Happy Moon’s'un kurucusu Hüseyin Aymutlu, Akmerkez’in ve yakın çevrenin neye ihtiyacı olduğunu çok iyi analiz etmiş ve Little Buddha ile bence hedefi tam on ikiden vurmuş. Et restoranlarının bir çarşı pazarı andırdığı Etiler ve civarının Uzak doğu mutfağı açığını çok iyi yakalayarak Akmerkez’i Little Buddha adındaki Uzak Doğu mutfağıyla buluşturmuş. Tabii ki sadece buluşturmak yetmiyor. Uzak Doğu mutfağını gerçek anlamda yansıtmak ve misafirleri bu lezzete kavuşturmak çok kritik ve bıçak sırtı bir mesele. Little Buddha bunun altından da büyük başarıyla kalkıyor.
Karides, midye, kalamar, yengeç surimi ve hindistan cevizi sütü kullanılarak yapılan karışık deniz mahsülleri çorbasıyla başladı Uzakdoğu lezzet yolculuğum. Tempura karides, Akya Carpaccio, Dana Etli Udon, Philadelphia ve Hotel California Roll ile devam etti. Tatlılarda ise tercihim Saikora ve Mochi oldu.
Ben bir lezzet serüveni içine girdiğimde, damak tadında düşüş yaşamayı pek sevmeyenlerdenim. Yani lezzet şöleninin aynı enerjide gitmesini isterim. Little Buddha’da seçim yaptığım lezzetlerin her birinin enerjisi aynıydı. Yani bir sonraki lezzete geçiş yaparken damak tadımda asla bir düşüş yaşamadım. Benim açımdan Şef Kutlu Kuğu başta olmak üzere mutfak ekibi bu takım oyununun altından başarıyla kalkmayı bildi. Tüm ekibi tebrik ediyor ve bu enerjinin Little Buddha için uzun yıllara yayılmasını diliyorum.
