BIST 100 9.045 DOLAR 34,25 EURO 37,63 ALTIN 2.887,62
18° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Dünya Sağlık Örgütü'nden bebek maması reklamlarına engel

Dünya Sağlık Örgütü'nden bebek maması reklamlarına engel

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) "Anne sütü alternatiflerinin istismar derecesinde pazarlanmasına" karşı başlattığı kampanyayı sürdürüyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) "Anne sütü alternatiflerinin istismar derecesinde pazarlanmasına" karşı başlattığı kampanyadaki son cephenin bu olduğunu söylüyor.

DSÖ, bebeklerin altı aylık olana dek sadece anne sütüyle beslenmesini tavsiye ediyor ve hükümetlerin annelere bunun için sağlık ve sosyal destekler vermesi gerektiğini söylüyor. Altıncı aydan sonra genelde inek, keçi ve diğer sütler tavsiye ediliyor.

DSÖ, 40 yıldan uzun süredir anne sütüyle beslenme oranlarının yükselmesi için kampanya yürütüyor. Bu oran şu anda yüzde 44'te.

Dünya Sağlık Örgütü 1970'lerde yapılan bir çalışmada, kalkınmakta olan ülkelerde mamayla beslenen çocuklarda yetersiz beslenme sorunları olduğunun ortaya çıkmasından sonra, mama endüstrisine çeki düzen vermek için 1981'de bir direktif yayımladı.

Sadece 6 aydan küçük çocuklara mama ve tütün mamüllerini içeren reklamlar için uluslararası bir direktif bulunuyor.

Buna karşın, sadece 32 ülke DSÖ direktifini tam anlamıyla ulusal kurallarıyla uygun hale getirdi.

DSÖ Yönetim Kurulu, 22 Ocak'ta dijital pazarlamanın nasıl kısıtlanacağını görüşmek üzere Cenevre'de toplandı. Toplantı beş gün sürecek.

BBC'nin haberine göre Ancak mama endüstrisinin hacmi yıllık 55 milyar dolar ve DSÖ bu gruptan sert bir muhalefetle karşı karşıya.

'BEBEĞİM YETERİNCE SÜT İÇMİYOR'

Yeni anne olan Tip (asıl adı değil) sosyal medya hesaplarında sık sık mama reklamları gördüğünü söylüyor ve bazı şirketlerin ürünlerini pazarlamak için internet ünlülerini ve TV yıldızlarını kullandığını belirtiyor.

Tip, kendi sütünün bebeğine yeterli olmadığından endişelendiği için doğumdan bu yana bebeğini mama ile besliyor.

Bebeği şu anda üç aylık. Her ay 50 dolara mal olan aynı mamayı satın almaya devam ediyor.

Tip "Aynı markayı seçtim çünkü hastanede bebeğime bunu önermişlerdi, alerji ya da olumsuz bir durum olmadı" diyor.

Tip şu anda bebeğini hem emziriyor ve her emzirişinde, ek olarak da 30 gram mama veriyor.

"Bebeğimin yeterli süt almayacağından kaygılıyım, dolayısıyla ikisini de veriyorum" diyor.

Sosyal medyada gördüğü reklamların, gelecekteki kararları üzerinde etkisi olabileceğini söylüyor:

"Karşıma çıkan reklamları daha şimdiden ezberledim ve bunun bebek mamasından, normal süte geçişteki kararımı etkileyeceğini düşünüyorum"

PEKİ KİM SORUMLU?

Dünya Sağlık Örgütü, mama firmalarının geleneksel reklam tanımına girmeyen pazarlama stratejileri kullandıklarını söylüyor.

Firmalar sosyal medya ünlüleri, bebek kulüpleri, oyunlar ve podcast'lar üzerinden tüketiciye ulaşmaya çalışıyor.

Bunların yanında ‘dark post’ adı verilen ve şirketlerin kendi sosyal medyalarında kullanmadıkları içerikler de hedef kullanıcının karşısına çıkarılıyor.

DSÖ, Kasım 2023'te online reklamlarla nasıl mücadele edileceğine ilişkin tavsiye listesini içeren bir kılavuz yayınladı.

Örgüt “anne sütü muadillerinin” kullanımını teşvik eden içerik yaratıcılarının, yayıncıların ve dağıtıcıların hepsinin reklamlardan sorumlu tutulabilmesi gerektiğini savundu.

DSÖ ayrıca hükümetlere yaptığı çağrı ile bu tür pazarlamaları denetlemesi, engellemesi veya filtrelemesi tavsiyesinde bulundu.

Örgüt, Ocak ayındaki toplantısında mevcut raporu nasıl güçlendirilebileceğini de masaya yatıracak.