BIST 100 10.277 DOLAR 32,34 EURO 34,81 ALTIN 2.393,53
13° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

ANKA'yı geliştiren mühendis İHA-SİHA gerçeklerini ilk kez KRT'de anlattı

ANKA'yı geliştiren mühendis İHA-SİHA gerçeklerini ilk kez KRT'de anlattı

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) İHA Sistemleri eski Mühendislik Direktörü Remzi Barlas, Türkiye’nin ilk insansız hava aracı (İHA) ANKA'yı geliştirdikten sonra başına gelenleri ilk kez KRT'nin ses getiren programlarından İnan Demirel ile Asıl Mesele'de anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'ın yönetim kurulu başkanı olduğu BAYKAR'a nasıl kolaylıklar sağlandığını madde madde sıraladı. Bayraktarların mesai sonrası TUSAŞ ziyaretlerini açıkladı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) İHA Sistemleri eski Mühendislik Direktörü Remzi Barlas, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadının yönetim kurulu başkanı olduğu BAYKAR'ın nasıl önünün açıldığını, TUSAŞ'ın ihalelerden çekildiğini, projelerin ve çalışmaların durdurulduğunu KRT'nin ses getiren programlarından Asıl Mesele'de anlattı.

Türkiye’nin ilk insansız hava aracı (İHA) ANKA'yı geliştiren ekibin başındayken TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil tarafından 2020'nin mart ayında resen izni çıkarıldığını belirten Barlas, kendisine 'casusluk' davası açılma sürecini şu şekilde anlattı:

Zorunlu izne ayrıldığım dönemde kendi masaüstü bilgisayarımdaki, uzun süredir makinem de değişmediğinden içindeki bir takım çalışma dosyaları, birtakım kişisel fotoğraflarım vs. indirdiğim bazı dökümanlar gibi izindeyken bir şekilde tasnif edeyim diye bir fikir oluştu. Bir taşınabilir belleğe bunları aktardım. Bunu yaparken hatalı bir davranış olduğunu düşünmedim. Üst düzey yönetici olarak birtakım dosyaları yanımızda dışarıya rahatlıkla çıkarabiliyorduk. Benden bu konuda savunma istediler. Kısa ve öze bir savunma yazdım.

TEMEL KOTİL'İN YAZISIYLA BAŞLADI

Sessizlik dönemine girildi. O dönem ne olduğunu daha sonra mahkeme dosyalarına giren ifadelerden öğrendim. Disiplin kurulu toplanıyor, genel müdür yardımcısının onayı ile disiplin kurulu toplanır. Genel müdür yardımcısının disiplin kurulunun toplandığından haberi yok. Disiplin kurulu inceliyor durumu, "biz buradan bir şey anlamadık, suç işlendiğine dair her hangi bir şeyimiz yok." deniliyor. Temel Kotil el yazısıyla kararın altına not düşerek konunun Cumhuriyet Başsavcılığı'na aktarılmasına karar veriyor. Ondan sonra süreç bir soruşturma şeklinde devam ediyor. Telefonlarımın dinlenmesi, tasnif ettiğim dosyaların neler olduğuna bakılması şeklinde bir süreç işleniyor. Sonra da bir gün evime gelip beni alıyorlar. 4 gün gözaltı sürecinden sonra çıkarıldığım mahkemece tutuklanıp Sincan Cezaevi'ne yollandım. 2020'de 20-22 Temmuz gibi tutuklandım. 22 Eylül'de salıverildim.

Bilirkişi terör iltisakı bağlantısı olmadığını, her hangi bir dosya aktarımı olmadığını açıkça ifade ettiler. Bu rapor maalesef dosyaya geç giriyor. Bugün çok yaygın FETÖ-PYD ya da buna benze terör örgütleri ile ilişkim olmadığı, bu bilgileri üçüncü bir kişiye aktarmadığım şeklinde net sonuçlar çıktı. O zaman başımdaki memur söylemişti, 'beşinci derece akrabanıza kadar baktık' diye. Hiçbir şekilde FETÖ bağlantısı bulunamadı, zaten böyle bir şey de yok.

