Bir tür cilt gençleştirme tedavisi olan PRP İstanbul ve diğer illerimizde en popüler uygulamalar arasında yer alıyor. Çoğunlukla 30 - 40 yaş arasında artan sarkmalar ve kırışıklıklar nedeniyle karşı vücudun farklı bölgelerindeki cilt dokusunda meydana gelen gevşemelerde uygulanıyor ve hücre yenilenmesini sağlıyor. Platelet ya da trombosit denilen kan hücrelerini içeren plazma cilt ve saçlı deri tedavilerinde deri altına enjeksiyon yöntemi kullanılarak uygulanması ile gerçekleştiriliyor. Yüksek hızda ve devirde çalışan santifrüj cihazıyla kanı ayrıştırılmasıyla elde edilen malzeme, platelet yönünden zengin olup ciltteki bozuklukları giderecek yapıya sahip bulunuyor. Kullanılan malzeme kişinin kendi kanından elde edildiğinden alerjik bir sorunla karşılaşılması riski bulunmuyor.
PRP uygulaması çoğunlukla yüze ve saçlı deriye uygulanıyor. Boyun, dekolte bölgesi, eller ve vücudun diğer bölgeleri de PRP uygulaması ile gevşemiş ve sarkmış dokuların toparlanıp, kırışıklığın giderildiği bölgeler arasında bulunuyor. PRP diğer tedavilerle kombine edilmiş bir program içerisinde de uygulanabiliyor. PRP’nin ciltte anti-aging etkisi yarattığı ve cildin yenilenmesindeki en etkili yöntemlerden biri olduğu biliniyor. Doku onarıcı etkiye sahip olması nedeniyle cilt çatlaklarındaki ayrışmış dokularda aktivasyon yaparak yeni bağ dokusu oluşumunu da gerçekleştiriyor ve tedaviye yardımcı oluyor. PRP, cilt dokusunun gördüğü zararları onardığı için güneşten zarar gören ciltlerde savunma amaçlı gelişmiş lekelerin tedavisinde; akne izleri ve yaralanmalarda da etkili oluyor. Saç dökülmesi durumunda PRP uygulandığında saç köklerinde canlılık, aktiflik, parlaklık ve güçlülük oluşturulabiliyor. Ayrıca ince saçların güçlenmesini, daha yoğun ve dolgun bir görünüm elde edilmesini de sağlıyor.
PRP FARKLI AMAÇLARA YÖNELİK OLARAK KULLANILABİLİYOR
PRP uygulaması yaklaşık 30 dakika sürüyor. Öncelikle uygulamanın yapılacağı bölge lokal anestezi ile uyuşturuluyor. Ardından iğnelerle enjeksiyon yapılıyor. Cilde aktarılan fibroblastlar hedeflenen bölgenin tamir edilmesini sağlıyor. PRP uygulaması anti-aging dışında; göz altındaki morlukların azaltılmasında, yara izlerinin iyileştirilmesinde, saç dökülmesinde ve çökük bölgelerin dolgunlaştırılmasında kullanılıyor. Uygulama etkisini hızlı bir şekilde göstermeye başlıyor. 6-24 ay ay boyunca ciltte sürekli olarak bir düzelme meydana geliyor; kırışıklıklar azalıyor, parlak ve canlı bir cilde kavuşulabiliyor. Düzelmenin etkisi bir yol boyunca kalıcı oluyor.
PRP tedavileri, anti-aging amaçlı uygulandığında termal tabakada fibroblast yapımı artırılmasına bağlı olarak fibroplant aktivitesi artıp kolajen ve elastik sentezlenmesini uyarıyor. PRP uygulamalarında doku arasındaki madde yapımı artıyor ve yaraların iyileşme süreci kısalıyor. Böylece hızlı bir yenilenme süreci başlıyor. PRP tedavisinin kan sulandırıcı tedavi gören, kronik enfeksiyonu olan, kanında aktif enfeksiyon bulunan, kanser hastası olan, kolajen doku hastası olanlar ve gebeler için uygun olmadığı biliniyor. Hücrelerin çalışmasını teşvik edip ihtiyacı olan malzemeleri sağlayarak büyüme faktörlerinin çalışması tetikleniyor ve kişide daha genç bir cilt yapısı oluşuyor. PRP tedavisinin yeterliliği uygulamanın yapılacağı kişinin yaşına, cildinin kalitesine ve görülen yaşlılık etkilerine göre değişiklik gösteriyor.
LİPOSUCTİON BİR ZAYIFLAMA YÖNTEMİ DEĞİLDİR
Erişkin bir insan vücudundaki yağ hücresi sayısı sabit olmakla birlikte ergenlikten sonra yağ hücrelerinin sayısında bir artış olmuyor. Bununla birlikte yağ hücrelerinin hacminde artış yaşanabiliyor. Bunun neden olduğu kilo artışı ile baş edebilmek için ise uygun diyetlerin ve egzersizlerin olduğu düzenli bir yaşam tarzına sahip olmak gerekiyor.
Buna rağmen bazı kişilerde inatçı ve kaybolmayan yağ birikmeleri görülebiliyor. Karın, kalça, diz, bel, uylukların iç ve dış tarafı vücudun diyete ve egzersize dayalı bölgeleri arasında yer alıyor. Liposuction uygulamasında; vücudun belirli bölgelerinde bulunmakta olan yağ birikimleri özel bir vakumun ya da enjektörün kullanılmasıyla emilerek vücuttan uzaklaştırılıyor. Liposuction kesinlikle bir zayıflama ameliyatı olmayıp kontur düzeltmeyi amaçlıyor. Liposuction operasyonu ile hacmi artmış, aynı zamanda da diyete ve egzersize direnç gösteren yağ dokusu vücuttan uzaklaştırılıyor. Bu sayede mevcut yağ hücrelerinin sayısının da azaltılması sağlanıyor.
Liposuction uygulaması cildinde çatlak ya da sarkma türü problemleri olmayan kişiler için uygun olup en fazla bir doğum yapmış, orta yaşlı ve aşırı kilosu olmayan kişilerde en iyi sonuçların alınması mümkün olabiliyor. Liposuction uygulaması yaptırmak için en doğru zamanın diyette olan kişiler için kilo verdikten sonra ve doğumdan bir yıl sonra olduğu biliniyor. Liposuction uygulamasından sonra kişinin özel olarak üretilmiş korseler kullanması gerekiyor. Bu korselerin kulanım süresi, kişinin özelliklerine ve alınan yağ dokusunun miktarına göre 4-8 hafta arasında değişiklik gösteriyor. Ödem ve morluklar liposuction operasyonundan sonra ortaya çıkabilmekte olup zaman içerisinde ortadan kalkıyor. Uygulamadan 1-3 hafta sonra günlük hayatlarına ve iş hayatlarına dönebiliyorlar. Yaklaşık 3-4 hafta sonrasında ise normal egzersizlerini yapmaya başlayabiliyorlar.
Liposuction İstanbul civarında sıkça tercih edilen uygulamalardan olup Op.Dr.Evren İşçi Kliniği bu konuda da son derece başarılı operasyonlara imza atıyor. Siz de liposuction hakkında bilgi almak için Op. Dr. Evren İşçi Kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.
