İBB’nin Şehircilik Grubu şirketleri KİPTAŞ, İstanbul İmar AŞ ve BİMTAŞ, Beşiktaş’ta bulunan Karanfilköy Mahallesi’nde mülkiyet problemi yaşayan taraflarla anlaşarak bölgede kentsel dönüşümü başlattı. Riskli olduğu belirlenen 7 farklı noktada tahliyeleri tamamlanan yapıların bugün yıkımı yapıldı. 695’i konut ve 79’u dükkan olmak üzere toplam 774 bağımsız birimin yıkım çalışmalarına KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da katıldı.
Yıkımın ardından konuşan Ali Kurt, bölgeye ait imar planlarının İBB Meclisi’nden oybirliği ile geçtiğine vurgu yaptı. Kurt, şunları söyledi:
“TÜM SİYASİ PARTİLER MUTABIK KALDI: Bizim için çok heyecanlı bir gün. Türkiye’nin en önemli kentsel dönüşüm işine bugün itibarıyla başlamış oluyoruz. Yaklaşık 1,5 yıldır yürüttüğümüz bir süreçten bahsediyoruz. Çok itinalı bir süreç yürüttük. Burada vatandaşlarımızla, uzun yıllardır aktif bir şekilde sahada rol alan, sahayı farklı şekillerde kullanılmasını engelleyen derneklerimizle çok itinalı bir süreç yönettik ve Türkiye’de ilk kez bu dönemde, bu kadar siyasetin sert olduğu bir dönemde tüm siyasi partilerle birlikte mutabık kalarak buranın imar planlarını Büyükşehir Belediye Meclisi’mizden geçirdik. Öncelikle bir teknik adam olarak, tüm siyasi partilerimize ve tüm buradaki derneklerimize bu sağduyulu davranışlarından dolayı teşekkür ediyoruz.
UZLAŞILI BİR SÜREÇ YÖNETMEYE ÇALIŞTIK: Karanfilköy bölgesi, İstanbulluların çok iyi bildiği bir bölge. Konum itibarıyla çok değerli ama gördünüz; saatler veya günler değil, 10 dakika içerisinde bir yapıyı nasıl yıktığımızı gördünüz. Maalesef bu yapılardan burada 775 adet var. Yani 3 bin insanın yaşadığı, tamamen bir çöküntü alanından bahsediyoruz. Çok riskli bir yapı stoğuna sahipti. Biz, burada rant odaklı değil, tamamen teknik anlamda bölge planlama şartlarını da aşmayacak şekilde uzlaşılı bir süreç yönetmeye çalıştık. Bir buçuk yıldır çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz. İBB Şehircilik Grubu şirketleri olarak İmar AŞ şirketimiz, KİPTAŞ şirketimiz, birlikte sahada çok aktif bir şekilde itinalı bir süreç yönettik ve şu anda hak sahibi olarak buradaki tüm vatandaşlarımızı hak sahibi olarak görmüştük.
HAK SAHİPLERİNİN YÜZDE 91,5’İ İLE UZLAŞTIK: Hak sahiplerimizin şu an yüzde 91,5’i ile uzlaştık. Hedefimiz tabii ki yüzde 100 uzlaşı. Burada bazı ufak tefek detaylarda bazı vatandaşlarımızın kafalarında soru işaretleri de var ama bu süreçten sonra onları da çok hızlı bir şekilde ikna edeceğimizi düşünüyoruz. Burasının bugünkü yıkımı anlamlıdır. Çünkü İstanbul’da bunun gibi çok aşırı riskli yapı stoğu olan bölgelerimiz mevcut. Buranın o bölgelere de emsal olacağını düşünüyoruz. Çünkü Karanfilköy, yaklaşık 40 yıldır tahliye ve yıkımı düşünülen, ama bugüne kadar böyle bir yıkımın yapılamadığı bir yer. Geçmişte de birçok kez denendi ama vatandaşlarla uzlaşılmadan, tam iletişim yapılmadan yürütülmesi, siyasi partilerin bir araya gelememesinden dolayı, burada geçmişteki yıkımları arşivlere baktığınızda göreceksiniz, hep olaylı olmuştu. Biz, burada gayet güle oynaya, keyifli bir şekilde, teknik adamlar olarak uzlaşı sağladığımız için keyifli bir şekilde bu yıkımları yaptığımız için mutluyuz.
