerine getirmediğinin/getiremediğinin tespit edilmesi’ şeklindeki düzenlemeye, aile hekimlerinin disiplin cezası alması halinde teşvik ödemelerinin belirli bir süreyle yapılamayacağına dair yönetmelikte yer alan, ‘Ancak bu ödeme uyarma cezası alanlara bir ay, kınama cezası alanlara iki ay, aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlara ise üç ay süre ile yapılmaz’ şeklindeki cümlenin tamamının, aile sağlığı çalışanlarının disiplin cezası alması halinde teşvik ödemelerinin belirli bir süreyle yapılamayacağına dair yönetmelikte yer alan, ‘Ancak bu ödeme uyarma cezası alanlara bir ay, kınama cezası alanlara iki ay, aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlara ise üç ay süre ile yapılmaz’ şeklindeki cümlenin tamamının, iptali istemiyle dava açmış bulunuyoruz.”

Uğur, yönetmelikte somut kriterlerden uzak, muğlak ifadeler kullanıldığını belirterek, aile hekimliği çalışanlarının iş güvencesinin idarecilerin inisiyatifine bırakıldığını ve sözleşmelerin devamı noktasında öngörülebilirliğin ortadan kaldırıldığını dile getirdi.

Uğur, şöyle dedi:

“Kısacası aile hekimliği çalışanlarının iş güvencesi yok edilmektedir. Bu yönüyle değişiklikle, hukuk devletinde aranan hukuki öngörülebilirlik ilkesi ihlal edilmiştir. Aile hekimliği çalışanlarının görevden uzaklaştırılma şartlarının açık ve kesin şekilde belirlenmemiş olmasının keyfi uygulamalara yol açacağı şüphesiz olup, bu tedbiri almaya yetkili kişilerin sayısının birden çok olmasının objektiflikten uzak uygulamalara yol açacağı da görülmektedir. Genel Sağlık-İş, her zaman olduğu gibi en detaylı incelemeyi yaparak, sağlık çalışanlarının mağduriyetini giderebilecek nitelikte ‘en detaylı’ davayı açmıştır.” (ANKA)