BIST 100 11.266 DOLAR 42,69 EURO 50,09 ALTIN 5.955,09
12° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Ev işleri evlilik birliğinden kaynaklanan sorumlulukların yerine getirilmemesi sebebiyle boşanma

Ev işleri evlilik birliğinden kaynaklanan sorumlulukların yerine getirilmemesi sebebiyle boşanma

Türk Medeni Kanunu ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması ve evlilik birliğinin devam ettirilmesinin taraflardan beklenemeyecek olması bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir.

Bu kapsamda tarafların evlilik birliği içerisinde kendilerine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmemesi, kendisine yüklenen ev işlerini yapmaması da evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması durumunda bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ev İşlerini Yapmak Kimin Sorumluluğundadır?

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 185. Maddesi ile getirilen kanuni düzenleme şu şekildedir; Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere hukukumuzda kadın ve erkeğin evlilik birliği içerisindeki yükümlülükleri bakımından ataerkil bir bakış açısı bulunmamaktadır. Ev işlerini kadının yapacağı – erkeğin ise çalışarak evin maddi ihtiyaçlarını karşılayacağı şeklinde bir genelleme yapılması yanlıştır. 185. Maddede belirtildiği üzere eşler; evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamak için özen gösterecek ve birbirine yardımcı olacaktır. Eşlerin bu yükümlülüklerine aykırı davranması ise bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkacaktır.

Ev işlerini yapmanın kimin sorumluluğunda olduğu hususu ise; her bir evlilik bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Evlilik birliği sürecinde tarafların doğal olarak yüklenmiş olduğu sorumluluklar bulunabilir. Tarafların evlilik birliğinin ihtiyaç ve yükümlülüklerine eşit şekilde katlanması beklenir.

Erkek ve kadının beraberce çalıştığı bir ihtimalde ev işlerinin sadece kadının veya sadece erkeğin sorumluluğunda olduğunu belirtmek yanlıştır. Kadın ve erkeğin ev işlerine ilişkin yükümlülükleri de eşit oranda katlanması gerekir. Ev işleri içerisinde; yemek, ütü, temizlik, bulaşık, çamaşır gibi işler sayıldığından bu işler içerisinde eşlerin de birbirine yardım etmesi beklenir.

Ancak toplum içerisinde sıkça görülen kadının çalışmadığı, erkeğin çalışarak evin maddi ihtiyaçlarını karşıladığı bir evlilik modelinde de erkeğin kadın ile eşit şekilde ev işlerini yapması beklenemeyecektir. Erkeğin işte çalıştığı süreçte kadının da ev işleri ile ilgilenme yükümlülüğü bulunmaktadır. Pek çok Yargıtay kararında da bu model bir evlilik için kadının; yemek ütü temizlik çamaşır bulaşık gibi ev işlerini kadının yapmamasını boşanma sebebi saymıştır. Böyle durumlarda bir boşanma avukatından destek alabilir, sizin durumunuzun da bu kapsamda olup olmadığını net bir şekilde öğrenebilirsiniz

Çalışmayan Eşin Evlilik Birliğindeki Sorumlulukları Nelerdir?

Çalışmayan eşin; çalışan eşe nazaran ev işlerine ve çocukların bakımına daha fazla zaman ayırması hayatın olağan akışı içerisinde beklenen bir durumdur. Çalışmasına engel bir durum olmamasına rağmen evde bulunan eşin; ev işlerini ve çocukların bakımını üstlendiği kabul edilir. Hukuk sistemimiz içerisinde eşler; evlilik birliğinin getirdiği sorumlulukları yerine getirerek evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamakla yükümlü kılınmıştır.

Eşlerden birisinin evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirirken diğer eşin sorumluluktan kaçmaya ve tembellik göstermeye hakkı bulunmamaktadır. Bu yönleri ile herhangi bir engeli olmamasına rağmen çalışmamayı seçen eşin ev işlerini yapmak yükümlülüğünün olduğunun kabulü gerekir.

Ev Temizliğini Yapmamak Boşanma Sebebi Midir?

Yukarıda da izah edildiği üzere tarafların evlilik birliğinin getirmiş olduğu yükümlülüklere eşit oranda katlanması beklenir. Evlilik birliği içerisinde kadın ve erkeğin üstlenmiş olduğu rollere göre bir değerlendirilme yapılması gerekir. Kadının ev işlerini üstlendiği bir evlilik modelinde ev işlerinin yapılmaması, evin temizliğinin yapılmaması, bulaşıkların yıkanmaması bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkacaktır. Tüm bunların yanı sıra kadın ve erkeğin şahsi temizliğine dikkat etmemesi de ayrı bir boşanma sebebidir.

Ev İşlerini Yapmayan Eşten Tazminat Alınabilir mi?

Eşlerden birisi; ev işlerini yapmayı üstlenmiş olmasına rağmen bu yükümlülüğüne aykırı davranıyor ise; yemek, ütü, temizlik, çamaşır, bulaşık gibi ev işlerini yapmıyorsa bu durum yapmayan eş bakımından kusurlu bir harekettir ve boşanma sebebidir.

Ev işlerini üstlenmiş olmasına rağmen yapmayarak boşanmaya sebebiyet veren eşten boşanmanın yanı sıra maddi tazminat alınabilmesi de mümkündür. Davacı eşin; boşanmaya sebebiyet veren eşin kusurlu hareketlerinden kaynaklı olarak mevcut ve beklenen ekonomik menfaatleri zarar gördüğünden tazminat isteyebilir.

Ev işlerini üstlenmiş olmasına rağmen bu yükümlülüğüne aykırı davranan eşin, çalışmaması, gelirinin bulunmaması ise tazminat ödenmesine engel olmayacaktır. Kusurlu olan eşin çalışmaması tazminat ödemesine engel olmayıp sadece tazminat miktarının belirlenmesi bakımından bu husus dikkate alınacaktır. Kusurlu olan eşin sosyal ve ekonomik durumuna uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği Yargıtay kararlarında ifade edilmektedir.