Tuncay Özkan'dan, Emin Çölaşan'a mektup!

Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru, Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve gazetenin sahibi Burak Akbay'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın “FETÖ'ye yardım” iddiasıyla açılan davada karar çıktı.

Mahkeme; Emin Çölaşan’a 3 yıl 6 ay, Necati doğru'ya 3 yıl 6 ay, Mustafa Çetin 3 yıl 4 ay, Metin Yılmaz 3 yıl 4 ay, Yücel Arı 1 yıl 3 ay, Gökmen Ulu 1 yıl 3 ay, Yonca Yücekaleli 1 yıl 3 ay ceza verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'dan Sözcü'ye destek geldi. Özkan Sözcü yazarı Emin Çölaşan'a hitaben bir mektup yazdı.

Özkan mektubunda şu ifadeleri kullandı:

Canım Emin ağabey.
Sizi 1980 li yılların başındaki, Hürgün Gazetesi macerasından bu yana yakından tanıyorum. Ağabey ve gazeteci olarak emeğiniz bende çok. Özü sözü bir olarak, nasıl yaşıyorsa öyle düşünen ender insanlardansınız. Gazeteciliğiniz bu yaşam biçiminizin duruşu. Hakikat savaşçısısınız. Halk için halkın doğruyu öğrenmesi için verdiğimiz mücadelenin tanığıyım.
Yurtsever bir Atatürkçüsünüz.
Silivri zindanında pek çok insan korkup uzak dururken bana ve o toplama kampındaki tutsaklara ses oldunuz. Karanlık günlerimin de dostusunuz. Orada FETÖ mensubu hakim ve savcılara karşı durdunuz.
Ömrünüz boyunca mücadele ettiğiniz FETÖ’nden size ceza vermek çok planlı bir harekettir. Bu iktidar yargı yoluyla toplumu yeniden inşa etmeye çalışıyor. Size verdiği ceza yoluyla insanlarımızın iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini birbirinden ayıramayacak hale gelmesine çabalıyor. Kafaları karışsın istiyor.
Bunu kabul etmiyorum.
Sizlere verilen cezaları kabul etmiyorum.
Bunun hiç bir hukuki değeri olmadığını biliyorum. Tanığıyım.
Bu cezalar sizin gazeteciliğinizin, bir Atatürkçü aydın olarak yurtseverliğinizin şeref madalyalarıdır. Böyle görüyorum. Bu kararları verenler tarih önünde kaybettiler. Çocuklarının dahi yaşayacağı bir utanca imza attılar. Tarihin en büyük adalet suçlarından birinin ortağı oldular.
Emin ağabey.
Sizinle dayanışma içindeyim. Bu kararı reddediyorum.. Aklımızla alay eden, gerçekle alakası olmayan, vicdansız, iktidar oyuncağı, utanç vesikası bu kararı bir TÜRKİYE CUMHURİYET’İ yurttaşı olarak asla kabul etmiyorum.
Sizi ve kıymetli eşinizi, eşim ve ben sevgi ve hürmetle kucaklıyoruz.
Sizinleyiz. Bu karanlık bitecek. Siz tarihteki onurlu yerinizi aldınız.
Bundan sonra da gene milyonlarla beraber yürüyeceksiniz.
Gazeteci kardeşiniz...