BIST 100 10.083 DOLAR 32,38 EURO 34,80 ALTIN 2.437,98
15° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan'dan kritik ekonomi değerlendirmesi

TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan'dan kritik ekonomi değerlendirmesi

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, "Göstergeler ekonomimizin belki de son 10 yılın en zor döneminden geçtiğine işaret ediyor. Buna göre, cari açık artıyor, net rezervler eksiliyor, bütçe açığı büyüyor, hayat pahalılığı satın alma gücünü düşürüyor" dedi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısı bugün İstanbul’da düzenleniyor.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “Göstergeler ekonomimizin belki de son 10 yılın en zor döneminden geçtiğine işaret ediyor. Buna göre, ihracat yeniliyor, cari açık artıyor, net rezervler eksiliyor, bütçe açığı büyüyor, hayat pahalılığı satın alma gücünü düşürüyor, yüksek enflasyon bilançoları bozuyor ve işlem maliyetlerini bozuyor. Politika faiz oranının düşük olmasına rağmen yatırım canlanmıyor, TL değer kaybediyor, yabancı yatırımcı gelmiyor. Uzun süredir ilk defa ikiz açık yaşıyoruz” dedi.

SEÇİM ELEŞTİRİSİ

Özilhan’ın konuşmasının satır başları şu şekilde:

* Türkiye bunca yıllık demokrasi kültürüyle seçim yarışını adil rekabet kurallarıyla yürüyecek olgunluğa sahip. Buna karşın geçtiğimiz seçim döneminin, iktidarın ve muhalefetin, ülkemizin sorunlarını çözmek için önerdikleri programları yapıcı bir ortamda tartışarak geçirdiğimizi söyleyemeyiz. Fakat seçimleri çok yüksek katılım oranlarıyla tamamladık.

* Her parti liderinin kendi tabanına rol model olmasını, diğerini ötekileştirecek bir üsluptan kaçınması gerekiyor.

* Bu parlemento döneminde, temel hak ve özgürlüklerin yükselebilmesi için yeni bir atılım yapabilmeyi umuyoruz.

MEHMET ŞİMŞEK İLE GÖRÜŞTÜLER: AÇIK VE SAMİMİ BİR TOPLANTI OLDU

* İtibarı yüksek bir ekonomi programının hazırlanarak ilan edilmesi, kilit kurumlara liyakati ön planda tutan ve piyasalara güven veren atamaların yapılması, merkez bankası başta olmak üzere ekonomi politikalarının şekillenmesinde, kurumların esas görev tanımına uygun çalışma düzenine girmesi, bu içinde bulunduğumuz tablodan çıkışta yardımcı olacaktır.

* (Mehmet Şimşek ile bu saban yapılan toplantılar için) Açık ve samimi bir toplantı oldu.

* Sayın bakanın (Mehmet Şimşek) ortaya koyacağı ekonomi programının makro ekonomik yönden katkı sağlamasını umuyoruz.

TÜSİAD BAŞKANI TURAN: İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNÜLMELİ

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise şunları söyledi:

* Önümüzde uzun bir yapılacaklar listesi olabilir. Çünkü ülkemizin potansiyelinin güçlü olduğuna inanıyoruz. Dinamik, genç nüfusumuz ve bilim insanlarımız var. Demokrasi kültürümüz köklü. Dünyaya entegre bir iş dünyamız var. Bürokratik kadrolarımızın sorunları çözme kapasitesi yüksek.

* Uluslararası rekabet gücümüzü artırmamız gerekir. Bilim, teknoloji ve sanattaki sıralamamızı üst sıralara taşıyabiliriz. Bunun için de konuşmak, söyleşmek gerekiyor.

* Cumhuriyet yönetimi toplumun tüm vatandaşlarının eşit katılımı üzerine kuruludur. Temel beklentimiz eşit vatandaşlık konusunda ileriye gitmek. Toplumun farklı kesimleriyle inanç, etnik kimlik, sınıf farkı gözetmeden Türkiye hayalimizi konuşmaya başladık.

