Yargıtay, FETÖ ve AKP iktidarının Balyoz kumpasına ilişkin davada beraat eden Çetin Doğan, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç hakkındaki beraat kararını bozdu. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) başvuru yapan şikâyetçilerin güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmesinin ve hak ihlali kararı vermesinin ardından yeniden görülen Balyoz davasında Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 31 Mart 2015'te 236 sanığın yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verilmiş, Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Aydın, sanıklar Doğan, Balabanlı, Balta, Varol, Yalçın, Akyazan ve Küçükkılıç'ın, beraat etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Sabah’tan Mevlüt Hasgül’ün haberine göre, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Balyoz davasında beraat eden sanıklar hakkındaki temyiz incelemesine ilişkin kararda Doğan'ın seminerde oynanmakta olan "Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo" içinde öngörülemeyen, "Milli Mutabakat Hükümeti" kurulmasından bahsettiğine de yer verilerek "Arkadaşlar, bu plan seminerini, plan çalışmasını kasıtlı olarak belli bir çerçeveye koyduğumuzu, günün şartlarına, günün konjonktürel gelişmelerine göre dikkatlerimizi nerelerde yoğunlaştırmamız gerektiğini ortaya koymak için yaptığımı herhalde hepiniz anlamışsınızdır" beyanlarının olduğunun görüldüğü belirtildi.
3 YILDAN 12 YILA KADAR...
Daire, sanıklar hakkında verilen beraat kararını bozarak, sanıkların Ağustos 2003 yılı ve öncesinde işledikleri "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar cezalandırılmalarını istedi.
Sabah Gazetesi haberi 'amirallerin bildirisi için emsal karar' diye duyurdu.
UYAP'TA 'İNCELEMEDE' GÖZÜKÜYOR
Balyoz davası avukatlarından Hüseyin Ersöz, UYAP’ta dosyanın hala incelemede göründüğüne dikkat çekti.

Ersöz, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
“Balyoz Davası’nın Yargıtay tarafından bozulduğu haberini okuyunca şaşırmamak elde değil. UYAP’ta dosyanın incelemede görünmesi bir yana bizlere ulaşan bir tebligatta yok! Haberin gerçekliği değil tartıştığım. Fakat yargının bu durumuna üzülmek mi kızmak mı lazım bilemiyorum.
Sanık Müdafilerine tebliğ edilmeyen ve içeriğini malum medyadan öğrendiğimiz bir Karara ne yorum yapılabilir ki. Biz hukukçuyuz ve haberlere değil, Yargıtay’ın Karar metnine itibar ederiz. Ancak anlaşılıyor ki Sanık Müdafileri bir kez daha ikinci planda…"


Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Yargıtay'ın kararını Veryansıntv.com'dan Gamze Çınlar'a değerlendirdi.
‘DAVANIN KUMPAS OLDUĞUNA KARAR VERİLDİ’
Doğan, “UYAP’ta şu anda Yargıtay’da incelemede görünüyor. Ancak malum Sabah’ta çıkan bu tip ön yazılar doğru olabilir. Bizi hükümeti devirmeye teşebbüsten yargılamışlardı, şimdi ise suç için anlaşma yaptığımızı iddia ediyorlar. İlginç olan nokta şu ki; davanın kendisinin kumpas olduğu karar verilmiş durumda” dedi.
Ordu Komutanı olarak kendisi ile Ordu Karargahından olmayan 6 komutanın suç için anlaştığı iddiasının “gülünç” olduğunu vurgulayan Doğan, daha önce Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararında da bunun bir jenerik senaryo olduğuna atıf yapıldığını söyledi.
‘BU KADAR İNSAFSIZLIK OLMAZ’
Çetin Doğan’ın açıklamaları şöyle:
“Balyoz davasının iddianamesini hazırlayan savcı Bilal Bayraktar şu anda yargılanıyor. Yargılandığı ilk aşamada FETÖ üyesi olmaktan hüküm giydi. İkinci olarak da kumpas kurmaktan yargılanıyor. Bu kişinin, 2001 senesinden bu davanın açıldığı Ocak 2010 tarihine kadar bizim bütün internet konuşmamıza, her türlü medya ile iletişim kurduğumuz kişilere ilişkin ‘bir suç unsuru var mı’ diye resmi yazısı var. Fakat işine gelmediği için resmi yazısına gelen cevabı dosyaya koymuş değil. Bu arkadaşlarla nerede konuşmuşum, nerede anlaşmışım? Herkesin gözü önünde seminerde yapılan konuşmalar bunlar. Bu gülünç bir şey. Biz her türlü şeyi göğüslemeye hazırız ama bu kadar insafsızlık olmaz. Bu çok edepsizce bir şey. O arkadaşların hangisinin yaptığı konuşma diğer ‘suç için anlaşmaya girmeyen’ arkadaşlardan farklı? Bantlar var mukayese edin.
