BIST 100 10.644 DOLAR 32,24 EURO 35,07 ALTIN 2.500,70
16° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Özel hastaneler SGK ile yolları ayırıyor: Parayı veren düdüğü çalar...

Türkiye, ekonomik ve toplumsal olarak tarihi bir kırılma yaşıyor. Ekonomik kriz derinleşiyor. Gelir dağılımındaki çarpıklık nedeniyle zengin ile yoksul arasındaki makas her geçen gün daha da açılıyor. Hastanesinden okuluna, otelinden restoranına hizmet sektörü de radikal biçimde servete göre yeniden yapılanıyor. Bazı kurumlar (başta hastaneler), yalnızca zenginlere hizmet verir hale geliyor.

İsviçreli Credit Suisse ve UBS'nin bir süre önce açıklanan verilerine göre Türkiye, Avrupa’da servet dağılımında görülen adaletsizliğin en yüksek olduğu ülke...

Türkiye’de, en zengin yüzde 1’lik kesim ülkedeki servetin yüzde 40’ını alıyor.

En zengin yüzde 5’lik kesim servetin yüzde 59,2’sine, en zengin yüzde 10’luk kesim de servetin yüzde 69,8’ine sahip bulunuyor.

Halkın yüzde 71’inin serveti 10 bin dolardan (yaklaşık 320 bin TL) az.

KKM gelir uçurumunu daha da büyüttü

İktidarın, 2021 sonunda “liralaşma” hedefiyle başlattığı, kamuya getirdiği büyük yük nedeniyle taşınamaz hale gelen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması, zengin yoksul uçurumunu daha da büyüttü.

KKM’nin, kamusal maliyeti 60 milyar dolar dolayında hesaplanıyor. KKM’nin, ağırlıklı olarak şirketlere doğru yarattığı servet transferinin 350 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.

Dr. Altuğ Özaslan’a göre Türkiye’de kredi kanalının kesilmesine karşın iç tüketimin halen devam etmesinin gerisinde KKM uygulaması nedeniyle gerçekleşen servet transferi var. Özaslan, söz konusu servet transferinin, iç tüketimi harladığını ve canlı tuttuğunu belirterek, ekliyor:

“Bu servet transferiyle büyük bir kitle o kadar çok para kazandı ki fiyat hassasiyeti olmadan, ölçüsüz ve kontrolsüz harcama yapıyorlar.”

Yoksula kapılar kapanıyor

Evet, bir yanda çok büyük servetlere hükmeden küçük bir zenginler grubu... Diğer yanda karnını doyurmakta zorlanan on milyonlar... Emekliler, asgari ücretliler, işsizler...

Zengin ve yoksullar arasındaki büyük gelir farkı ya da servet, toplumsal yaşama da tüm ağırlığıyla egemen olmaya başladı.

Mahallelerin, hastanelerin, okulların, restoranların, cafelerin ve otellerin kapısı, parası olmayan yoksul kesimlere sonsuza dek kapanıyor.

Özel hastaneler SGK ile anlaşmalarını sonlandırıyor. Ankara’da Koru Hastanesi... Koru Hastanesi, SGK ile yolları ayırdı. Koru, 6 Mayıs'tan itibaren yalnızca özel hastalara bakacak. Deyim yerindeyse para konuşacak.

Parası olmayan, devlet hastanelerinde (torpili de yoksa) aylarca uzman bir doktor bulmak, tetkik ve tedavi için koşturacak. Didinecek.... Kuyruklara girecek. Canından bezecek...
Yazımızı, Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizeleriyle tamamlayalım:

“Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.”