* Toplumun yarısını oluşturan kadınların hala şiddet görmesi, Türkiye’nin ikinci yüzyılına yakışmıyor. Beklentilerimizden biri de İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesidir.

* Kadınların ve erkeklerin toplumsal hayata eşit katılımı olması gerektiğine inanıyoruz, parlamentodaki kadın oranının yüzde 20’ye yükselmesine rağmen toplumun yarısının temsiline göre yetersiz olması, sorumluluğumuzu artırıyor.

‘DİĞER TALEBİMİZ, EĞİTİM REFORMU’

* Yeni döneme ilişin bir diğer talebimiz de, eğitim reformu.

* Gençlerimizin iyi yabancı dil konuşmasını sağlamalıyız. Dünyadaki gelişmeleri takip edebilmeli, eğitim sistemimiz tüm çocuklarımıza fırsat eşitliği sağlamalı. Tüm çocuklarımıza kreşlerden başlayarak kaliteli eğitim vermeliyiz. Büyümenin nimetlerinden sadece iyi bir eğitimi finanse edebilenler yararlanmamalı. Bu unsurları hayata geçirecek bir eğitim reformunu hızla gündeme almalıyız.

* Demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, toplumsal cinsiyet eşitliği gündemimizin önemli konuları.

‘FAİZ DÜŞÜRÜLMESİNE RAĞMEN KREDİYE ERİŞİM ZORLAŞTI’

* Göstergeler ekonomide ciddi bir tabloya işaret ediyor. Hem cari açık hem bütçe açığı veriyoruz. Çifte açık, çözülmesi zor bir denklem yaratıyor.

* Gösterge faiz oranının sürekli olarak düşürülmesine rağmen reel sektörün kredi erişimi giderek zorlaştı, ticari kredilerin artış hızı enflasyonun bir hayli altına indi, finansmana erişim sorunu yatırımları baskıladığı fiyatların ekonominin gerçeği yansıtmaz hale gelmesi özel sektörün risk ve getiri hesaplamalarını güçleştirdi. Bu da yatırım kararlarının ertelenmesi ne yeni istihdam yaratma kapasitelerinin azalmasına ve büyümenin de zayıflamasını yol açtı.

‘ŞİMŞEK İLE YAPICI BİR TOPLANTI GERÇEKLEŞTİRDİK’

* Sayın bakanın da ifade etmiş olduğu gibi (Şimşek) kolay çözümler ya da hızlı sonuç verecek yöntemler bulunmuyor olsa da şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik prensipleri doğrultusunda kural temelli politika yapımına bağlı kalınması, ekonomideki bu zor durumun aşılmasını sağlayacaktır.

* Sayın bakanla son derece faydalı ve yapıcı bir toplantı gerçekleştirdik. Önerilerimizi paylaştık. Ekonomik ve sosyal konseyin toplumun çeşitli temsilcilerinin katılımıyla ekonomik ve sosyal sorunları ile bunlara ilişkin çözüm üretilmesi konusunda önemli katkısı olacağını değerlendirmekteyiz.

‘ENFLASYON SORUNU BİR SÜRE DAHA DEVAM EDECEK’

* Enflasyon gerilemiş gözüküyor ancak TL’deki hızlı değer kaybı bir süre daha bu sorunun bizimle kalacağını gösteriyor. Oysa ki sağlıklı büyümenin ilk şartı fiyat istikrarı. Parasal istikrarı sağlamanın görevi merkez bankasına verilmiştir.

* Önümüzdeki dönemde merkez bankasının bağımsızlıkla birlikte bu misyonu yerine getireceğini görmek en büyük dileğimiz.

* Türkiye ekonomisinin tek sorunu enflasyon ve faiz değil. Umuyorum ki para politikalarında başarıyı yakalarız. Artık para politikasını konuşmaktan vazgeçeriz. Böylece asıl konuşmamız gereken konuya odaklanabiliriz. Gelir dağılımının iyileştirilmesi, büyümenin kapsayıcı olması ilkelerini unutmamalıyız. Vergi sistemini daha adil hale getirmeliyiz. Sosyal koruma yardımlarını daha etkin yapmalıyız. Mevcut üretim yapımızı güncellemeliyiz.