KRT ÖZEL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı iştiraklerde yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, dün gözaltına alınan avukat Kazım Yiğit Akalın’ın ifadesi ortaya çıktı. Akalın ifadesinde, 8 Mart’ta avukat meslektaşları Mehmet Pehlivan ve Serkan Günel ile buluştuğunu, bu toplantıda Kültür A.Ş.’ye ilişkin ihale dosyalarının hukuki destek ihtiyacının gündeme geldiğini söyledi.
9 Mart’ta düzenlenen toplantıya İBB’ye danışmanlık veren bir avukat olarak katıldığını belirten Akalın, toplantıda iştirakler araştırma koordinatörü Banu Saraçlar ve Kültür A.Ş. yöneticilerinin hazır bulunduğunu kaydetti. Akalın, kendisine ihale dosyalarından doğabilecek cezai sorumlulukların ve muhtemel suç unsurlarının sorulduğunu ifade ederek, ihaleye fesat karıştırma suçunun unsurları ile Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki arama, el koyma ve gözaltı gibi hükümleri anlattığını söyledi.
Akalın, ifadesinde ayrıca toplantıda, soruşturmanın odaklandığı dosyalara benzer şekilde Beşiktaş, Beykoz ve Esenyurt belediyelerinde de ihale dosyalarının incelenmesinden sonra operasyon yapıldığını hatırlattığını, 9 Mart’taki toplantıda Medya A.Ş.’nin bilgisayarlarına el konulması ve bazı iş insanlarının mal varlıklarına el konulmasının da gündeme geldiğini söylediğini belirtti.
Toplantıda, sosyal medyada İBB ve iştiraklerine yönelik operasyon iddialarının konuşulduğunu söyleyen Akalın, Kültür A.Ş.’ye yönelik bir operasyon ihtimalinin de değerlendirildiğini, ayrıca, ihale dosyaları kapsamında sorumlu olan Kültür A.Ş. personellerinin potansiyel şüpheli olabileceğini belirttiğini dile getirdi.
Kazım Yiğit Akalın, ifadesinde iddia konusu Ertan Yıldız, Fatih Keleş ve Murat Ongun ile ilgili hiçbir konuşmanın geçmediğini ve o tarihte bu kişileri tanımadığını vurguladı. Akalın, toplantının ardından ceza hukuku alanında tecrübeli olduğunu belirttiği avukat arkadaşlarını önerdiğini ve bu kişilerin Kültür A.Ş. yetkilileriyle görüşerek anlaştığını kaydetti.
Öte yandan Akalın, soruşturma dosyasına giren cezaevi ziyaretleri hakkında da açıklamalarda bulundu. Meslek hayatına Ergenekon ve Balyoz davaları döneminde başladığını belirten Akalın, geçmişte de vekâleti olmadan tutuklu kişileri insani destek amacıyla ziyaret ettiğini söyledi. Yapılan tüm cezaevi ziyaretlerinin mesleki faaliyet kapsamında olduğunu ve hiçbir baskı ya da ima içermediğini ifade etti.