BIST 100 9.916 DOLAR 32,44 EURO 34,74 ALTIN 2.438,67
18° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Seçime doğru son günler…

2023 Genel Seçim sonrası siyasetten yorgun düşmüş halkımız bu Pazar günü bir kez daha sandığa gidecek. Bu sefer 2023’e oranla çok çok daha fazla adayla, çok daha fazla pusulalı, çok seçimli ve belki de sürpriz sonlu bir seçim günü yaşanması ihtimal dahilinde. Sürpriz sonlu diyorum çünkü ne kadar oy alacağını öngöremediğimiz, siyasi varlığı henüz çok yeni olan Yeniden Refah Partisi ve Zafer Partisi’nin performansı tam olarak bilinmiyor. Diğer taraftan seçime kendi partilerinin adaylarıyla girme kararı alan İYİ Parti, DEM Parti gibi partilerin de sandık performansı henüz belirsiz. Bu öyle bir öngörülmezlik ki, yapılan anketlerin birbirinden bu kadar farklı sonuçlar verdiği bir seçim sürecini belki de ilk defa yaşıyoruz.

Enteresan bir seçim…

Ak Parti İstanbul’da bir bakan mı çıkaracak derken Murat Kurum’un aday gösterilmesi ile başlayan süreç, dil ve üslup açısından 2023’teki montaj videolar üzerinden yürütülen kara propagandayı ve hatta 2019’daki Sisi, Rum Pontus karalamalarına yaklaşmayacak ölçüde sakin geçti diyebiliriz. Üstüne üstlük adayların mal beyanı açıklamalarıyla siyasi tartışmalar aslında yürümesi gereken zemine de muhalefet tarafından çekildi. CHP’nin DEM Parti ile ilişkisi üzerine çokça tezvirat üretilmiş olsa da, DEM Parti İstanbul’da kendi adayını çıkardıktan sonra etkisi kalmamış sözler olarak havada asılı kaldı.

Ak Partili bakanların sahaya inip Kurum için çalışma yapmaları, geçmiş seçimlere oranla dolmayan Atatürk Havalimanı mitingi, ekonomik sıkıntılar ve emeklilerin beklentilerinin boşta kalması iktidarın hanesine eksi yazan gelişmelerdi. Diğer taraftan Cumhuriyet Halk Partisi’nde Genel Başkan değişimi olduktan sonra kurulan gölge kabinenin, özellikle bakanların sahaya inişini kendi sorumluluk alanları içersinde eleştirmeleri ve üzerine gitmeleri beklenirdi. Tercihleri bu yönde olmadı. Belki de partinin adaylarının önüne geçmek istemediler.

Son günlere girerken seçmenin her parti ve her aday için bir karne tuttuğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu karnede Cumhuriyet Halk Partili başkanların kendi dönemlerindeki sosyal belediyecilik anlayışlarının hanelerine büyük bir artı yazdığı ve bu seçimin belirleyicisi olacağı görülüyor. CHP bu seçimden kazanarak çıkacak olsa da, seçmenlerin siyaset kurumuna duydukları inancı ve güveni yitirmeye başladıklarını, bu bağlamda da muhalefetin seçim sonrasında ideolojik hat, siyasi retorik, yol ve yöntem açısından kendini bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu artık üyeye, seçmene, halka karşı bir borçtur.