BIST 100 10.269 DOLAR 32,26 EURO 34,81 ALTIN 2.437,65
15° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

AKP’li isimlerden Netanyahu hakkında suç duyurusu: Metin Külünk, Mücahit Birinci...

AKP’li isimlerden Netanyahu hakkında suç duyurusu: Metin Külünk, Mücahit Birinci...

AKP’li avukatlar Metin Külünk, Mücahit Birinci ve Burak Bekiroğlu, İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında suç duyurusunda bulundu.

AKP’li avukatlar Metin Külünk, Mücahit Birinci ve Burak Bekiroğlu, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı Bakanlık Muhabere Bürosu’na dilekçe verdi. Dilekçede, Adalet Bakanlığı’nın Gazze’yi ablukaya alarak saldırı başlatan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) suç duyurusunu iletmesi talep edildi.

AKP’li isimlerden Netanyahu hakkında suç duyurusu: Metin Külünk, Mücahit Birinci... - Resim : 1

23 SAYFALIK DİLEKÇE

23 sayfalık dilekçede şu ifadeler kullanıldı:

“Yargılanması talep edilen Benjamin Netanyahu, müsnet suçları tüm dünyanın gözü önünde işlemektedir. Öyle ki, Siyonist yapılanmanın hayali haritasını gerçeğe dönüştürebilmek maksadıyla, bu plan çerçevesinde, bebek, çocuk, kadın, sivil demeden, Gazze’de yaşayan tüm insanları katletmektedir. Başvurumuza ve talebimize konu kişi İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, isnat edilen suçları işlerken, uluslararası müktesebata göre yasaklanan silahları kullanmaktan çekinmemektedir. Bizler ise, hukuki tavsif için dahi olsa, isnat edilen suçlar kavramını kullanırken kendimizden ve insanlığımızdan utanmaktayız.

“İNSANLIĞIMIZDAN VAZGEÇMEMİZ DEMEKTİR”

Bu katliama artık dur denilmesi gerekmektedir. Bizler, insan olarak, hukukçular olarak, STK’lar olarak, vatandaşlar olarak, işlenen bu insanlık suçuna, soykırıma, savaş suçlarına, ancak hukuk çerçevesinde dur diyebiliriz. Onlar gibi hukuk tanımamazlık yapmamız mümkün değildir. Bu noktada, aşağıda çizeceğimiz çerçevede, bu suçların takibi ve yargılama ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetki ve sınırlarında olabilecektir. Bebeklerin, çocukların, kadınların ve savunmasız sivillerin katledilmesine seyirci kalmamız demek, insanlığımızdan vazgeçmemiz demektir. Bizlerin bu durum karşısında eli, kolu bağlı olarak oturmamız beklenemez, zira biz Netanyahu gibi değiliz, bizler insanız. Aynı zamanda, Türk vatandaşları olarak, bu zulme sessiz kalmamamız hususu ceddimizden bizlere mirastır.

“SOYKIRIM YAPAN NETANYAHU”

“Siyonizimi yer yüzünde mutlak güç kılmaya çalışan ve bunun için hayal ettikleri, fakat hayata geçirmeleri imkansız olan haritalarının hayali peşinde koşmalarından dolayı, insanları katlederek soykırım yapan Netanyahu ve birlikte hareket ettiği kişilerin, adil bir şekilde uluslararası ceza normları çerçevesinde, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmaları yapılmalıdır. Bu, insanlığın hukuka olan güveni ve cezasızlık algısının doğmaması için zaruridir.

“TARAFSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRECEKTİR”

“Aksi taktirde, tüm bu olanlara sessiz kalınması, insanlığın hukuka olan inancını zedeleyecek ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin tarafsızlığına gölge düşürecektir. Tarafsızlığı ve etkisi noktasında şüpheye düşülen bir Uluslararası Ceza Mahkemesi, insanlığın bir güvenlik sigortası olma vasfını yitirecek, bu vadide, uluslararası ceza hukuku müktesebatı etkisiz bir masaldan ibaret kalacaktır.”