BIST 100 9.916 DOLAR 32,44 EURO 34,74 ALTIN 2.438,67
15° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Bahçeli: Can Atalay ile ilgili kararın TBMM'de derhal okunmasını istiyoruz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin "Mahkum Can Atalay ile ilgili kararın TBMM'de derhal okunmasını istiyoruz" dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Zülfü Livaneli'nin ödül töreninde yaptığı konuşmayı hatırlatan Bahçeli, "Türkiye'ye yabancıların gözüyle bakan 'Livaneli' soyisimli bir zat beş para etmez aklının dibine çöreklenmiş kiri, pası açık etmiştir. Neymiş 31 Mart seçimlerinde ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacakmış. Türkiye'de gerici ordu değil kahraman silahlı kuvvetler vardır ve düşman çatlatır. Livaneli'nin bu tarihi çarpıtmasını gülümseyerek hatta sevinç içinde dinleyen İBB Başkanınından tek bir itiraz gelmemiştir. Alın birisini vurun ötekisine" diye konuştu.

Satırbaşları şöyle:

Bizleri takip eden vatandaşlarımıza, en kalbi selamlarımı iletiyorum. Şehit düşen kahramanlarımız bizleri ne kadar hüzünlendirse de Türkiye Yüzyılı'na kararlı adımlarla girdik. Zülfikarı taşıyacak cesur yüreğin Türk milletinde olduğuna inanıyoruz. Bir okyanusun enginliği ile hayatı kavrıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik hukukunu korkusuzca savunuyoruz.

Kıvılcım halinde girdiğimiz her mücadelede dev volkana dönüşmek amacımızdır. Hiçbir mücadelede yüzümüz kara çıkmadı.

Bizim için 2 önemli dönüm noktası vardır. İlk dönüm noktası 17 Mart'taki büyük kurultayımızdır. Üç hilal 55 yıldır Türk milletinin birlik sancağıdır. 14. olağan büyük kurultayımız yeni yüzyılın şuurunu taşıyacaktır. Davasını omuzlayan, risk alan, saklanmayı tercih eden değil her türlü saldırıya göğüs geren kim varsa başımın gözümün üstündedir, onlarla yolumuz birdir.

2. siyasi dönüm noktası da 31 Mart seçimleridir. Bugüne kadar 165 adayımızı belirledik. Üzerinde çalıştığımız isimleri de peyderpey kamuoyuna sunacağız. CHP'de işler iyice sarpa sarmış, belediye başkan adaylarının tespitinde kriz ve karışıklık artık bastırılamaz şekilde gün yüzüne çıkmıştır. İçerden demlenen dışardan yemlenen CHP yönetimi istikametini hepten şaşırmıştır. 1984 yılından bu yana terörle mücadele çok sayıda şehit ve gazi verilmiştir. Terör ve bölücülük mağduru milletimizin güçlü iradesi demlenmiş CHP'den hesap sormaya yeterlidir. Gözyaşlarını içine akıtmış, şehit tabutu kaldırmış millet evlatlarıyla ile demlenmiş CHP'nin oyları arasında büyük bir fark ortaya çıkmalıdır. CHP'nin yerel yönetimlerden ayıklanması, belediyelerden atılması demokrasi namusudur. Merkezi yönetimle uyumlu yerel yönetim tezahürü Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğrudan hizmettir. Bu kutlu hizmete talibiz. Tüm imkanlarımızla hazırız.

Geçen hafta bir televizyon kanalında yayınlanan ve bir derginin düzenlediği Cumhuriyetin Aydınlık Yüzleri ödül töreninde konuşan, Türkiye'ye yabancıların gözüyle bakan 'Livaneli' soyisimli bir zat beş para etmez aklının dibine çöreklenmiş kiri, pası açık etmiştir. Neymiş 31 Mart seçimlerinde ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacakmış. Türkiye'de gerici ordu değil kahraman silahlı kuvvetler vardır ve düşman çatlatır. Livaneli'nin bu tarihi çarpıtmasını gülümseyerek hatta sevinç içinde dinleyen İBB Başkanınından tek bir itiraz gelmemiştir. Alın birisini vurun ötekisine. Bunlar Türkiye karşıtlığıyla buluşan, yeni yetme yobaz zihniyetlerdir. Türkiye'ye geriden bakmaktır. Millete gerici demek su katılmamış soysuzluktur. Firavunca sözlerin cevabını İstanbullu kardeşlerim sandığın başında verecektir. 31 Mart'ta İstanbul muradına kavuşacaktır. Büyüklük taslayanlardan kurtuluş 31 Mart'ta olacaktır.

Mevsimlik belediye başkanlığı yapan, her taşın altında çıkan şahsa İstanbullu kardeşlerimin yapacağı Saraçhane'den yollamaktır. Bir daha da İstanbullunun yıllarını çalmaya cesaret etmemelidir. Diğer şehirlerin de makus tarihi Cumhur ile değişecektir.