HAK SAHİPLERİNİN TAPUSU OLMASA DA 40 YILDIR BURADALAR: Karanfilköy, teknik anlamda şöyle de bir önem arz ediyor. Bu bölgeye komşu, gene bundan daha sıkıntılı yapı stoğu olan bölgeler var. Oralara da emsal olacağını düşünüyoruz. Biz, burada imar planlarımızı tasarlarken bölgeye, bölge yapılaşma şartlarının üstüne çok yoğun bir emsal artışı getirmedik. Buraya herkes değerli bir bölge olarak bakıyor ama buranın değer kazanabilmesi için öncelikle bu riskli yapılardan tahliye edilmesi gerekiyordu. Tabii ki bu riskli yapılardan tahliye edilmesi için de vatandaşlarımızın rızası olması gerekiyor. Her ne kadar tapu sahibi olmasa da buradaki hak sahiplerimiz 40 yıldır buranın cefasını çekiyorlar. Bu, Türkiye’nin maalesef sosyolojik ve teknik bir sorunudur. Bu anlamda bugünkü yıkım sembolik gibi görünse de biz yaklaşık 200 dönümlük alanda, 7 farklı noktada şu anda 8 yapı tahliye ettik ve bunların yıkımına başladık. Hedefimiz ocak sonuna kadar bölgedeki tüm yapıların yıkım ve tahliyesini yapıp yeni projemizin şubatın ortası veya sonunda, çok geniş katılımlı, tüm siyasi partilerimizin, tüm devlet büyüklerimizin katılımıyla umuyoruz, burada örnek bir işin temelini atacağız. Ve burada çok güzel, çok örnek, çevreci bir proje yapacağız.
8 MİLYARIN ÜZERİNDE BİR YATIRIM YAPACAĞIZ: Açıkçası biz çok heyecanlıyız. Göreve geldiğimizde aslında biz burayı hedef edinmiştik ama aktif süreçlerimizi 1,5-2 yıldır yürütüyoruz. Tüm siyasi partilerin ve sahanın yüzde 92’sinin mutabakatıyla yıkım ve tahliye süreçlerine başladık. Çok hızlı bir şekilde devam edeceğiz. Burada yapacağımız yatırım, onunla ilgili de teknik bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Burada 775 tane bağımsız birim var. 3 binden fazla insan yaşıyordu burada. Maalesef çok âtıl şartlarda yaşıyordu. Bölge tamamen altyapı yatırımlarından yoksun. Elektriği, suyu, gazı var ama çok sağlıklı bir şekilde bu hizmetlerden faydalanamıyordu. Biz, buraya toplam hem altyapı hem üstyapı yatırımı olarak yaklaşık 8 milyarın üzerinde bir yatırım yapacağız. Buranın sadece altyapı yatırımının bile bölgenin kalkınması anlamında ve çevreye vereceği olumlu değer anlamında çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
6 BİN 500 KİRA, 9 BİN LİRA TAŞINMA YARDIMI YAPACAĞIZ: Buradaki hak sahiplerimize aylık 6500 lira kira yardımı, bir de 9 bin lira da taşınma yardımı yapacağız. Bu da normalde bakanlığın minimum tuttuğu rakamın çok çok üstünde biliyorsunuz. Çünkü burada bir değer var. Biz, buradaki değerden edindiğimiz geliri maksimum seviyede vatandaşımıza şarj etmeye çalışıyoruz. Tüm kentsel dönüşüm projelerimizde, bu dönemde yaptığımız gibi amacımız kâr odaklı değil, öncelikle orada yaşayan hak sahiplerini mevcutta barındıracak bir yöntem ve metodolojiyle bunu yürütmeye çalışıyoruz ama bu işi kıymetli yapan esas şey, tüm siyasi partilerin bu dönemde, bu kadar siyasetin, özellikle yerel siyasetin sert geçtiği bir dönemde tüm siyasi partilerin taşın altına elini koyarak ortak ve mutabakatıyla buranın imar planlarını geçirdik. Bu çok önemli. Umarım bundan sonra, özellikle İstanbul gibi Türkiye’nin en büyük yapı stoğuna sahip kentimizde bu tür birliktelikler artarak devam eder.”
