Kısa bir süre önce İstanbul'da da hissedilen bir deprem oldu. Marmara Bölgesi'nde büyük bir deprem meydana geldi. Deprem İstanbul'da da şiddetli şekilde hissedildi. Depremin saat 16:37'de meydana geldiği belirtildi. Büyükçekmece'de insanlar binaları terk etti, iş yerleri boşaltıldı. Bakırköy'de de evlerde avizelerin sallandı.
DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ
AFAD depremin büyüklüğünü 4,2 olarak duyurdu. Kandilli de depremin büyüklüğünü 4.3 olarak açıkladı.
AFAD, depremin merkez üssünü Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi olarak açıkladı. Depremin derinliği ise 6,83 kilometre olarak kaydedildi.
Deprem başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi'nde de hissedildi.
VALİLİK'TEN AÇIKLAMA
İstanbul Valiliği şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk bildirilmediğini açıkladı. Açıklamada "Saat 16.38 Marmara Denizi’nde Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesi açıklarında 4,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem İstanbul'da da hissedilmiştir. Deprem kaynaklı herhangi bir olumsuzluk şu ana kadar bildirilmemiştir." denildi.
Prof. Dr. Süleyman Pampal şu bilgileri paylaştı:
"Bizim depremlerimizin büyük çoğunluğu çok sığ depremlerdir. O bakımdan sürpriz değil. Büyüklüğü yakın zamanda bu bölgede yine bu büyüklüklere yakın bir deprem olmuştu. Tekirdağ'a yakın bir bölge olduysa bizi o kadar da korkutmaz.
İstanbul'daki büyük depremin olma ihtimali yüzde 80'leri buldu. Yapılan çalışmalar bu yönde. Beklenen depremin son 10 yılına giriyoruz"
PROF. ÜŞÜMEZSOY: YILANIN SÜRTÜNMESİ GİBİ
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise sarsıntı ile ilgili şunları söyledi:
"1912'de yılında kırılan bir fay hattımız var Ereğli açıklarında. Bu Silivri hattına giden fay üzerinde, orada çatallaydı. Aşağı yukarı 3-4 kilometre karelik yüzeyin oynaması. Bu dağılmış olduğu için sürekli depremler yaratıyor. Kumburgaz çukurunu tetikleyecek diye bir veri yok. 1912'de kırılan fay enerjisini boşalttıktan sonra onun üzerinde bir kırık oluşturuyor. Yılanın sürtünmesi gibi, onlardan biri olmuştur. Bu sürekli enerjisini boşaltan, atma yapan Silivri-Tekirdağ fay hattında olan. Bizim için tehlikeli olan Kumburgaz fayı, onun üzerinde hareket yok.
Kumburgaz fayı üzerinde olsaydı riskli görülebilirdi. Bu sürekli stresini boşaltan bir fay. Ana fay değil. Kumburgaz fayı üzerinde olsaydı kırılabilecek potansiyeli vardı. Dediğim gibi yılanın sürtünmesi gibi hareket ediyor. Fayın 1912'de kırılmış olması itibarıyla çok büyük risk yok. Asıl korkacağımız Büyükçekmece ile Silivri arasındaki Kumburgaz çukur. Orada hareketlilik yok. Büyük depremler olacak söylemi İstanbul için geçerli değil. Ama o bölgede yapı stoğu heyelanlar üzerinde olduğu için risk taşıyabilir. Şu anda o fayda eli kulağında bir hareket görmüyoruz. Söyledikleri gibi 7'nin üzerinde bir deprem sözkonusu değil."

"BU DEPREM ÖNCÜ DEĞİL UYARICI"
Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremin beklenen 7 - 7.2'lik büyük depremin hangi fay kolunda olacağını gösterdiğini söyledi. Ercan, "İki kolda deprem beklentisi vardı. Tekirdağ ve İstanbul kolu. Bu deprem beklenen büyük depremin hangi kolda gerçekleşeceğini işaret etti. 1912'deki 7.4'lük deprem de bu kolda gerçekleşti. Bu deprem öncü değil ancak uyarıcı," dedi.
Ercan, "Bu uyarıcı bir deprem, bu tür depremler olacak. Bu depremler, "hadi elinizi çabuk tutun, kentsel dönüşümleri bitirin, yapınıza baktırın, biran önce yapınızı sağlamlaştırın" diyor" dedi.
