BIST 100 9.916 DOLAR 32,44 EURO 34,74 ALTIN 2.438,67
16° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Merkez Bankası Başkanı Erkan'ın torpile isyan edip Türkiye'yi terk ettiği ortaya çıktı

Merkez Bankası Başkanı Erkan'ın torpile isyan edip Türkiye'yi terk ettiği ortaya çıktı

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın 22 yıl önce torpile isyan ederek Türkiye'yi terk ettiği ortaya çıktı. 

Sözcü yazarı Sultan Uçar, "Gözyaşı Bavulları!" başlık yazısında Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın bilinmeyenlerini anlattı. Uçar, Erkan'ın 22 yıl önce torpile kızarak Türkiye'yi terk ettiğini belirtti. İşte Uçar'ın o yazısı:

İtalyanca ‘Baule' kökenli ‘Bavul'; birkaç elbise, çorap, çamaşır, belki içine birkaç kitap atılan insan yüklerini toplar. Bazı bavullar var ki, içindeki yükün ağırlığını taşımaya, ne insanın omuzları ne de yüreği yeter. 22 yıl önce 21 yaşında bir genç kız, içine diplomaları, onur belgeleri, hayal kırıklıkları ve gözyaşlarını yüklediği bir bavulla bilmediği kıtalara gitti. Tarih 3 Temmuz 2001 ve günlerden salı. Ecevit başbakan, Sezer cumhurbaşkanıydı. Gazetede, Resmi Gazete (RG) okuyordum. TSK'ya fanila-don, insan savunması için rüzgar ceketi, gizlenmek için kamuflaj elbisesi, PTT'ye odun-kömür, makama koltuk, Rize'de tomurcuk çayı teneke ihalesine çıkılmıştı.

HAVA CİVA İŞLER

Türkiye bunlarla uğraşırken gelişmiş ülkeler, en küçük ilk yapay kalp, yapay karaciğer, ipad, sanal klavye, hibrit otomobili keşfetmişti. Samanı henüz ithal etmediğimiz yıllar olsa da Türkiye bugün gibi bir TIR dolusu patates, soğan, domates satıp, bir cep telefonu alamıyordu. Teknoloji devrimini bırakın, milli gelirin çok önemli bir kısmı devlete hatırla atanan kont, konteslerin makam arabası, çay, çorba, otel, tatil, kebap parasına gidiyordu. Türkiye'nin bir AR-Ge yani araştırma geliştirme vizyonu olmadığı gibi bu yönde çabalar bugün olduğu gibi yine desteklenmiyordu. Ülkenin bu hallerine üzülüp dururken, masa telefonum çaldı. Öfkeli bir beyefendi, “Size güveniyoruz size” diye çekişti. Kim mi?

Mühendis Erol Erkan. Türkiye'de neredeyse tanımadığı insan yoktu. Derdi neydi? “Kızım, Boğaziçi'nden onur derecesiyle mezun olup bedava staj yapacak şirket bulamıyor, kapılar yüzüne kapandı. Torpil, Türkiye'nin utancıdır. Yazın kardeşim. Babası da olsam, kızımın başarısını ezerek asla torpille staj yeri bulmayacağım” dedi. Bağdat Caddesi'ndeki evlerinde buluştuk. Matematik öğretmeni eşi Gamze Erkan, biricik evlatları Gaye ve anneannesi karşıladı. Şimdilerde, Merkez Bankası başkanlığı için adı geçen Hafize Gaye Erkan, o tarihte 21 yaşındaydı. Devletin, bilimsel buluşlara karşı duyarsızlığı, liyakatın önüne torpille geçişi tek tek sıraladılar. ‘Türk, öğün, çalış, güvenme' başlığıyla yazdığımda, holdingler, staj yaptırma yarışına girdi.

FİKİRLERE KELEPÇE

Oysa İstanbul Erkek Lisesi'ni 1997'de dereceyle bitirip, üniversite sınavında Türkiye 26'ncısı ve İstanbul 5'incisi olan Gaye'nin reklama ihtiyacı yoktu. Vakıf üniversitelerinin burs teklifini reddetmişti. Şimdilerde, ülkenin süper beyinlerinin kalem tutan ellerine kelepçe takılıp hapislere tıkıldığı, hocalarının sürgüne yollandığı, çocukluk hayali Boğaziçi'ni seçti. Endüstri mühendisi olacaktı. Birinci sınıfta Almanya'da ekonomi de okudu. Boğaziçi bitirme tezi, NATO Helikopter Projesi'ydi. Brüksel ve Almanya'da bilim insanları şaşkınlıkla inceledi. İncirlik Üssü'nden kriz anında helikopterlerin hangi üsse nasıl ineceğini detayına kadar programlamıştı. Proje, hayata geçti.

BİRİNCİLERİN BİRİNCİSİ

TÜPRAŞ Rafinerisi'nin en verimli kullanımı için bir bilgisayar ağ projesi de tasarladı. Projesinden 4 yıl sonra TÜPRAŞ'ın satılacağını bilemeyeceği için vatansever yüreği milli geliri artırma derdine düşmüştü. Güçlü projeleri, yüksek notlarıyla Boğaziçi'ni son 10 yıl mezunları içinde en yüksek notla, birincilerin birincisi bitirdi. Amerika'daki Stanford, California, Princeton gibi 9 üniversiteye hiç başvurmadan doktora bursu kazandı. Princeton, 25 bin dolar (575 bin TL) öğrenim ücreti, ayda 2500 dolar harçlık (57 bin 500 TL) ve 3500 dolar (80 bin 500 TL) araştırma bütçesi, barınma, araştırma giderini karşıladı. Yıllık bursu bugünkü kurla 713 bin TL'ydi.

AĞLAYARAK GİDİYORLAR!

Hafize Gaye Erkan o gün, “Türkiye'de hayal kırıklığına uğradım. Devlet bizi yetiştirip, sahip çıkmadı. Bedava staj başvurumu şirketler reddetti. Ne bir Türk şirketi, ne bir yatırım kuruluşu sahip çıktı. İngiltere'deki yarışma için 300 dolarlık uçak bileti parası bulamadım. Günlerce evde bavulum hazır, ağlayarak bekledim. Türkiye'de doktora yapmak istiyorum ama hep birilerinin yakınlarına öncelik sağlanıyor. Ülkeme hizmet etmek ve insan kayırmacılığına son vermek için bir gün mutlaka geri döneceğim” diyerek elinde bavulu, beyninde projeleriyle ABD'ye gitti. 25'inde profesör, Harvard, Stanford derken, küresel şirketlerde CEO oldu. 22 yılda ne değişti? Türkiye'yi bilimle kalkındıracak Gaye'ler, o gün gibi bugün de gitti, gidiyor. Gençlerin yüzde 76'sı Türkiye'de yaşamak istemiyor. Neyse canım, RG yine ilana çıkmış