BIST 100 9.952 DOLAR 32,38 EURO 34,79 ALTIN 2.431,11
16° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Mahalleli evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya

Mahalleli evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde Kızılarık Mahallesi’nde, ‘vakıf mülkiyeti’ nedeniyle bin 500’ün üzerinde mahalle sakini on yıllardır oturdukları evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Tahliye tebligatları birer birer gönderilirken Belediye Başkanı Ümit Uysal, Muratpaşa için “Hazineye ait taşınmazların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılmasını” amaçlayan 4706 sayılı kanun uygulanmadığı için bu sorunun yaşandığını söyledi.

Kızılarık, 22 bini aşkın nüfusu, ana ulaşım akslarına ve kent merkezine yakınlığıyla son yıllarda Muratpaşa’nın değeri hızla artan mahallelerinden biri. Uzun yıllardır ‘vakıf mülkiyeti’ nedeniyle tapu sorunu yaşayan mahallede, bin 500’ün üzerinde mahalle sakini Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün gönderdiği tahliye tebligatlarıyla diken üzerine yaşıyor. Vakıflar, 30 gün içinde mahalle sakinlerinin evlerinden çıkmalarını aksi takdirde ‘mülki amirlikçe’ tahliyenin yapılacağını gönderdiği taahhütnamelerle birer birer bildiriyor.

Mahalleli evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya - Resim : 1

‘BAĞ BAHÇE ETTİK’

O belgelerden birinin ulaştığı Dudu Ünlü, 51 yaşında. Mahalleye 35 yıl önce ‘gelin geldiğini’ anlatırken severek yaşadığı mahallesini şimdi tek etmek zorunda kalacağını söyledi. 76 yaşındaki Döndü Dal ise, mahalleye ilk geldiğinde her yerin taştan, kayadan ibaret olduğunu anlattı. “Biz burayı bağ, bahçe ettik. Vergisini veriyoruz, Vakıflara” diyen Dal, evlerinden çıkmalarını isteyen tebligatları aldıkları günden bu yana uyku uyuyamadığını söyledi. Dal, “Yemin ederim, 10 dakika uykum yok. Yemin ederim yok. Ne yapacağız biz?” dedi.

Mahalleli evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya - Resim : 2

‘BU FIRSATÇILIK’

Soykal Ünlü ise 50 yaşında. Vakıfların fırsatçılık yaptığını iddia eden Ünlü, “Evlerimize tebligat göndermekte. Bu tebligatın içeriği evlerinizi 30 gün içinde tahliye etmeniz isteniyor. Bizler çaresiziz” diye konuştu. 32 yaşındaki Yeşim Ünlü ise mahallede bir barınma mücadelesine dönüşmenin arifesindeki bu sürecin en geç isimlerinden. Yaklaşık 20 gün önce 5 komşusuna ‘Evlerinizi boşaltın’ diyen tebligatların geldiğini anlatan Ünlü, şunları söyledi:
“Olayın ciddiyetini biz o zaman fark ettik. Yıllardır mücadelenin bu noktaya geleceğini hiçbirimiz düşünmediğimiz için çok da aktif bir savunmaya geçmemiştik. Açıkçası hep başka taraflardan yönlendirildiğimiz için sürekli belediye üzerinde yoğunlaştık. Biz bu yoğunlaşmayı yaparken çok vakit kaybettik. Aslımda bizim asıl muhatabımız vakıflarmış. Belediye bununla ilgili birçok yazışma yapmış. Bunun belgelerini bize gösterdiler.”

