BIST 100 10.083 DOLAR 32,49 EURO 34,86 ALTIN 2.441,32
14° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Acemi aday

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un
seçim kampanyası sürecinde yaptığı açıklamalar tartışma yaratmaya devam ediyor.
"Geçelim karşıya; Beykoz'un bütün mülkiyet sorununun bakanlık nezdinde
çözülmüş" diyerek Beykoz’u Avrupa Yakası’na gönderen, Küçükçekmece’deki
mitinginde "Büyükçekmece’nin bizden beklentileri var" diyerek ilçeleri karıştıran,
Fatih’teki Vatan-Millet-Ordu Caddeleri üçlemesinde Ordu Caddesi’nin Karadeniz’in
incisi Ordu ilimizden geldiğini sanan, üç gün sonra Ekrem İmamoğlu tarafından
açılacak Sultanbeyli metro hattının yapılacağı sözünü bir seçim vaadi olarak veren
Kurum’un genel olarak İstanbul’a yabancı olduğunu da söyleyebiliriz.

Kurum’un tartışmalı açıklamaları bunlarla sınırlı kalmadı. "31 Mart'ta Gazze'deki
mazlumlar sevinecek" söylemiyle Gazze’deki büyük insanlık dramını, yerel seçimin
bir öznesi haline dönüştürerek muhafazakar kesimden de bir hayli tepki aldı. Akıllara
2019 yılındaki "Sisi’ye mi oy vereceksiniz?" söylemlerini getiren bu açıklama
vicdanları kanattı. Son olarak ise İmamoğlu için, "Kendisiyle uğraşan, kendisiyle
mücadele eden ve rakibinin de kendisi olduğunu düşündüğüm bir belediye başkan
adayımız" diyerek "İmamoğlu’nun rakibi kendisi" gibi güçlü bir vurguyu rakibine
atfetmiş oldu. Yani insanın kendi kendine yaptığını başka kimse yapamazdı, Kurum
için de öyle oldu.

Acemi Aday…

Pek tabii ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı
Ekrem İmamoğlu‘nun, kendisine siyaseten verilen bu pası gole çevirmeyeceği
düşünülemezdi. Ve sonunda rakibi Kurum için o kelimeler ağzından döküldü; "Acemi
Aday". Bu benzetme o kadar yerine oturmuştu ki ardından gelen günlerde AK Parti
içerisinde acaba "İstanbul için yanlış aday mı gösterildi" tartışmalarının sürdüğü
bilgileri basına yansıdı. Bu bilgi teyit edilmiş olmasa da yapılan onca gaftan sonra
akla makul geliyor.

Sade ama güçlü bir fikir…

Siyasal iletişimin ustalarından Necati Özkan’ın "Seçim Kazandıran Kampanyalar"
kitabındaki bir alıntı, yapılan bu tür benzetmeler için güzel bir kaynak niteliği taşıyor.

Fransa’da seçim kampanyaları söz konusu olduğunda önemli isimlerden olan Sequela,
1995 yılında Mitterand’ın başkanlık kampanyası üzerine konuşurken şöyle demişti;
"En sade fikirler her zaman en güçlü fikirlerdir. Başkan’a resmi olarak bir ad takmaya
karar verdik. Bir imaj yaymada lakaptan daha etkili bir şey yoktur. Fransa’nın babası
o halde Tonton olacaktı" Sonrasında 'tonton' lakabının rahmetli Özal için de
kullanıldığını hatırlatmak gerekir. Ve hatta bu lakaptan yola çıkarak Zonguldak’ta hak
arayışı için yürüyüş yapan işçiler; "Çankaya’nın şişmanı, işçi düşmanı" şeklinde
sloganlar üretmişlerdi.*

Basit ama güçlü fikirler… Belki de slogan açısından çok da renkli geçmeyen bu seçim
kampanyasının akılda en çok kalacak tanımlaması 'Acemi Aday' oldu. Tabii, bir
taraftan Kurum’un geçmişte bakanlık yaptığı söz konusu olduğunda 'acemi'
olmadığını düşünmesi de çok normal olacaktır. Gelin görün ki söz konusu yerel
yönetimler olduğunda, üç dönem süren Kadir Topbaş yönetiminin ardından AK
Parti’nin İstanbul ilçe belediyelerinden yetişmiş, tecrübe edinmiş isimlerden
büyükşehre aday çıkaramamış olmaları da izaha muhtaç kalıyor.

* Özkan, N. (2002). Seçim kazandıran kampanyalar. İstanbul: MediaCat Kitapları.