BIST 100 10.159 DOLAR 32,21 EURO 35,07 ALTIN 2.472,97
14° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

TİP’li Sera Kadıgil isyan etti: Utanması gerekenler utanmadı

TİP’li Sera Kadıgil isyan etti: Utanması gerekenler utanmadı

Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, "İki patates, iki soğan isteyen insanlar oluyor. Hepimiz utanıyoruz" dedi.

Sözcü’de yer alan habere göre Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil,”Gözümüzün önünde bağıra bağıra yardım isteye isteye can verdi insanlar. Hiçbir şey yapamadık.” ifadelerini kullandı. İşte Kadıgil'in bölgeye ilişkin izlenimleri;

UTANMASI GEREKENLER UTANMIYOR

– İnsanların en temel ihtiyaçları karşılanmıyor. Hala düşünebileceğiniz her şeye ihtiyaç sürüyor. ‘Devlet Nerede' diye soranları tartaklamak için belirenler, geçtim depremzedeyi kendi görevlilerine dahi doğru düzgün yetemiyor! Giyecek, yemek, temiz su, banyo, tuvalet, hijyen malzemesi hala sorun olmaya devam ediyor. Kuru bakliyat, iki patates, iki soğan isteyen insanlar oluyor. Hepimiz utanıyoruz, bir tek gerçekten utanması gereken asli sorumlu utanmıyor.

AYNI SÖZLER SÖYLENİYOR

– Günlerdir kazma kürekle çalışan ekiplerin çalışacak takati yoktu… Gözümüzün önünde bağıra bağıra yardım isteye isteye can verdi insanlar. Hiçbir şey yapamadık… Orada sadece o cehennemi yaşayanlar değil kendi imkanlarıyla Saray Rejiminin 50 saatte ulaşamadığı, TSK'yı iş makinalarını, insanı yardımı ulaştırmadığı yere 15 saatte kendi imkanlarıyla ulaşan insanlar da öldüler emin olun.

– Ölmekte olan bir insana yardım edememenin vicdan azabından, utancından öldüler. Beni en çok etkileyen şey oraya ilk varanlardan olan Ahmet (Şık) ve Barış (Atay) da dahil nereye gitsem bu azabı tekrar tekrar farklı cümlelerle dinlemek oldu. Elbistan'da da aynı şeyi dinledim, Antakya'da da, Adıyaman'da da, Samandağ'da da İskenderun'da da…

ÇADIR EN BÜYÜK İHTİYAÇTI

– Binaların hali içler acısıydı. Ama çadır hala en büyük ihtiyaç olmayı sürdürüyor. Peşinden ise tuvalet ve duş geliyor. Portatif tuvaletler birçok noktaya kondu ama hâlâ hem sayıları yetersiz hem temizlik çok ciddi bir problem. Çok sayıda insan o da varsa az sayıda tuvaleti kullanıyor.

– Duş almak zaten ciddi bir lüks biraz da bu yüzden en temel ihtiyaçlardan biri de hala iç çamaşırı. Çünkü çamaşır yıkamak da mümkün olmuyor. İnanamazsınız ama gıda hala en temel problem. Hala yemek kuyruklarında depremzedeler yemek çabuk biter endişesiyle birbiriyle sıra tartışması yapmak zorunda buluyorlar kendilerini.

MUTLAKA HESAPLAŞACAĞIZ

– Çok açık söyleyeceğim bakın bu ülkede bir Afet Yasası var. Bu yasa uyarınca Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan AKP Genel Başkanının ülkedeki tüm çadır stoğuna aynı anda el koyup afet bölgesine gönderme hakkı ve yetkisi ve hatta sorumluluğu var! Siz daha kime ne anlatıyorsunuz?

– Neden yapmadınız kardeşim? Neden deprem anında tüm stokları bölgeye sevk etmediniz? Neden 2 gün beklettiniz? Saray Rejiminin yarattığı bu enkazdan da el ele, hep birlikte çıkacağız. Sonra da bu ülkeye ve insanına bunca acıyı reva görenlerle asla helalleşmeyecek, mutlaka hesaplaşacağız!