BIST 100 10.155 DOLAR 32,36 EURO 34,71 ALTIN 2.392,55
16° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Yargı darbesi ekonomiyi vurdu: Dolar kurunda yeni rekor

Yargı darbesi ekonomiyi vurdu: Dolar kurunda yeni rekor

Anayasaya darbe vuran Yargıtay kararı ve mülkiyet hakkını ihlal eden kentsel dönüşüm yasası zor durumda olan ekonomiyi ateş hattına itti. Ekonomistler tehlikenin boyutuna dikkat çekti. Dolar kuru ise bugüne 28.72 ile yeni rekor seviyeyle başladı.

İktidarın seçim sonrası ortodoks ekonomi politikalarına geçerek yüzünü yeniden Avrupa’ya dönmüş, bilimsel adımlarla ilerleyen Türkiye imajı, yargıya müdahaleler ile sarsılıyor.

Yeni ekonomi yönetimi ülke ülke gezerek yabancı yatırımcıları, Türkiye’ye yatırıma ikna etmeye çabalarken önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hamas terörist değildir” açıklaması, daha sonra Meclis’ten geçen kentsel dönüşüm yasası ile mülkiyet hakkının çiğnenmesi son olarak da Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi üyelerine soruşturma açması ekonomi çevrelerinde tartışmalara neden oldu.

Yargıtay’ın kararı, Türkiye’de hukuk darbesi olarak nitelendirilirken ekonomistler bu gelişmelerin olduğu bir ülkenin yaşayacağı sermaye kaybına dikkat çekiyor.

‘TUZ KOKTU’

Gelişmeleri sosyal medya hesabında yorumlayan ekonomist Mahfi Eğilmez, “Anayasayı tartışmak başka bir şeydir Anayasa Mahkemesi kararını uygulamamak başka bir şey. İlki hukukun başladığı, ikincisi hukukun bittiği yerdir. Geçmiş olsun Türkiye. Artık umut her zaman vardır. diyebileceğimiz ortam bile kalmadı. Tuz koktu” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Şenol Babuşçu ise “Siz yabancı yatırımcının yerinde olsanız ‘mülkiyet hakkı’ olmayan ülkeye gelir misiniz?” diye sordu. Prof. Dr. Hakan Kara da sosyal medya hesabında eski bir televizyon programında ekonomide atılması gereken şeyleri dilediğini ve bu dileklerinin hepsinin gerçekleştiğini hatırlatırken “Keşke hukukun üstünlüğünü dileseymişim” dedi.

Sosyal medyada sermayenin sadece sermaye güvenliği ve ticaret hukukun işleyişi ile ilgilendiğini, insan hakları ihlallerinin yabancı sermayeyi kaçırmayacağına ilişkin görüşler de paylaşıldı. Bu görüşlere karşı çıkan Prof. Dr. Evren Bolgün, “Bu söylem doğru değildir. Uganda’ya giden para başkadır Çin’e giden yabancı sermaye başkadır. Daron Acemoğlu ‘Dar Koridor’ kitabında konuyu çok net bir şekilde açıklamıştır” diye konuştu.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise “Finans kapitale insan haklarının ve özgürlüklerin bekçisi misyonu biçmek doğru değil. Onlar kendi güvenliğine bakar. Ama tabi uzun vadeli doğrudan sermaye yatırımı olmaz. Bir ülkede böylesine keyfi bir yönetim varsa ‘Yarın benim varlıklarıma dokunur mu’ benim ülkemle diplomatik sorunlar yaşar mı?’ endişeleri olur tabii” dedi.

MERKEZ BANKASI REZERVLERİ

Merkez Bankası (TCMB) tarafından dün açıklanan verilere göre bankanın toplam rezervleri geçen hafta itibarıyla 128.42 milyar dolara yükseldi. Seçim öncesine göre rezervlerde yüzde 30 üzeri artış yaşanırken bu tutar da yaklaşık 30 milyar dolara tekabül ediyor.

Hazine’nin bu hafta gerçekleştirdiği ihaleler tahvil bono piyasasının kamu kontrolünden yeniden serbest piyasaya doğru ilerlediğini gösterdi. İhalelerden 2 yıllık gösterge tahvilde bileşik getiri, bankalara zorunlu olarak tahvil aldıran regülasyonlarla gerilediği tek haneli seviyelerden yüzde 42,18’e kadar yükseldi.

Mayıs ayında gerçekleşen iki seçim arasında yabancı payındaki rekor düşüşe rağmen TCMB regülasyonlarıyla yüzde 8.,6 civarına kadar gerileyen bileşik getiri aradan geçen yaklaşık altı ayda 33 puandan fazla yükselmiş oldu. TCMB’nin geçen ay bankalara tahvil yükümlülüğü getiren regülasyonların önemli bölümünü kaldırması ve faiz artışları TL cinsi bono piyasasını yeniden serbestleşmeye doğru götürüyor.

Türkiye’nin kredi iflas takası priminde (CDS) jeopolitik endişlelerle 425 baz puana kadar ulaşan yükseliş geçen hafta son buldu. 5 yıllık CDS dün günü 374/380 baz puandan tamamladı.

TL SENE BAŞINDAN BU YANA YÜZDE 34,4 DEĞER KAYBETTİ

Dolar/TL’de geçen hafta illikit piyasada görülen 28.75 seviyesi kalıcı olmadı.

Bu sabah kur güne 28.55 zirvesinden başladı. TL, dolar karşısında yıl başından beri yüzde 34.4 değer kaybetti.

Kur üzerinde kamu kontrolünün gevşediği Haziran ayından bugüne TL’deki değer kaybı ise yüzde 27.4 seviyesinde gerçekleşti. Dolar TL bu sabah kur güne 28.73 zirvesinden başladı. TL, dolar karşısında yıl başından beri yüzde 34.4 değer kaybetti. Kur üzerinde kamu kontrolünün gevşediği Haziran ayından bugüne TL'deki değer kaybı ise yüzde 27.4 seviyesinde gerçekleşti.

Euro ise dünden sonra bu sabah ilk kez 31.03'ü görerek zirve tazeledi. Saat 09.15'de sınırlı düşüşle 30.47 bandında işlem görüyor.

SADELEŞME ADIMLARI SÜRÜYOR

Merkez Bankası ise sadeleşme adımlarına devam ediyor.

TCMB bu hafta şirketlerin kredi bakiyesine göre döviz pozisyonlarını bildirim yükümlülüğüne ilişkin sınır ve kapsamı değiştirdi. Resmi gazete ve TCMB’nin basın duyurusuna göre 10 milyon lira üzeri kredisi bulunan firmaların özet döviz pozisyon raporlaması uygulamasına son verildi. TCMB’nin sadeleşme adımlarına devam etmesi bekleniyor.