BIST 100 9.916 DOLAR 32,52 EURO 34,88 ALTIN 2.441,35
14° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Mehmet Şimşek başarılı olabilir mi? Çarpıcı Türkiye-Arjantin karşılaştırması

Mehmet Şimşek başarılı olabilir mi? Çarpıcı Türkiye-Arjantin karşılaştırması

CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) üyesi Özgür Karabat ekonomiye dair kritik bir analiz kaleme aldı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek'in getirilmesi, Merkez Bankası'nın yeni başkanının Hafize Gaye Erkan olması sonrasında düşük faiz politikasından vazgeçildi. Ancak faizleri neredeyse 2 katına çıkarılmasının ardından beklenen gelişmeler olmadı. Dolar, euro ve altın rekor kırdı.

Ekonomide yaşananlarla ilgili CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) üyesi Özgür Karabat ekonomiye dair kritik bir analiz kaleme aldı. Karabat Twitter hesabından paylaştığı analizinde Türkiye-Arjantin karşılaştırması yaptı.

Karabat'ın, "Arjantin, Türkiye ve işe yaramayan “sadeleşme” adımları" başlıklı analizi şöyle:

Şunu belirtmek gerekir ki, benzer kriz yaşayan Türkiye ve Arjantin’in dinamikleri birbirinden farklıdır. Ancak iki ülke de krizden çıkış için aynı yolu seçti. Ortodoks politikaları benimseyen Arjantin yıllardır faiz artırıyor ancak enflasyonu düşüremedi. IMF’den alınan borçlar işe yaramadı.
Türkiye de şu anda Erdoğan’ın uydurduğu “Faiz sebep enflasyon neticedir” palavrasının yarattığı krizden çıkış için Arjantin gibi ortodoks politikaları uygulayacağını beyan etti. Bunun adına “sadeleşme” ve “rasyonel zemin” dedi.
Bu senaryo, Arjantin’in 2015-2019 arasında cumhurbaşkanı olan Mauricio Macri’nin adımlarıyla örtüşüyor. Mehmet Şimşek gibi kademeli reform benimseyen Macri de sermaye kontrollerinin bitişi, serbest kur, bütçe açığı kontrolü, sadeleşme adımları atmıştı. Faizler artırıldı. Bu sayede yabancı yatırımcının geleceği öngörüldü ama olaylar Macri’nin beklediği gibi gitmedi…
Güven bir defa gitmişti çünkü. İktidara inanmayan vatandaşlar döviz almaya ve tüketime devam ettiler. Elinde Peso tutmak istemeyen Arjantinliler sürekli bir fazla talep yarattı. Bu talep enflasyonu dinç tuttu.
Tarıma bağlı emtia ihracatçısı olan Arjantin’de halkın yarısına yakını yoksulluk sınırında yaşıyor. Kamu tasarrufu, üretim reformu yapılmayınca döviz açığı sürmeye devam etti.
Burada kilit kelime “halk” olacak. Çünkü yabancı sermayenin kısıtlı getirdiği döviz sizi bir süre yüzdürür. Ama gemiyi güvenli limana sadece halk götürür.
Yazının başında belirttiğim “dinamik” farklılığını burada belirtmekte fayda var. Türkiye düşük katma değerli de olsa bir sanayi ülkesi. Turizm gelirleri yüksek. Avrupa Birliği gibi dev bir pazar ile Gümrük Birliği anlaşması bulunuyor.
Türkiye’nin Arjantin’e göre ekonomik avantajlarını hayata geçirmesi için öncelikle güven sağlaması gerekiyor. Bu güven yabancılardan çok kendi halkına verilmeli. Peki, Erdoğan’ın kutuplaştırıcı nefret diliyle bu mümkün mü?
Ötekileştirmeyi ve toplum mühendisliğini kendisine hak gören Erdoğan’ın kucaklaşma laflarının içinin boş olduğunu herkes çok iyi biliyor.
Bizim en büyük sermayemiz insanımızdır, gençlerimizdir. Şu an sokakta herhangi bir genci çevirin, yurt dışına gitmek istediğini söyleyecektir.
Üretim için gerekli olan 3 ayak vardır. Bir pazar, iki yatırım sermayesi, üç çalışan gücü.
Türkiye’nin iç pazarı ve ihracatı güçlü. Ancak faiz artışıyla finansman maliyetleri artacağı için yatırımların hayata geçmesi kolay olmaz. Hadi işletmeyi kurdunuz diyelim, çalışacak genç bulmada zorluk çekeceksiniz.
Halihazırda zaten işletmeler zaten finansman sorunu ve çalışan sıkıntısı çekiyorlar. Şimdi yeni dönemde bu sorunların değil bitmesi, artması söz konusu.
Üretim yapmazsanız ne olur?
İthalat.
Dış açık ve cari açık.
Döndük mü yine en başa… Faiz artırımları da işe yaramadı.
Üstüne bir de büyüyen işsizliği ve yoksulluğu da ekleyin…
AKP hükümetinin bir planı ve ekibi bulunmuyor. Yoksulluğu bitirmek değil, yönetmek istiyorlar. Mehmet Şimşek öncülüğündeki para politikaları ile günü kurtarmaya çalışıyorlar. Arjantin’den daha fazla sahip olduğumuz fırsatlarımızı heba ediyorlar.