BIST 100 10.277 DOLAR 32,34 EURO 34,81 ALTIN 2.393,53
14° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Ayşe Ateş: Çocuklarımın ruhundaki korku bir gün bile izne çıkmıyor

Ayşe Ateş: Çocuklarımın ruhundaki korku bir gün bile izne çıkmıyor

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, soruşturmayı yürüten savcının iki ay izne çıkmasına tepki gösterdi. Ateş, "Sizin hiç her sabah “Anne seni de öldürmeyecekler değil mi?” diye soran bir evladınız oldu mu?" dedi.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş suikastına ilişkin soruşturmada bir kez daha savcı krizi çıktı.

Cinayetin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen iddianame tamamlanmamışken dosyaya bakan savcı Ayhan Ay sağlık raporu alarak 2 ay izne ayrıldı.

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, soruşturmanın yavaş yürütülmesine ve sbon olarak savcının izne ayrılmasına tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Ayşe Ateş'in açıklaması şöyle:

'KARANLIKTAYIZ, IŞIK ARIYORUZ'

Başta eşim Şehit Sinan Ateş’in dosyasına bakan Sayın Savcı Ayhan Ay olmak üzere adaleti sağlamakla mükellef bütün kişilere:

Adalet istiyoruz… Adaletsiz geçen her günde suç, cezanın karşısında artan bir kibirle dikiliyor. Kibir, güveni doğuruyor. Güven, korkuyu yeniyor. Orada yenilen korku burada vücut buluyor. Adaletin gözleri tam da olması gerektiği gibi kapalı. Peki, neden?

Karanlıktayız. Anlamamıza yardımcı olacak bir ışık arıyoruz. Bekliyoruz…

Cuma cuma, seçim seçim bekliyoruz. Öyle bir bekleyiş ki bir yanına korkuyu almış, diğer yanına kaygıyı. Arkasında umut var, iman var, inanç var. Önünde cesaret, metanet, dirayet… Yürüdüğü yer de yön de karanlık. Yolumuzu aydınlatacak bir ışık arıyoruz.

Ve biliyoruz ki “Her karanlık ona son verecek şafağın tohumlarını içinde taşır.” Kalbi yorgun bir babanın, gözü yaşlı bir ananın, kederli bir eşin, bir yarısını kaybeden kardeşin ve birçok uykusundan “Baba!” çığlığıyla uyanan iki evladın yüreğine ekilecek bu şafak tohumları da adaletin ta kendisidir.

Bu kapsamda sizlere şunu sormak istiyorum: Sizin hiç her sabah okula gitmeden önce “Anne seni de öldürmeyecekler değil mi?” diye soran bir evladınız oldu mu?

Biliniz ki çocuklarımın ruhunda yer edinen bu korku bir gün bile izne çıkmıyor.