MAHKEMEDE FARKLI İFADE VERDİLER..

TUSAŞ'ta çalıştığım mühendis arkadaşlarım, ilk gözaltına alındığımda Terörle Mücadele'de verdikleri ifadelerden değişik ifadeler verdiler mahkemeye geldiklerinde. Aldığım duyumlara göre de "Bugün tanıksınız yarın sanık." şeklinde gözadağı verildiğini duydum.

AVUKAT, MAHKEMEDE TEŞEKKÜR ETTİ

Nisan ayındaki son duruşmada daha mahkeme kararını açıklamamışken TUSAŞ avukatı İpek Kirve'nin kalkarak mahkeme heyetine bir teşekkür konuşması yapması.

NEDEN HEDEF OLDU?

İnan Demirel'in "Neden siz hedef oldunuz?" sorusuna Barlas şu yanıtı verdi:

Ben mühendislik direktörü olarak asi görevlerimden birisi yönetim tabiki... Bana bağlı 270 mühendisin ahenkli, motivasyonlu şekilde çalışmasını sağlamak. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil'in göreve başladıktan bir hafta iki hafta sonra yönetim Kurulu'na karar aldırarak ANKA'nın devamı niteliğindeki bir projeye biz TUSAŞ olarak girmeyeceğiz diyerek karar alması sonrası ben çok zor bir duruma düştüm.

"TEMEL BEYİN OLDUĞU TOPLANTILARDA DA DİLE GETİRİYORDUM"

Bana bağlı mühendislerin hepsi tasarım ve geliştirme mühendisi. Bunlar üretim mühendisi değil. Yeni ürünler tasarlarlar ve geliştirirler. ANKA'nın türevlerini yaparlar ama ANKA'dan sonraki uçakları da yine geliştirirler. Bunlar kariyerlerini öyle planlarlar. Gelecek kaygısı duymaya başladı çocuklar. Ben arada kaldım. Ben bu şikayetleri hep bir üstüme iletmeye çalıştım. Bu çoğu zaman İHA Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yıldız'dı. Bazen Temel beyin olduğu toplantılarda da bunu dile getiriyordum. Çünkü bu benim görevimdi, ben bunu söylemek zorundaydım.

ERDOĞAN'IN DAMADININ ŞİRKETİNİN ÖNÜ AÇILDI

BAYKAR'ın sahibi Bayraktarlar'ın nasıl önünün açıldığıyla ilgili Barlas şunları söyledi:

ANKA'dan birkaç farklı özelliği olan bir İHA'nın elbette ANKA'yı yapan firma tarafından geliştirilmesi gerekir diye düşündüm. Ama bırakın ihale açılmasını doğrudan tek kaynak olarak konu BAYKAR'a gitti.

AKSUNGUR'un geliştirilmesi sürecini anlatan Barlas Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yıldız'ın durumunda farkında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

Yıldız, "Biz özkaynaklı bir proje gerçekleştirelim. TUSAŞ'ın kendi finansmanı ile, her hangi bir devlet desteği almadan. Bu sınırlı bir miktarda olacağı için azami düzeyde ANKA'nın altyapısını kullanarak böyle yüksek taşıma kapasiteli bir İHA yapabilir miyiz? Bunu bir çalışabilir misiniz?" dedi. Ben de süratle çalışmaya devam ettim.

Fikirden uçuşa bir sene gibi bir sürede gerçekleşebileceğini planladık. Savunma Sanayii Başkanlığı 'bu kadar kısa sürede yapacağınızı beklemiyorduk' dedi. ANKA 3-3.5 yılda ilk uçuşunu yaptı. Makul bir süreydi bu. İlk defa İHA yapıyorduk, altından kalktık.

