BIST 100 8.660 DOLAR 34,35 EURO 37,45 ALTIN 3.024,65
14° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Ayşe Ateş: Ya kıyamet kopacak ya da adalet yerini bulacak

Ayşe Ateş: Ya kıyamet kopacak ya da adalet yerini bulacak

Ayşe Ateş, Kurban Bayramı ve Babalar Günü dolayısıyla paylaştığı mesajında, Sinan Ateş cinayetine ilişkin "Bizim tahammül edecek sabrımız yok. Ya kıyamet kopacak ya da adalet yerini bulacak" ifadelerini kullandı.

Silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Kurban Bayramı ve Babalar Günü dolayısıyla sosyal medyadan bir mesaj paylaştı.

Ayşe Ateş, mesajında adalet mücadelesinde 'tek başına' olmadığını vurgularken "Karanlığın kaçacak yeri kalmadı. Bizim tahammül edecek sabrımız yok. Ya kıyamet kopacak ya da adalet yerini bulacak" ifadelerini kullandı.

Öte yandan Ateş, bugünün hem bayram hem Babalar Günü olduğunun altını çizerek "Benim çocuklarımın elini öpebileceği, hediye verebileceği, bayramını kutlayabileceği bir babası yok" dedi.

Ayşe Ateş, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Benim için “tek başına” ile başlayan onlarca cümle kuruluyor. Hayır! Ben tek başıma değilim. Arkamda bu ülkenin vicdanını, insanlığını kaybetmemiş, adaleti geri isteyen evlatları var. En önemlisi de asil kadınları var.

Çünkü ne zaman yorulsam, ne zaman umutsuzluğa kapılsam, ne zaman korksam omzumda şerefli kadınlarımızın o güçlü elini hissedip yeniden toparlanıyorum. Ne zaman sendelesem “Sakın yıkılma, korkma, doğrul Ayşe!” diyorlar. Onların verdiği güç ve güvenle karanlığın üzerine korkmadan, kararlılıkla yürüyebiliyorum. Biliyorum ki arkamdalar, biliyorum ki karanlık en çok onlardan korkuyor.

Gelinen noktada kadınlarımızın başı çektiği bu adalet arayışı kendi kalıbını yırtarak bugüne dek bu ülkede adalet arayan herkes için sembolik bir mücadeleye dönüştü. Her ne kadar vicdanı paramparça olsa da elinden bir şey gelmeyen, Gazze’deki, Urumçi’deki ya da dünyanın herhangi bir yerindeki mazluma adalet götüremeyenler için büyük bir vicdani kıymete kavuştu.

Bu adalet arayışında adalet arayan her kadınımız bir meşale oldu, her erkeğimiz bir fener. Karanlığın kaçacak yeri kalmadı. Bizim tahammül edecek sabrımız yok. Ya kıyamet kopacak ya da adalet yerini bulacak.

Unutulmasın ki babasız bütün çocukların babası devlettir. Bugün hem bayram hem de Babalar Günü ve benim çocuklarımın elini öpebileceği, hediye verebileceği, bayramını kutlayabileceği bir babası yok."