Değişim meselesi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok tepki çeken İzmir Büyük Şehir Belediye Başkan adayı belirlendikten sonra yaptığı açıklamada “Değişimin ne olduğunu merak eden İzmir’e baksın” dedi. Kurultaydan kalan “Değişim ile ne kastediyorsunuz” eleştirilerine halen yanıt verilemediğinin de bir itirafı olmuş bu açıklama. Yanlış bir yerde kullanıldığının da altını çizelim.

CHP çoğu zaman olumlu olmasa da hep değişen bir partidir. Atatürk’ün CHP’si nasıl İsmet İnönü’nün CHP’si değildiyse, Ecevit’in CHP’si de İnönü’nün CHP’si değildi. Deniz Baykal ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönetimindeki CHP’lerin de farklı politik hatları bulunduğunu atlamayalım. Bugün hala anlatılmaya çalışıldığına göre “değişim” vaadi havada kalmış. İzmir’de yaşananlarla “değişim” kavramının içi doldurulmaya çalışılıyorsa durum gerçekten vahim. Çok bilindik bir fıkradır; Başında 3 tel saçı olan adam berbere gitmiş. Önce sağa tara demiş, tek teli gitmiş. Sonra sola tara demiş bir teli daha gitmiş. Başındaki tek tel saçı görünce de öfke ile “Bırak dağınık kalsın” demiş.

CHP’nin talihsizliği her kurultayına büyük “değişim” iddiaları ile gitmesi ama hiçbir şeyin değişmemesidir. CHP’nin 1998 yılında toplanan 28. Kurultayı’nın ana teması değişim ve yeni CHP idi. “Yeni yaklaşımlar yeni çözümler” başlığıyla kurultaya sunulan kitapçıktaki her konuyu bugün noktasına virgülüne dokunmadan tekrarlayabilirsiniz. Çünkü sürekli değişen ya da değişme iddiasında bulunan CHP’ye karşın memleketin sorunlarından hiçbiri değişmiyor. Bu kurultaydan bir yıl sonra 1999 yılında yapılan seçimlerde CHP kurucusu olduğu parlamentoda tarihinde ilk kez yer alamadı ve baraj altı kaldı. Baykal istifa etti 1,5 yıl sonra olağanüstü kurultay ile “değiştim” diyerek geri geldi ama CHP’nin de Baykal’ın değişmediğinin anlaşılması uzun sürmedi.

Siyaset kurumu hata, acemilik kabul edemez. İzmir adayı Karşıyaka Belediye Başkanı iken Cengiz Holding’e arsa satışını “acemilik” olarak tanımlıyor. Bence bu açıklama acemilik. Mensubu olduğu partinin politik olarak karşısına koyduğu ve muhalefet ettiği iktidarın finansman kaynağı olmakla itham ettiği yapıya, hem de tam da CHP’nin itiraz ettiği gibi devlet olanaklarıyla avantaj, imkân sağlamak “acemilikle” açıklanamaz. Karşıyaka Belediyesi “stajyer başkanlık” amfisi mi? Ve bu acemilik de “özeleştiri” ile geçiştirilemez. Ama bu 5’li çete meselesi CHP’deki değişimin ana aksının da ip uçlarını veriyor. Halen bu terminolojiyi kullanan CHP içindeki tek kişi Kılıçdaroğlu. Bu da ilginç.

Hatay, Antalya, İzmir ve başta Beşiktaş olmak üzere pek çok yerde aday belirlemede yaşanan sıkıntılar, tartışmalar CHP’nin önüne çok ciddi maliyet çıkaracaktır. Buna yöntemdeki hata nedeniyle Eskişehir’i de eklemek lazım. Bu sayının artacağından kimsenin kuşkusu olmasın…