‘YARGITAY’DA BU SUÇTAN YARGILANIYORLAR’
Benim davada ileri sürdüğüm bir konu vardı; Burada Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yapılan bir darbenin ötesinde, vatana ihanet suçu işleniyor. Çünkü gerçek planların irdelendiği bir seminer bu. Bunları ortaya koydular. Nitekim şimdi Yargıtay’daki iddianamede bu suçtan yargılanıyorlar. Gizli kalması gerekirken, o dönemde gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlandı her şey. Yunan gazetelerine bakın, Türkiye’nin herhangi bir duruma karşı ne yapacağı irdelendi.”
‘YARGIYA FETÖ ELİNİN TEKRAR YERLEŞTİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİZ’
Yargıtay’ın bu kararının FETÖ’cülere yarayacağına dikkat çeken Doğan, “At izi it izine karıştı zaten. Eğer bu karar doğruysa yargıya artık FETÖ elinin tekrar yerleştiğini söyleyebiliriz. Yahutta ittifak kurma çalışmalarının bir sonucu diyebiliriz” yorumunu yaptı.
İKTİDARIN ‘BALYOZ SAPINA KADAR GERÇEK’ AÇIKLAMALARINA YANIT
Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerekse AKP’li Binali Yıldırım’ın “Balyoz sapına kadar gerçekti” sözlerini hatırlattığımız emekli Orgeneral Doğan, şöyle yanıt verdi:
“Ortaya koydukları belgelerden hangisi gerçek? Islak imzalı hiçbir belge yok. Seminerdeki konuşmada bunun bir jenerik senaryo olduğunu belirtiyoruz. Olasılıklara göre düzenlenmiş bir senaryo. Biz bu semineri planların irdelenmesi için düzenledik. Planlar neye karşı; TBMM’nin, hükümetin verdiği karar da var, Kırmızı Kitap’a girmiş karar da var. Yunanistan kara sularını 12 mile çıkardığı zaman harp sebebi, ‘casus belli’ diyoruz. İnceleyeceğimiz konu ise böyle bir olasılık var mı...
‘BU KADAR KARANLIĞA GÖMÜLDÜĞÜMÜZÜ BEKLEMİYORDUM’
Bu davada gerçek olan ne? Bir jenerik senaryonun tartışmasından başka bir tek belge var mı? Camiye bomba atacaklardı vs. İmzalar ortaya çıktı… Hepsi sahte. Bu kadar sahteliğin olduğu yerde, bu kadar yozlaştığımız, bu kadar karanlığa gömüldüğümüzü beklemiyordum.
‘KARAR YÜZ KARASI OLACAK’
Biz kendimizden eminiz. Gerçekler şu veya bu şekilde çıkıyor ama bu yüz karası olacak. Bu konuya imza atacaklar, karar verecekler. Bizim en küçük bir endişemiz yok. Gerçeğin peşindeyiz ve gerçeğin ne olduğunu da biliyoruz."
BALYOZ PLAN SEMİNERİ NEYDİ?
5-7 Mart 2003’te 1. Ordu’da yapılan seminerin rutin olarak yapılan, ordudaki mevcut planların öngörülen senaryolar şartlarındaki yeterliliğini irdeleyen seminerlerden biri olduğu dava sırasında ifade edilmişti. Seminere ilişkin ses kayıtları ve kullanılan sunumlarda dikkat çeken aşırı tehditler içeren ifadelerin ileride gerçekleşmesi ihtimaline karşı ordunun hazırlığını sınamaya dönük bir senaryo olduğu aktarılmıştı.
Seminerden önce geliştirilen bu senaryonun, 1. Ordu’nun karşı karşıya kalabileceği tehlikeli şartları bir kurgu halinde katılımcıların önüne koyma amacı taşıdığı kaydedilmişti.