CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çiftçi Buluşması programı açılışında konuştu. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'neCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör atanmasının ardından yaşanan olaylar ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz, üniversite kabul etmiyor. Öğrenciler ve hocaları kabul etmiyor. Olması gereken o üniversite hocasının ayrılması" ifadelerini kullandı.
"Saray'da herkesin karnı tok, durumu iyi sanıyorlar ki herkesin durumu öyle" diyen Kılıçdaroğlu, "5'li çeteye para var, çiftçilere para yok... Neden? Çünkü çiftçileri arka bahçeleri olarak görüyorlar, gelir bize oy verir diye düşünüyorlar. Bu siyasi tercihten hükümeti vazgeçirmenin yolu siyaseten diyeceksiniz ki paramı zamanında ödedin ödedin, ödemediysen "kusura bakma oy moy yok size" diyeceksiniz. Hükümet kulağını çevirecek sizi dinleyecek" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye ekonomik olarak bağımsızlığını kaybetmiş durumda... Yazıktır, günahtır bu ülkeye. Bu işin sağı solu yok, memleket meselesidir bu, ekmek meselesidir" ifadelerini kullandı.
Dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisinin kullanndığını belirten Kılıçdaroğlu, "Ekmeklik buğdayı bizim çiftçiden bin 650'ye aldılar, dışarıda bin 850'ye... Şimdi bu hükümet kime çalışıyor? Dışarıdaki çiftçilere çalışıyor. Dışarıya bağımlı hale getirdiler bizim tarımımızı... Kendi çiftçisine değil yabancı çiftçiye destek veren bir iktidara gayri milli derim kimse kusura bakmasın. Esnafı tehdit ediyor, herkesi terörist ilan etmeye başladı. İlimle yönetilmeyen bir ülke zulümle yönetilir. Zulmün kimseye faydası yoktur. Bir insanı aç, çaresiz bırakmak en büyük çaresizliktir" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Hepimizin çocukları var, isteriz ki çocuklarımız üniversiteye gitsin, daha iyi yetişsin, elleri ekmek tutsun, her anne ve babanın beklentisi budur. Çocuklarımız üniversiteyi kazandığında seviniriz. Üniversiteler bilim yuvalarıdır, kavga yuvası değildir. Üniversitelerde gelecek üretilir. Akademik dünyası gelişmiş bütün ülkeler gelişmiştir.
Boğaziçi Üniversitesi'nde güzel başarılı çocuklarımız okuyor. Boğaziçi Üniversitesi'ne girmek kolay değil. Başarılı olmanız gerekiyor. Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz, üniversite kabul etmiyor. Öğrenciler ve hocaları kabul etmiyor. Olması gereken o üniversite hocasının ayrılması. Aksi halde orada bir kaos çıkıyor. Kaosa izin vermemek lazım. Türkiye böyle bir sürece sokulmamalı. Çekilmesi lazım.
Dünyanın bütün ülkelerinde tarım stratejik sektördür. Dünyanın bütün ülkeleri tarıma ayrıca önem verirler. Topraklar bereketli. Niye ekilmiyor? Çünkü çiftçi zarar ediyor. Peki bunu düşünmesi gereken kim? Siyasi otorite.
Tarım için anayasaya özel düzenleme yapılmış. Devlet bitkisel ve hayvansal üretimi arttırmak maksadıyla tarım ve hayvancılıkla uğraşanların araç ve gereçlerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Anayasanın emredici hükmü bu. İktidar sahipleri bu anayasayı bilmiyor mu? Anayasanın kurallarını uygulamıyorsunuz, çiftçiyi batırıyorsunuz.
Hala teşvikler ödenmiyor. Para yok diyorlar. Ama köprüden geçerken garanti var. Dolar bazında, dakikasında ödüyor, onlara para var. Size gelince para yok... Beşli çeteye var da size neden yok? Çiftçiyi kendi arka bahçeleri olarak görüyorlar da ondan.
"BEN SİZİN HAKKINIZI ADALET İÇİN SAVUNUYORUM"
'Bizi batırana biz oy vermeyeceğiz' demeniz lazım. Ben sizin hakkınızı savunurum sonuna kadar. Bana oy verin diye değil adalet için savunuyorum sizin hakkınızı. Size verilmiyor, tefecilere veriliyor.
Bizim çiftçi dünyanın pahalı mazotunu kullanıyor. Yata bedava, ÖTV yok KDV yok. Mazot desteğini de zamanında ödemiyorsun. Her şeyi dolara endekslemişsin. Tarlada çalışan çiftçi sabah öğle akşam dolar mı alıp satıyor? Bugünkü politika bir siyasi tercihtir. Bu siyasi tercihe karşıysanız, bu siyasi tercihe 'kusura bakma arkadaş' diyeceksiniz. Demek zorundasınız. Mevcut hükümet size çalışmadığına göre kime çalışıyor? Dışarıdan mercimek, canlı hayvan, et getiriyorlar. Neden? Sizinle rekabet etmek için. 'Fiyat artar, fiyatı düşürmek için' Sen faizi düşür. Bir zam yağmuru var.
HÜKÜMETE 'ESNAF' TEPKİSİ
Gayrimilli bir siyasi anlayışla karşı karşıyayız. Kendi çiftçisini değil, yabancı çiftçiye destek veren iktidara gayrimilli derim kimse kusura bakmasın. Çiftçi kazanmadığı için esnaf da batıyor. Bu bir zincirdir. Herkesin kazandığı bir ekonomik sistemden, herkesin battığı ama bir avuç kişinin kazandığı bir sisteme geçtik. Herkesi terörist ilan etmeye başladılar. Esnafın ne günahı var? Buradan hükümete sesleniyorum. Hükümet çiftçiyi yanında görmek istiyorsa bu faizleri silecek. Hacizleri durdurmak lazım.
