BIST 100 10.046 DOLAR 32,40 EURO 34,57 ALTIN 2.381,69
14° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Karadeniz'de hamsi, palamut ve istavrit türleri tehdit altında

Karadeniz'de hamsi, palamut ve istavrit türleri tehdit altında

Küresel iklim değişikliği etkisi ile sel ve heyelan afetleriyle mücadele eden Karadeniz Bölgesi'nde balıkçılık da tehlikede. Soğuk suya alışkın, hamsi, palamut ve istavrit türleri tehdit altında.

İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha çok hissedilirken Karadeniz Bölgesi de bu değişimden en çok etkilenen yerler arasında yer alıyor. Son yıllarda artan yağış miktarı ve buna bağlı olarak gelişen sel ve heyelan afetleri bölgede yaşayanları tehdit ediyor. Küresel ısınmanın etkisiyle deniz sıcaklığının artması, yağışın çoğalmasına sebep olurken, Karadeniz'de yaşayan balıkların popülasyonunun da gittikçe azalmasına neden oluyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisliği'nden Doç.Dr. Coşkun Erüz Karadeniz Bölgesi'nin küresel iklim değişikliğinden en çok pay alan bölgelerden biri olduğunu dile getirdi. Bölgede mevsimlerin kaydığını belirten Doç. Dr. Erüz, aralık ayında havanın yeterince soğumadığını, nisan ayında ise kış soğuklarının devam ettiğini ifade etti.

'BÖLGEDE YAĞIŞ REJİMİ DÜZENSİZLEŞTİ'

Gazete Duvar’dan Fatih Saygın’ın haberine göre, iklim değişikliğinin küresel ısınmanın bir sonucu olduğunu söyleyen Erüz, "Denge kuralınca dünyaya 1 birim enerji gelmişse 1 birim gitmesi gerekir. Küredeki sıcaklık artıyor. Dünya genelindeki enerji aynı ama geri gitmesi gereken enerji tekrar dünyaya dönüyor. Sera gazı, karbondioksit gibi bir süre nedeni var bunun. Geri dönen enerjiyi de okyanuslar alıyor. Dünyanın enerji deposu okyanus ve denizlerdir. Erzurum'da gündüz 35 derece sıcaklık olurken geceleri sıcaklık 15 dereceye kadar düşüyor. Trabzon'da ise gündüzleri 30 derecelerde seyreden sıcaklıklar geceleri 25 dereceler seviyesine iniyor. Çünkü deniz yavaş yavaş enerjiyi alıp yavaş yavaş geri verdiği için ısı daha dengeli artıp azalıyor" dedi.

'10 YILDA BİR GÖRÜLEN AFETLER ARTIK HER YIL OLUYOR'

İklim değişikliğinin ana göstergesinin denizler olduğunu belirten Doç. Dr. Erüz, denizlerde sıcaklık arttığında atmosferdeki enerjinin de arttığını ve küresel ısınmanın devreye girdiğini belirtiyor. Bölgede son yıllarda çoğalan sellerin sebebinin denizlerdeki ısınmaya bağlı olarak buharlaşmanın artışı ve bunun sonucunda ani ve şiddetli yağışlar olduğunu kaydeden Doç. Dr. Erüz yağış rejimin dengesizleştiğini ifade etti.

"Bölgede 10 yılda bir görülen afetler artık her yıl yaşanıyor" diyen Doç. Dr. Erüz, "Yakın bölgelerde art arda seller meydana geldi. Trabzon'da damla yağış düşmezken 20 kilometre ötede Arsin'i sel basabiliyor. Daha lokal daha ani daha şiddetli yağışlar ortaya çıkıyor. İklim değişikliğini bu bölgede daha çok daha sık yağış ve bunun sonucu daha sık heyelan ve daha sık sel olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.