BIST 100 10.219 DOLAR 32,21 EURO 34,86 ALTIN 2.444,47
17° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Cumartesi Annesi'nin yargılandığı 'Süslü Sülo' davası görüldü

Cumartesi Annesi'nin yargılandığı 'Süslü Sülo' davası görüldü

Cumartesi Annesi Hanife Yıldız hakkında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında 'Süslü Sülo' dediği gerekçesiyle açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Dava, 23 Mart 2023 tarihine ertelendi.

23 Şubat 1995 tarihinde İzmir’de gözaltında kaybedilen 19 yaşındaki Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız’ın Süleyman Soylu’ya hitaben “Süslü Sülo” ifadesini kullandığı için “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Dokuz 8'de yer alan habere göre, İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya 70 yaşındaki Hanife Yıldız ve avukatı Ümmühan Kaya duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmayı HDP Milletvekili Musa Piroğlu, Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyeleri takip etti.

"OĞLUM GÖZALTINDAYKEN KAYBOLDU"

Savunma yapan Hanife Yıldız, "Benim çocuğumu 1995 yılının Şubat ayının 23'ünde karakola götürdüm, burada oğlum gözaltındayken kayboldu, ben de akıbetini öğrenmek için eylem yaptım, bu kapsamda oturma eylemi de yaptım, ancak oturma eylemim engellenince ben de iddianamede belirtilen sözleri söyledim, ancak hakaret amacıyla söylemedim, benim sanık olmamak gerekiyor, benim çocuğumu ortadan kaybeden kişilerin sanık olması gerekiyor, benim adalete hiçbir güvenim kalmadı"dedi.

"MÜVEKKİLİM HAKARET KASTI İLE HAREKET ETMEDİ"

Sanık müdafii Av. Gülseren Yoleri yapmış olduğu savunmada: "Bu aşamada müvekkilimin beyanlarına ekleyecek bir husus yoktur, hakaret kastı ile hareket etmediğini her aşamada beyanda bulunmuştur, mahkemece aksi bir kanaat oluşacaksa kamera görüntülerinin de mahkemede izlenmesini istiyoruz, ile de bu ifadelerin hakaret olmadığı açıktır, iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını sunduğunda kullanılan ifadelerde de hakaret mahiyeti bulunmamaktadır, Anayasa İnsan Hakları mahkeme kararları ayrıntılı olarak beyanda bulunacağını" belirtti.