BIST 100 9.035 DOLAR 34,27 EURO 37,67 ALTIN 2.916,63
25° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Berkin Elvan'ın ölümünden polis değil, Can Atalay ve diğer sanıklar sorumlu tutuldu

Berkin Elvan'ın ölümünden polis değil, Can Atalay ve diğer sanıklar sorumlu tutuldu

Yargıtay Başsavcılığı'nın Gezi tebliğnamesinde Berkin Elvan’ın ölümünden, Can Atalay ve diğer sanıklar sorumlu tutuldu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gezi Davası tebliğnamesinde, Gezi eylemleri sırasında polis tarafından atılan gaz kapsülü ile hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölümünden de Can Atalay ve diğer sanıklar sorumlu tutuldu. Tebliğnamede, Gezi Davası'nın hiç sanığı olmayan ve 2016'da yaşamını yitiren iş insanı İshak Alaton’dan da “sanık” olarak söz edildi.

'ŞİDDETTEN SORUMLU...'

Kısa Dalga'dan Ersan Tatar'ın haberine göre, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Zafer Şahin’in, Mimar Mücella Yapıcı dışındaki tüm sanıklar için verilen mahkumiyet kararlarının onanmasını istediği tebliğnamede bir dizi tartışmalı ifade yer aldı.

Tebliğnamede genel olarak Gezi eylemlerinin şiddet ortamı yarattığı savunulan tebliğnamenin bir bölümünde Gezi olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile ölen Berkin Elvan’ın da adı geçti. Savcı Zafer Şahin Gezi Davası sanıklarının yaptıkları toplantılarda şiddet içeren eylem kararları aldıklarını savunduğu tebliğnamesinde Berkin Elvan’ın ölümünden de sanıkların yarattığını iddia ettiği bu şiddet ortamını sorumlu tuttu. Tebliğnamede Can Atalay’ın bu ortama katkı sağladığı savunulurken şu ifadelere yer verildi:

“Mehmet Osman Kavala’nın talimat ve yönlendirmesi ile hareket eden Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu’nun, Gezi parkı kalkışmasını derinleştirip yaygınlaştırmak amacıyla çeşitli çalışma grupları içerisinde yer aldığı, Gezi kalkışması süreci sonrasında oluşan toplumsal hareketliliği kendi istekleri doğrultusunda yönlendirebilmek adına İstanbul ve Türkiye genelinde yapılmakta olan forumlara katıldıkları, 27.06.2013 günü Hanzade Germiyanoğlu ve Yiğit Aksakoğlu’nun organizesinde GARAJ İSTANBUL’da yapılan bu toplantıya Taksim Dayanışması üyelerinden Tayfun Kahraman, Şerafettin Can Atalay’ın da katıldığı, yaratılan şiddet ortamında Berkin Elvan’ın hayatını kaybettiği anlaşılmıştır.”

'ŞİDDET ORTAMI YARATTI'

Savcı Zafer Şahin, Can Atalay’ın katıldığı toplantıyı “Berkin Elvan’ın öldüğü şiddet ortamını yaratmakla” suçladı ancak bu toplantı tebliğnamede de belirtildiği gibi 27 Haziran’da yapıldı. Oysa Berkin Elvan, 16 Haziran 2013’teki gösteriler sırasında polis tarafından atılan gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaralanmış, uzun süre komada kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti.

Berkin Elvan’ın ölümü ile ilgili dava sonunda da Fatih Dalgalı isimli polis “kasten insan öldürmek”ten 16 yıl 8 ay hapse mahkum edilmişti.

Tebliğnamesinin “değerlendirmeler” bölümünde İbn Haldun’dan alıntılar yapan ve Atatürk’ün “Sınırsız kişisel özgürlükler, kişisel çıkarlar uygar ve düzenli toplumları devletleri yıkarak anarşi ve çoğunlukla da zorbalığı yaratır…” sözlerini aktaran Savcı Zafer Şahin, Gezi Davası’nın hiç sanığı olmayan ve 2016'da 89 yaşındayken yaşamını yitiren iş insanı İshak Alaton’dan da “sanık” olarak söz etti.

Tebliğnamenin ilgili bölümünde şu ifade yer aldı: “Bu kapsamda, mülkiyeti George Soros'a ait olup, 2001 yılından itibaren önce Açık Toplum Enstitüsü, 2009 yılından itibaren de Açık Toplum Vakfı'nın aralıksız başkanlığın yürütmüş olan biyografisi niteliğindeki ‘Geriye bakmak yok’ kitabının çıktığı gün, sanıklar İshak Alaton, Mehmet Osman Kavala, Ali Hakan Altınay gibi isimler arasındaki görüşmelerin anlaşılması bakımından anılan kitaptaki vakfa ilişkin ilk ağızdan yapılan açıklamaların ortaya konulmasında zaruret görülmüştür.”

Tebliğnamede sık sık 'FETÖ’den' söz edilirken 17/25 Aralık ve 15 Temmuz süreçleri ile Gezi eylemlerinin “amaç yönünden” benzerlikleri olduğunu savunan ifadeler de yer aldı.