BIST 100 10.716 DOLAR 32,20 EURO 35,01 ALTIN 2.521,36
21° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Çok bilinmeyenli denklem: İstanbul seçimleri

Türkiye belki de siyasi hayatının en ilginç seçimine hazırlanıyor. Çok deneyimli isimlerin, anketlerin bile çözmediği bir yerel seçime doğru yol alıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan açısından İstanbul çok önemli. İstanbul’u kazanmaları için de Yeniden Refah Partisi’ni (YRP) yanlarına almak istiyorlar. Görüşmeler, AK P’nin “tepki” olduğu anlaşılan son anda iptal edilen randevu nedeniyle sekteye uğramıştı. Dün akşam heyetler bir araya geldi. Geldi ama sonuç alınamadı. Görüşmenin en önemli kısmı AKP tarafının YRP tarafına net bir biçimde “Siz destek vermezseniz Ankara, İstanbul ve İzmir’i kaybediyoruz” itirafları olmuş.

YRP’nin beklediği somut ve üzerinde konuşmayı gerektirecek öneri AKP tarafından bu görüşmede de gelmemiş. YRP ittifak istemiyor, pek çok adaylarını da açıkladılar. İstanbul için Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınöz seçim organizasyonuna girdi. Seçim ofisleri tutuldu, afişler için fotoğraflar bile çekildi.

mehmetaltnöz

Mehmet Altınöz kampanya çekiminde

Erdoğan’ın siyaset yapma tarzını bilenlerin hemen fark edecekleri bir gelişme yaşandığı geçtiğimiz günlerde. YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, menzil şeyhini ziyaret etti. Erdoğan siyasetinde “kapıyı açacak her anahtar” ihtiyaç halinde devreye sokulur. Menzil Cemaatinin AKP’yle ortak hareket ettiği sır değil. Görüşmede Erbakan’a nelerin “telkin” edildiğini aşağı yukarı tahmin ediyoruz. Bu “telkinler” ne kadar etkili olur? Mesele bu. Çünkü Millî Görüş Hareketi’nde cemaat ve tarikatların tabanı vardır. Bunların çoğu da seçmenleridir. Ama Millî Görüş hareketinde bu yapılar kurumsal olarak hiç yer almamıştır ve yönetimlerinde de hiçbir zaman etkili olmamışlardır. Millî Görüş hareketi dini yapıların kategori edilmesinde bile çoğu zaman politik bir yapı olmanın dışında “dini bir cemaat” muamelesi görür. Bu nedenle bu görüşmenin ya da bizim bilmediğimiz muhtelif cemaatlerin devreye girmesinin YRP’de pozisyon değişikliği yaratması mümkün gözükmüyor.

İstanbul seçimlerindeki önemli bir başka faktör HDP eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın aday olabileceğini açıklaması. YRP ne kadar AKP’nin adayını sıkıntıya sokacaksa DEM’in adayı da CHP adayını en az o kadar hatta biraz daha fazla sıkıntıya sokacaktır. Bu adayın Başak Demirtaş olması meseleyi hayli ciddileştiriyor. Bu adaylık açıklamasının “DEM’in AKP’ye yaslanmak istediği” niyetiyle açılanması zorlama olur. DEM’in tabanı ve seçmeni hiçbir koşul altında ittifak istemiyor. Demirtaş da cezaevinden bunu gördü ve o da seçmen kitlesini muhafaza edebilmek için politik hamle yapıyor.

Başak Demirtaş’ın talebini DEM yönetiminin görmezden gelmesi hemen hemen mümkün değil. (DEM yönetimi Başak Demirtaş’tan resmi başvuru bekliyor. Bu prosedürün dillendirilmesi bile bir dirence işaret ama sonuç alabilir mi? Bu muallak) Savunmasında ortaya koyduğu ve kimlik siyasetinin ağır bastığı açıklamalarını da buna eklemek lazım. Çünkü HDP ile 9 yıl önce yüzde 13 oy alan hareket son seçimlerde Yeşil Sol Parti ile yüzde 8’e düşmüş durumda. Bütün bunlara Leyla Zana’nın “bitirilmemiş, dondurulmuş” çözüm sürecinin canlanmasını talep eden açıklamaları eklendiğinde, bugün DEM içinde bulunan siyasal hareketin de kendi içinde hayli hararetli tartışmalar yaşandığını anlamak zor değil…