ÇÖZÜM YOLU

Aynı zamanda bir mahalle sakini olan Antalya Barosu eski Başkanı Polat Balkan, Kızılarık’ın Türkmen, Alevi ve Tahtacıların Antalya’da ilk yurt edindikleri mahalle olduğunu söyledi. Mahallenin neredeyse Cumhuriyetle yaşıt olduğunu belirten Balkan, süreci şöyle anlattı:

“Yıllar önce kadastro tespitinde Vakıflar adına bir tespit yapılmış, buna itiraz edildi. Çok uzun yıllar boyunca dava sürdü. Sonuç olarak Vakıflar adına mülkiyet tescillendi. Ama şu aldatmacanın farkındayız. Burada görev, sorumluluk Vakıflarıdır. Vakıflar, trampa yoluyla önce Hazine’ye mülkiyet devri sağlayıp Hazine de belediyeyi hak sahiplerine verilmek üzere taşınmaz mülkiyetin devrini sağlarsa sorun çok kolay bir şekilde çözülür. Ama Vakıflar Bölge Müdürlüğü başka yerlerde bu sorun çözen kamu yararına, halkın yararına sorun çözen iradesini biz söz konusu olduğumuzda ortaya koymuyor. Muratpaşa Belediyesi'nden neredeyse 5 yıllık bütçesine denk düşen taşınmazların kendisine verilmesini, buradaki işgallerin sonlandırılmasını yani yine belediye marifetiyle oradaki gecekonduların yıkılmasını, insanların yerinden yurdundan edilmesini sağladıktan sonra ‘Ben tekrar değerlendireceğim bu trampa talebini’ gibi bir yaklaşım da bulunuyor. Bunun adı iş çözmemedir.”

Vakıfların, Kızılarık Mahallesi’nde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yoluyla ticari gelir, rant elde etmeye çalıştığını savunan Balkan, söz konusu alandaki toplam gecekondu sayısının 332 olduğunu söyledi.

VAKIFLAR HAK SAHİBİ TANIMIYOR

Belediye Başkanı Ümit Uysal, mahalleyle ilgili yaklaşık 7 yıl önce dönemin bölge müdürüyle yaptıkları bir görüşmede kendilerine ‘kentsel dönüşüm’ çalışmasının önerildiğini söyledi. Uysal, “’İçinde yaşayanlar ne olacak?’ dedik. ‘Onların hukuki hakları’ yok dedi. Derhal odamızı terk ettiler” dedi. Kızılarık’ta mahalleli için bir hukuk mücadelesi içinde olduklarını anlatan Uysal, belediyeye ait 130 parselin geçmiş yıllarda hak sahiplerine kazandırıldığını ama Vakıfların bu sonunu çözecek 4706 sayılı kanunu Muratpaşa için uygulamaktan hep uzak durduğunu anlattı.

SUÇ MAHALLİNDE DOLAŞIYORLAR

Buna karşın Kızılarık’ın hemen karşı mahallesinde bu yasanını uygulandığını aktaran Başkan Uysal, şunları söyledi:
“Milletimizi bölmeye çalışanlara ne diyeceğiz şimdi. Milletimize siyasi ayrım yapmak isteyen, sosyolojik ayrım yapmak isteyenlere ne diyeceğiz? Bunu takdirinize bırakıyorum. Vakıflar bölge Müdürlüğünün içinde bir kısım yöneticiler maalesef devlet ciddiyetinden uzak. Maalesef milleti birleştirme, milleti bütünleştirme, toplumu bir tasada ve kıvançta birlikte düşünme özelliğinden uzak. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün ve Genel Müdürlüğünün içinde yapılanmış bir kısım bu yöneticilerin bu zulmünden yararlanmaya çalışan sözüm ona siyasetçiler de var. Suç işleyenlerin suç yerinde sık dolaşması gibi buraya gelip ‘Biz size zulmediyoruz ama bize oy verirseniz, şu adaya oy verirseniz, şu muhtara oy verirseniz size zulmetmeyeceğiz’ diyenler var. Sık sık gelip mahalleye bu ayrımcılık üzerinden, bu zulüm üzerinden çıkar devşirmeye kalkışanlar var. Onları uyarıyorum. Hukuk çerçevesinde fena olursunuz. Devletin, milletin ciddiyetiyle oynamayın. Milleti bölmeyin. Bir an önce burada 4706 sayılı yasayı uygulayın ve vatandaşa eşit işlem yapın. Bulunduğunuz görevler, sorumluluğunuz bunu gerektiriyor.”