BIST 100 10.248 DOLAR 32,25 EURO 34,71 ALTIN 2.401,21
17° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Soylu’dan 'bana müsaade' hamlesi

Mehmet Ağar ile birlikte Türkiye’nin gelmiş geçmiş en çok tartışılan iddiaların odağında olan ve konuşulan İçişleri Bakanıdır Süleyman Soylu. 6 Ocak 2008 yılında Mehmet Ağar’ın istifası üzerine Demokrat Parti genel başkanlığı koltuğuna oturdu. 16 Mayıs 2009’da Hüsamettin Cindoruk’a karşı aday oldu (seçimlerde yüzde 4 oy alınca istifa edeceğini ve bir daha aday olmayacağını açıklamasına karşın) kongrede kaybetti ve DP’den ayrılarak AKP’ye katıldı.

DP Genel Başkanlığı döneminde çok ağır eleştiriler getirdiği AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soylu’yu 2015 yılında önce Trabzon’dan milletvekili ardından Çalışma Bakanı yaptı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Efkan Ala’nın tepki istifası üzerine İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. DP’den sonra Mehmet Ağar ile bir kez daha yolu burada kesişti Soylu’nun. DP’de de İçişleri Bakanlığı’nda da Ağar’ın gölgesi Soylu’nun ensesindeydi ve bu nedenle kadrolar üzerinden çok ciddi bir mücadeleye tanıklık yapıldı. Başbakanlık koltuğuna Erdoğan’dan sonra oturan Ahmet Davutoğlu da Binali Yıldırım da Soylu’yu kabinelerinde istemedi. Ama Erdoğan, İçişleri Bakanı olarak Soylu’yu her 2 isme de dayattı. Kaderin cilvesi olarak cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de hep Soylu’yu Erdoğan’ın görevden almak istediği ancak MHP Lideri Bahçeli’nin buna engel olduğu konuşuldu. Bahçeli muhtelif açıklamaları ile bu durumu da bir nevi doğruladı.

AKP içinde hep yalnızdı Soylu. Damat Berat Albayrak ile yıldızı hiç barışmadı. Numan Kurtulmuş ve ekibi ile başta dönemin Adalet Bakanı Abdülhamid Gül olmak üzere hep gerginlik yaşadı. Aynı kurulda olmalarına karşın eski genelkurmay başkanı ve bakan Hulusi Akar ve MİT Başkanlığından bu yana Hakan Fidan ile yan yana bile aralarındaki soğuk rüzgarlar nedeniyle gelemediler. İstanbul’dan aday oldu il teşkilatının direnciyle karşılaştı, seçim bürosu açmakta bile zorlandı bakan olmasına karşın. Çünkü Berat Albayrak İstanbul il yönetimine hâkimdi. Bu günler tam da Albayrak ile “omuzlaşılan” günlere denk geliyordu. Suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarına, belki de itiraflarına kadar Erdoğan’dan sonra AKP’nin, Bahçeli’den sonra MHP’nin genel başkanlığı için adı dillendiriliyordu. Peker’in açıklamaları bir anda Soylu’nun tüm kariyer planlarını ortadan kaldırdı.

İçişleri Bakanlığı’nda kadrosunu oluşturmakta bile zorlandı. Bakanlığının üst yönetiminde, hep sıkıntı yaşadığı isimler bir biçimde kendisine rağmen yer aldı. Ali Yerlikaya bunlardan birisiydi ve kendisinden sonra içişleri bakanlığı koltuğuna oturarak Soylu’yu dolaylı olarak hedef alan hamleler yaptı. Suç örgütlerine hemen hemen her gün yapılan operasyonları kendi kişisel sosyal medya hesaplarından paylaştı. Ortaya kendisinden önce bu organizasyonlarla hiç mücadele edilmedi gibi bir tablonun çıkmasını sağladı. Bu suç örgütlerinden bazılarıyla ilgili iddialar Soylu’ya kadar da uzandı. İddiaların ardı arkası kesilmedi ve kendisine AKP içinden de hiç sahip çıkan olmadı. MHP liderinin birkaç açıklaması da arada kaynadı gitti. (Soylu’nun MHP’li kadrolarının tasfiye edilerek Yerlikaya’nın cemaat referanslı kadroların önünü açması MHP’de sıkıntı yarattı. Bu Soylu’nun gitmesine gibi algılandı. Ama Yerlikaya’nın MHP genel merkezini ziyaretiyle bu sıkıntı kısmen de olsa aşıldı)

Erdoğan Soylu’yu “yumuşak bir geçiş” ile bakanlıktan almak istedi ve bunun için tüm bakanları milletvekili yaptı. Sağlık ve turizm hariç. Bu nedenle eski bakanlara sık sık Soylu’nun “benim sayemde milletvekili oldunuz” esprisi yaptığına tanıklık yapanlar var. TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı olmaya başlarda direndi. Talimat yukarıdan net bir biçimde gelince aynen Hulusi Akar gibi Soylu da komisyon başkanlığına oturdu.

Geçtiğimiz günlerde Soylu çok yakın ve güvendiği arkadaşlarına politik geleceğine ilişkin planını açıkladı. Erdoğan ve Bahçeli ile görüşerek milletvekilliğinden istifa edecekti. Yani “bana müsaade” diyecekti. Hakkındaki iddialardan milletvekilliği dokunulmazlığı olmadan kurtulmak istiyordu bu planına göre. Çünkü çok yalnız bırakılmıştı ve durmadan kendisiyle ilgili iddialar bir dönem oturduğu bakanlık koltuğunun bulunduğu yerden geliyordu.

Bu bilgi Erdoğan’a kadar ulaştı ve Erdoğan’ın DP’nin kalesi olarak bilinen Aydın gezisine sürpriz bir biçimde Soylu’nun adı da eklendi. Ardından çok fazla istenmemesine karşın İstanbul seçimleri için de çalışma yapmak üzere görevlendirildi. Ve böylece Soylu’nun bir politik planı daha gerçekleşmeden bitmiş oldu. Soylu’nun adı Ankara ve İstanbul belediye başkan adaylığı için geçerken bir açıklama yaparak hiçbir yere aday olmayacağını da ilan ettiğini hatırlayalım. Doğal olarak bu da bir tepki gösterme yöntemiydi. Soylu’nun hikayesi uzun ama daha uzayacak galiba…