Vatanımızın her köşesinde milletimiz ile buluşacağız. Yerel yönetimlerdeki ölü toprağını kaldırıp fetret devrine son vereceğiz.

AB ve ABD merkezli düşünce akımlarının sorgulanması batı paradigmasını da tartışmaya açmaktadır. İnsanlık buhrandadır. İsmini zikretmekten utandığım utanç adasında reşit olmayan kız çocuklarına karşı muameleleri skandal ve barbarlıktır. Bu karanlık tabloyu medeniyet diye yutturmaya kalkmak aklın inkarıdır. Batı'nın saçtığı virüsler diğer ülkelere de bulaşmakta.

ABD ve İngiltere'nin Yemen'e saldırması sadece mazlumların değil insanlık onurunun hiçe sayılmasıdır. En yoksul ülkelere saldırmak, suçsuzlara füzelerle vurmak vandallıktır. ABD'nin gittikçe irtifa kaybettiği açıktır. İsrail ve ABD akıttığı kanların hesabını mutlaka verecektir. Amerikalılar ABD'ye sahip çıkmalı, böyle gelse de böyle gitmeyeceğini görmeliler. Kan dökerek, can alarak varlığını sürdüren bir devlet görülmemiştir tarihte. ABD sözde müttefik ama yapmadığı kötülük kalmamıştır. ABD'yi sorgulamak demek terörü sorgulamak demektir.

Ekonomik krizde karşınıza çıkacak yüz bellidir. Kaosların arkasından yine aynı mihrak çıkacaktır. PKK, YPG sahipleri Brüksel Washington hattındadır. Sabrımızın kalmadığını cümle aleme haykırıyoruz. Türkiye diriliş sürecine geçtikçe ya bir terör saldırısı ya da yaptırım tehdidi sükun etmektedir. 7 Ekim'de başlayan İsrail saldırılarında eş zamanlı olarak Türkiye'ye karşı terör kartı hayata sokulmuştur.

Terör örgütleri kullanılan stratejik senaryoların kirli yüzüdür. PKK bir sonuç değil vasıtadır. Amaç değil araçtır. Her devletin kullandığı uluslar üstü pazarlık aracı olarak şiddete başvurduğu ortadadır. Teröristlerin imhası en üst seviyede sürdürülmüş, çok sayıda şehit verilmiştir.

Kürt kökenli kardeşlerimin terör örgütleri ile bağı olmamış bilakis terör örgütü en çok Kürt kardeşlerimizin kanını dökmüştür. Terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin yanında yer alan kahraman yöre halkını kutluyorum. Tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Türkiye PKK ve bölücülüğün arkasındaki aktörleri görmesi ile tepkisini göstermiştir. ABD'nin PKK ile ilişkisinin saklanacak yönü kalmamıştır. Devletimizin arşivi doğrulayacak belge ve bilgilerle doludur. MHP, söz dost denilen müttefikler tarafından altının oyulmasına sessiz kalmayacaktır. Kahraman silahlı kuvvetlerimize inancımız tamdır. Hainlerin, demcilerin TBMM'de bulunmaları adalet ve hukuk garabeti, siyaset ayıbıdır. Hiçbir terörist, dağda, bayırda, belediyede, şehirde ve TBMM'de barınmamalı ve tutunmamalıdır. Terörle mücadele bölücülüklerin sadece bir bölümüdür. Devlet gaflete düşmez, ihanete göz yummaz. Devlet meşru mücadelesinden asla taviz vermez. Sınır ötesi güvenliği de temine muktedirdir. Güvenlik toplantısındaki kararlarını destekliyoruz. Türkiye'nin geleceği için huzur hattı kurulmalı ve bu hatta sinek bile sokulmamalıdır. Sonu ne olursa olsun vatan savunması can pahasına yapılacaktır.

PKK'nın siyasi cephe örgütü olarak faaliyet gösteren sözde siyasi partinin yöneticileri ve milletvekilleri devlete meydan okumanın bedelini en ağır şekilde ödemek zorundadır. AYM'nin kararlarını uygulamamanın gerekçesi olmaz diyen Bay Zühtü'ye sormak isterim ki acaba şehitlerimizin dökülen kanlarının gerekçesini, feryat eden analarımızın gözyaşlarını izah edecek yürek sen de ve senin gibi düşünen diğer üyelerde var mıdır? AYM Başkanı Zühtü, sen ve senin gibiler PKK hukukunun kafesindesiniz, biz istiklal hukukunun peşindeyiz.

Mahkum Can Atalay ile ilgili kararın TBMM'de derhal okunmasını istiyoruz. Bölücülükle mücadele stratejisi hazırlanmalıdır.