CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Bülent Maraklı, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan genel seçimlere ilişkin açıklamada bulundu. Türkiye halkının yarısından fazlasının AKP iktidarına karşı konumlandığını belirten Maraklı, "Tüm partilerin seçmeni oldukça duygusal, gergin, arzulu ve inatçı. Yüksek enerji ve gerilimde daha dikkatli ve özenli olmalıyız. En ufak bir iletişim hatası siyasi son ve seçim kaybına neden olabilir…" uyarısında bulundu.
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Bülent Maraklı
Maraklı, "Millet İttifakı'nın ve tüm Türkiye muhalefetinin ortak Cumhurbaşkanı adayı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaşam biçimi, anlayışı, dürüstlüğü ve duruşu yolumuzu aydınlatan en güçlü ışıktır" ifadelerini kullandı.
Bülent Maraklı'nın açıklaması şu şekilde:
14 Mayıs 2023 seçimi kapıda... Türkiyede son zamanlardaki siyasi, ekonomik ve doğa gelişmeleri baş döndürücü. Gerek siyasi temsilci ve aktörler gerekse seçmenler anlık ve günlük gelişmeleri fırtına etkisinde yaşamakta. Siyasi planlama, hedef ve tercihin bozulmaması ciddi bir irade ve cesaret gerektiriyor. Kalan kısa sürede en ufak bir hatanın telafisi ve düzelmesi mümkün olmaz. Tüm partilerin seçmeni oldukça duygusal, gergin, arzulu ve inatçı. Yüksek enerji ve gerilimde daha dikkatli ve özenli olmalıyız. En ufak bir iletişim hatası siyasi son ve seçim kaybına neden olabilir… Bu sebeple aklımız ve duygumuzla belli olan yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz dönem macera ve heyecan dönemi değil. Seçime kısa süre kalması sebebiyle herhangi bir yol kazası ve yaralanma halinde tamir ve tedavi imkanımız kalmayacaktır.
Seçmen ve yurttaşımız bizden samimiyet ve sahicilik bekliyor. Gelinen süreçte seçmene uzatılacak elin; renk, din, dil, ırk ve kimlik özelliğinin değeri kalmamıştır. Seçmeni uçurumun kenarından kurtacak o elin; güvenli, vicdanlı, dürüst ve insancıl olup olmadığı dönemidir. Yurttaşlarımız yeni dönemde ortak ve iç içe bir hayatın tadına varmak istiyor. Tüm vatandaşlarımız ortak duygu ve akılda yaşamak istiyor. Türkiye halkı çok zengin, lüks ve şatafat içinde yaşama özleminde değildir. Halkımız adil, eşit ve dengeli bir yaşam istiyor. Refahın ortak olmasını, gelirin eşit pay edilmesini ve devletten eşit muamele görmek istiyor. Kamu düzeninin ve güçlü kurumların tesisi çok önemli ihtiyaç haline gelmiştir. Depremle beraber devletin değeri ve önemi bir kez daha öne çıkmıştır. Devlet zaafiyeti ve eksikliğinin insan yaşamına olan etkisi acı deneyimle gün yüzüne çıkmıştır. Halkımız bu çağda bir ay çadırsız, susuz ve yardımsız kalmamalıydı. Ölülerimiz kefensiz, duasız ve sahipsiz gömülmemeliydi. Enkaz altında bağıra bağıra öldü insanlarımız… Hiçbir bir iktidar ve yönetim buna mazeret ve sebep bulamaz. Türkiye halkı şerefli ve onurlu bir halktır. Bu kadar mağduriyet ve yokluk ağır incitti halkımızı. Ekonomik buhran ve bozulma milletimizin ruh halini ve dengesini bozmuştur. Bırakın geleceği planlamayı, geleceği düşünen bir halk ve gençlik kalmadı. İnsanlarımız anı ve günü kurtarma derdinde. Velhasıl memleket ve vatandaş hali pürüpak ortada.
Bize düşen belli… Bugüne kadar adalet, eşitlik, ortak refah, insan hakları,denge/denetleme ve demokrasi istedik ve bunun için mücadele ettik. Toplumun temel ihtiyacı haline gelen bu istek ve arzularımızı daha coşkulu ve yüksek sesle dile getirme zamanındayız. Millet İttifakı'nın ve tüm Türkiye muhalefetinin ortak Cumhurbaşkanı adayı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaşam biçimi, anlayışı, dürüstlüğü ve duruşu yolumuzu aydınlatan en güçlü ışıktır. Belirlenen yol ilkelerine sahip çıkacak irade ve cesaret cumhurbaşkanı adayımızda fazlasıyla mevcut. Adayımız, politik hedeflerimiz, arzu ve çoşkumuz 14 Mayıs da bizi iktidara taşıyacaktır. Gücümüzü, aklımızı, ruhumuzu, iyiliğimizi birleştirme zamanı…Uçurumun kenarındaki vatandaş kendini kurtaracak ele güvenmek istiyor ve bunun için çok vaktide yok. Türkiye halkının yüzde 65'i şu anda mevcut iktidar ve yönetime karşı pozisyon almıştır. Ciddi bir itiraz ve öfke hali de var. Bize düşen bu irade ve ruha akılcı ve doğru bir şekilde sahip çıkmaktır. Kırmadan, dökmeden, incitmeden ve yorulmadan yolumuza devam edelim… İlk hedefimiz için yolumuz ve süremiz kısa… Halkımız inanmış ve menzile varmak üzere… Yolu temizlemek, aydınlatmak ve düzeltmekte bize düşer. Kendimiz olmaya devam edelim.
Cumhurbaşkanı adayımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu konuşmalarında binlerce kez şöyle söyledi: “Sen doğru dur, eğri belasını bulur” ve “Doğru duvar yıkılmaz”… Doğrunun yenilmeyeceğini adayımız şahsında 14 Mayıs'ta bir kez daha göreceğiz. En güvenli ve dürüst el Bay Kemal’in elidir… Öyleyse hadi bakalım, dosdoğru yola devam…
