Alevilerin kutsal mekanında maden aranmasına köylüler direnişle yanıt verdi: Ölüm var dönüm yok

İlknur KARADENİZ / KRT WEB

Tokat’ın Günçalı Köyü’nde mayıs ayından itibaren maden araması yapmak isteyen şirkete köylüler direnişle yanıt veriyor. 17 Haziran’da yapılan basın açıklamasının ardından nöbete başlayan köylüler, kazı için ikinci bir maden firmasının daha ruhsat aldığını öğrendi. Yaklaşık 50 dönüm arazi, iki farklı maden firması tarafından bölüşüldü. Bölgenin coğrafyasının, tarım arazilerinin, kaynak sularının ve ibadet alanlarının yok olması tehdidine karşı duran köylüler, 26 Haziran’da Tokat Valiliği önünde yeniden basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya sanatçılar ve CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz da katıldı. Açıklamanın bitiminde sloganlar eşliğinde kitlesel bir yürüyüş yapıldı.

Yürüyüş esnasında konuşan bir köylü, “Toprağımı kimseye vermem. Ölüm var dönüm yok, 65 yaşındayım bir daha yaşamayacağım. Gideceğim orada öleceğim. Yaylamızı, dağımızı, taşımızı vermeyiz.” diyerek toprağına sahip çıkacağını belirtti.

MADEN ARAMA SAHASINDAKİ ALEVİ ZİYARETİNDE ETKİNLİKLER BAŞLAYACAK

Sahada bulunan ve Alevilerin ibadetlerini yaptığı Çal Baba Ziyareti’nde etkinliklerin başlayacağını söyleyen Günçalı Köyü Çevre Komisyonu Yöneticisi Bahadır Sarıyaprak, şunları aktardı:

“Çal Baba Ziyareti etkinliğimiz ayın 29’unda başlayacak. Bu etkinliğe çevre şehirlerden 3 binin üzerinde insan geliyor, ibadetimizi gerçekleştiriyoruz. Bu talana müsaade etmeyeceğiz. Firmaların olası sahaya girme durumuna karşı nöbet sürecimiz başladı. Her gece nöbet tutuluyor.”

SANATÇI KUTSAL EVCİMEN’DEN DESTEK: TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Günçalı’da doğa talanına karşı yapılan protestolara halk müziği sanatçısı Kutsal Evcimen de destek verdi. KRT’ye konuşan Evcimen, şunları söyledi:

“Burası benim kendi köyüm aynı zamanda. Coğrafi olarak kıymetli olmasının yanında bizim burada Çal Baba ziyaretimiz var. Bizi ahlaki ve yaşamsal olarak düzene sokan bir yerdir bu ziyaret. Benim ismim ve oğlumun ismi buradan geliyor. Buna inanırız ve geleneklerimize çok bağlıyız. Bu durum insanların yüzyıllardır süregelen ibadetlerinin yok olması demek. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Basın açıklaması için ziyaret gerçekleştirdim, yeniden ziyarete gideceğim. Durum sadece bizim köyle sınırlı değil, 10-15 civarında köyü etkiliyor. Arama adı altında yapmadıkları hasar, ziyan kalmıyor. Sesimizi duyurmak için elimizden gelen her şeyi yapmamız, örgütlü hareket etmemiz gerekiyor.”

Günçalı Çevre Komisyonu adı altında örgütlenen köylüler, bir manifesto yayınlayarak açık çağrıda bulundu. Komisyondan yapılan çağrıda, “Doğa ana ve canlı yaşamının yok edilmesinin ne kadar acı sonuçları olduğunun onlarca örneği ortadayken, toprak üstü zenginliklerimizin toprağın altına değişilmesi akla, inanca ve bilime ters düşmektedir. İşte tam da bu yüzden, haklı mücadelemizde bize destek vermenizi ve sesimize ses olmanızı istiyoruz.” denildi.