Bakan Tunç duyurdu: Yazar Eylem Tok ve oğlu hakkında iade talebi

İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde kullandığı arabayla yol kenarındaki ATV tipi araçlara çarparak bir kişinin ölümüne dört kişinin de yaralanmasına neden olan 16 yaşındaki T.C.'nin annesi yazar Eylem Tok tarafından olay gecesi uçakla Mısır'a kaçırılmasıyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı canlı yayında Mısır'a kaçan sürücü için kırmızı bülten çıkarıldığını ifade etti.

Annesiyle ilgili de süreç başlatıldı

Mısır'la irtibat halinde olduklarını belirten Tunç, "Sanığın Mısır'dan iadesini talep edeceğimiz süreç başladı. Annesiyle ilgili de süreç başladı" dedi.

Ne olmuştu?

Kaza, 1 Mart Cuma günü saat 23.30 sıralarında Eyüpsultan ilçesinde Mithatpaşa Mahallesi Davutpaşa Caddesi'nde meydana gelmişti. 3 ATV motoru ile geziye çıkan Oğuz Murat Acı (29), Tahsin Arslan (23), Süleyman Arslan (21), Hasan Topal (25), İbrahim Gümüş (27), motorlardan birinin arızalanması üzerine emniyet şeridinde durdu.

Evli ve 1 çocuk babası Oğuz Murat Acı, bir ATV motorunun ışıklarını yakarak önlem almaya çalıştı. Diğerleri ise arızalanan motorla ilgilendi. O sırada aynı yönde seyir halinde olan T.C.(17)'nin yönetimindeki lüks cip, emniyet şeridinde bekleyenlere çarparak sulama kanalına düşmüştü.

Kazada Oğuz Murat Acı olay yerinde vefat ederken Tahsin Arslan, Süleyman Arslan, Hasan Topal, İbrahim Gümüş yaralanmıştı.

Mısır'a kaçış

Kazadan sonra T.C'nin annesini arayıp yardım istediği, olay yerine gelen yazar Eylem Tok'un oğlunu kendi aracına alarak kaçtığı tespit edilmişti.

Polisin çalışması sonucu, anne Eylem Tok'un, yaşı tutmadığı için ehliyeti olmayan oğlu T.C.'yi de alarak gece 02.00'de havalimanına gittiği, oradan Mısır'a kaçtıkları belirlenmişti.

Eylem Tok: Adalete teslim olacağız

Olayla ilgili soruşturma sürerken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Eylem Tok ve T.C. ifadelerinin alınması için yakalama kararı çıkardı.

Yazar Eylem Tok dün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, şunları söylemişti:

"Her gün 'Lütfen Türkiye'ye dönelim ve ben cezam ne ise onu çekeyim, ben bir aileyi dağıttım' diye ağlıyor. Hiçbir zaman burada kalmak, bu suçlamalardan kaçmak gibi bir düşüncesi olmadı onun. Ama annelik iç güdüsü, lütfen beni de anlayın. Ben olay yerinde insanların telefonlarını da toplamadım, bunlar doğru değil. Çok çok üzgünüm. Oradaki tüm çocuklar bizim de çocuklarımız, kazada ölen kardeşimizin ailesi bizim de ailemiz. Biz dönüp doğru olanı yapacağız ve adalete teslim olacağız. Hem kendim adına hem de oğlum adına tüm kamuoyundan içtenlikle özür diliyorum"