Ercan, “Silivri, Kumburgar, Marmaraereğlisi, Şarköy’de olan insanlar için söylüyorum; benim 50 yıllık deprem deneyimime göre bunun arkasından daha büyük bir deprem beklentim yok. Bunun öncü bir deprem olduğunu düşünmüyorum. Deprem pozitif bir bilim değildir, deneyimlerime bağlı olarak bunun uyarıcı bir deprem olduğu kanısındayım. Herkes önemlini almalı” ifadelerini kullandı.

AFAD BAŞKANI: SMS GÖNDERMEYİ TERCİH EDİN
Başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi'nin birçok yerinde hissedilen deprem kısa süreli paniğe neden oldu. İnternet ve telefon hatlarında kısa süre kesinti yaşandı. AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, “Afet anında internet tabanlı mesajlaşma uygulamalarını ya da SMS göndermeyi tercih edin.” dedi.
“KORKUNÇ BİR ŞEYDİ”
“Deprem 3-5 saniye sürdü” şeklinde konuşan vatandaşlar, yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Bir kişi “Odamdaydım. Aniden masa ve sandalyeler sallanmaya başladı. Korkudan arkadaşlarımın yanına gittim ve beraber hemen aşağıya indik. Korkunç bir şeydi” dedi.
“METANETİMİZİ KORUMAYI BAŞARDIK”
Başka bir vatandaş da “Korkutucu bir andı ama metanetimizi de korumayı başardık. Sarsıntı kesildiği zaman yavaş bir şekilde aşağıya indik. Maskelerimizi bile unuttuk öyle bir heyecan vardı” şeklinde konuştu.
PROF. DR. ŞERİF BARIŞ: DEPREMİ DEPREM OLUNCA KONUŞMAYALIM
Prof. Dr. Şerif Barış ise şöyle konuştu:
Bu başlı başına bağımsız bir deprem. Bostancı'da oturduğumuz halde hiç hissetmedik. İnsanların dışarıda olduğunu görüyorum. Şöyle bir sitemim var; biz maalesef biz deprem olunca depremi konuşuyor. Ve maalesef yanlış bilgileri konuşuyoruz. İnsanlar hangi basit önlemlerle hayatta kalabilirler bunları konuşmak lazım. Türkiye'de sıkı denetim şart. Bütün kurumlarda personelin deprem eğitimi alması gerektiğine dair bir yönerge var. Bu denetim olmazsa şirketler bu işi yapar mı? Denetimlerin sıkı sıkıya kontrol edilerek yapılması lazım. Deprem olunca hatırlıyoruz, birkaç gün konuşup unutuyoruz. Topyekün eğitim şart. Televizyonlar bunu gündemden düşürmese, kısa kısa spot bilgilerle, ünlülerle görsel olarak basit ve kolay olarak hayat kurtaracak önlemler. Bu çığda, depremde, salgın hastalıklarda böyle. Basit bir maske hayat kurtarıyor. İnsanlar şimdi nasıl emniyet kemeri takıyorlar, hayat kurtarıyor değil mi? Sıkı denetimlerle, sıkı eğitimlerle, tatbikatlarla şirketlerden başlayarak halka indirmek zorundayız. Askeri birliklerde eğitime gelen askerlere mutlaka depremle ilgili basit bilgiler vermemiz lazım, hemşirelik okulları gibi, 7'den 77'ye, hatta uygulamalı ve hatta çocuklarımıza oynamalı, oyuncaklarla eğitim verilmeli. İnanın bunlar çok zaman harcanacak işler değil. Japonya'da bu depremler sık olunca insanlar ister istemez unutmuyorlar. Bizde seyrek olduğu için çabuk unutuyoruz. Biz sanal tatbikat gibi programla, kısa kısa bilgilerle vermemiz gerekiyor. Küçük spotlarla, çarpıcı saatlerde ev kadınlarına, annelere, babalara kısa kısa bilgiler, görsel bilgiler, öyle saatlerce konuşmak değil bize söylediğimiz. Medya ile birlikte, Bakanlıkla beraber nasıl Kovid'i gösteriyorsak, doğru davranışları anlatmak lazım. Bu doğru davranışlar insanların hayatını kurtaracak, ekonomik kayıpları azaltacak. Başka çaremiz yok. Türkiye dünyada deprem tehlikesi açısından 4. sırada. Biz Japonya'dan daha tehlikeliyiz. Çok geçmiş olsun.
BİR YIL ÖNCE DE OLMUŞTU
İstanbul'da 26 Eylül 2020 tarihinde merkez üssü Silivri ilçesi açıkları olan bir deprem meydana gelmişti. 5,8 büyüklüğünde depremde, Şirinevler, Sultangazi ve Eyüp'te hasar gören bazı binalar olmuştu. Avcılar'da ise bir caminin minaresi kısmen yıkılmıştı.