AKSUNGUR, AKINCI'DAN ÖNCE UÇTU

AKSUNGUR'u fuarda gördükleri zaman herkes çok şaşırdı ve büyük bir takdir topladı. Özellikle rekabeti çok sevmediğini üşündüğüm Bayraktar ailesinde bir rahatsızlık yarattığını hissettim. Bu konuda genel müdür yardımcımız, 'Bu konuda genel müdürümüzü çok sıkıştırıyorlar.' diye bana birkaç kere ifade etti. 'Biz zaten AKINCI'yı yapıyorduk.' diye. Bu arada AKSUNGUR, AKINCI'dan önce uçtu. Bunun da sebebi çok açık; biz ANKA'yı yapmıştık, birçok problemi çözmüştük. Bayraktar TB2 gibi bir uçaktan 500 kiloluk uçaktan 5 tonluk uçağa geçti. TUSAŞ ihaleye girmiyor ama ihaleye girebilecek bir uçağı da uçurmuş durumda.

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ...

Anladığım kadarıyla talepleri bir alan paylaşımıydı. Bundan sonraki İHA projeleri de artık Bayraktar tarafından yapılacağının işareti olan ifadeler Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde geçmeye başladı. Bu konuda tek tabanca olma isteği vardı.

VESTEL SAVUNMA'NIN KARAYEL'İNE NE OLDU?

VESTEL Savunma'nın da KARAYEL'inin akıbetinin nasıl geliştiği Türkiye'de ve neden Türkiye içerisinde artık kullanılmadığının da ilgili arkadaşlar açıklayacaktır. VESTEL'in şu anda bildiğim kadarıyla Suudi Arabistan'da kullanılıyor. Türkiye'de şu anda yok. Bir dönem kiralık olarak kullanıldı. Bir Türk olarak övünmemiz gereken bir konu. Ama bir takım mağduriyetlere uğradıklarını hep söylüyorlar. 'Zamanında bizim hiçkimse elimizden tutmadı, yardım etmedi.'

TUSAŞ'ın ANKA ve AKSUNGUR'da uğradığı bir mağduriyet var. Bunu bir görev bildim kendime. Ben 30 yılımı verdim bu işlere. Benim dedim İstiklal Madalyalı bir başkomiserdir, babam asker emeklisidir. Amerika'da master yaptım Selçuk bey gibi. İzin kullanmadım ben. TUSAŞ'tan emekli olduğumda rekordu benim iznim. 160 gün iznim birikmişti.

Cumhurbaşkanlığı kararnesi ile Bayraktar ailesinin önünün açıldığını vurgulayan Barlas şu değerlendirmede bulundu:

Cumhurbaşkanlığı kararneamesinde geleceğin yol haritasında geleceğin İHA projelerinin artık Bayraktar çatısı altında gerçekeleşeceği anlaşılıyor. Bu kararnemeyi okuyan herkes bunu görebilirler. Bu açıkça belirtilmiş. Siz ANKA'dan sonra defterinizi toplayın ne yaparsanız, yapın anlamına geliyor.

Barlas açıklamasında TUSAŞ'ın İHA sektöründen adım adım el çektirildiğini belirtti.

BAYKAR CEO'su Haluk Bayraktar'ın mesai saati dışında TUSAŞ'ı mesai saatlerinde ziyaret etiğini açıklayan Barlas, Özdemir Bayraktar'ın etkisini anlattı.

İşte o programın tamamı:

Barlas, LinkedIn'den şu yazıyı paylaşmıştı:

ANKA'yı geliştiren mühendis İHA-SİHA gerçeklerini ilk kez KRT'de anlattı - Resim : 1

ANKA'yı geliştiren mühendis İHA-SİHA gerçeklerini ilk kez KRT'de anlattı - Resim : 2
TUSAŞ'TAN AÇIKLAMA..

TUSAŞ ise konuyla ilgili sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

İş akdi feshedilen eski çalışanımız tarafından sosyal medyada yapılan bir takım açıklamalar, ticari itibarımızı zedelemeye ve mevcut yargı sürecini etkilemeye yönelik gerçek dışı açıklamalardır.

Bu kişi hakkında “Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme” suçu kapsamında suç duyurusunda bulunulmuş ve ilk derece yargılaması sonucunda adı geçen kişi hapis cezası almıştır. Zaten bu durum da açık kaynaklarda yer almaktadır.

Yargılamanın devam etmesi sebebi ile yargıya saygımız, inancımız ve hukuki yükümlülüklerimiz doğrultusunda Şirketimizce daha detaylı bir açıklama yapılamamaktadır.